Her gün yapılan yeni açıklamalar ve tartışmalar ışığında Türkiye yeniden seçime hazırlanıyor, yerel seçimlere az bir zaman kaldı, hiç kuşku yok ki bu süreçte ekonomik göstergeler ve adaylar da büyük önem taşıyor… Ve yine büyük ölçüde seçimi belirleyecek olansa MHP ve HDP gibi görünüyor.. 

Seçime dair tüm detayları, adayları ve olası sonuçları Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir ile konuştuk.. 

Yerel seçimlerde partilerin temel stratejileri ne olur, adaylarda aranacak kriterler v.s? 

Bu seçimlerin her parti için ayrı bir ehemmiyeti var. Şöyle ki; AK Parti açısından Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığını kazandığı ve başarılı bir başkanlık süreci geçirdiği dönem, AK Parti hareketinin de temelini oluşturan başlangıç noktası olarak değerlendirilebilir. Dolayısı ile AK Parti’nin başarı hikayesi 1994’de kazanılan ve başarılı ile devam edilen belediyecilik sürecine dayanıyor. AK Parti, Gezi olayları, 17-25 ve 15 Temmuz Darbe girişimi ile devlet içerisine yapılanmış çeşitli ajanlar vasıtasıyla da çökertilmeye çalışıldı. Netice itibari ile uluslararası bir takım çevrelerin hedefine konulduğu gibi bunların işbirlikçileri ile de içerden ayağına çelme takılmaya çalışıldı. 7 Haziran 2015 seçimleri ve 16 Nisan Halkoylaması ve 24 Haziran seçimlerinin oluşturduğu da bir sosyoloji meydana geldi. Bu sosyoloji ile seçmen zaman zaman oy kullanma davranışı ile mesaj verdi. Bu mesaj; Erdoğan’ın da işaret ettiği toplumdan kopuk kibirli siyasetçilere karşı bir tepki ve adayların belirlenmesindeki hatalardı. Diğer taraftan da zaman zaman ekonomik sıkıntıların da sandığa yansıdığı görüldü. Şu an, ekonomik olarak vatandaşın yaşadığı sıkıntılar yerel yönetimlerdeki yanlış uygulamalar ve adaylar nasıl olacak temel problem bu, Ak Parti her bölge için ayrı stratejiler belirlemek durumunda, İstanbul için tüm kesimlerin oyunu alabilecek bir isim, Ankara için özellikle MHP tabanının oyunu alabilecek bir isim belirlemek zorunda. 

CHP’ye bakacak olursak; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendi partisi için çok başarılı sonuçlar olmasa da muhalefet ya da ‘hayır’ bloku diyebileceğimiz tabanı konsolide edecek adımların atılması sağladı. Şu anda da yine bu yönde adımlar atılmasına öncülük etme gayreti içerisinde, elindeki belediyeleri kaybetmeme çabası ile birlikte Antalya, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere yeni belediyeler kazanmak üzere yeni taktik ve stratejiler oluşturma çabası içersinde.  

İyi Parti’ye gelince de; 24 Haziran seçimlerinde almış olduğu oyu koruyabilip gelecek için varlığını sürdürebilmesi bu seçimlerdeki başarısına bağlı. Dolayısıyla bazı ilçe ve illerde kazanmak ülke genelinde belli bir ortalamanın altında kalmak istemiyorlar. CHP ile ittifakları da devam edecektir. 

MHP’nin stratejisi; Cumhur İttfakı’nın yerel seçimlerde de devam ettirilmesi yönünde idi. Ancak, AK Parti içerisindeki bazı islamcı ve kürtçü grupların istememesi sebebiyle ittifak sonlandırıldı. MHP, mevcut belediyelerini muhafaza ederek yeni belediye kazanabilme arayışı içerisinde olacak. 

Peki iller bazında bakacak olursak seçimler için hangi adayların ismi konuşuluyor, adaylar için neler söylersiniz?  

Konuşulan oldukça aday var. Bu adayların ortaya çıkmasında rasyonel sebepler olduğu kadar, çeşitli çevrelerin öne çıkardığı isimler de var. İstanbul için AK Parti’den Numan Kurtulmuş, Binali Yıldırım ve Süleyman Soylu konuşuluyor. Bu isimlerin hepsinin de seçimi kazanma potansiyeli var. Numan Bey, kişiliği çoğulculuk konusundaki Has Parti sürecindeki girişimi Milli Görüş tabanından gelmiş olması hitabeti ile öne çıkıyor. Binali Yıldırım ise teknokratlığı ve ulaştırma alanındaki tecrübesi ile öne çıkan bir isim. Süleyman Soylu ise hem Ankara hem de İstanbul için konuşulan bir isim her iki belediyeyi de kazanabilecek potansiyele sahip birisi. CHP açısından Muharrem İnce’nin aday yapılmayacağı, Gürsel Tekin’in Esenyurt Belediye Başkan adayı Akif Hamzaçebi’nin Kadıköy adaylığı, daha önce DYP’de Mehmet Ağar’a da danışmanlık yapan şu anda da Kılıçdaroğlu’nun danışmanı ilahiyatçı din sosyoloğu Muhammet Çakmak Üsküdar adayı ve milli görüş geleneğinden gelen Mehmet Bekaroğlu’nun da Ümraniye Belediye başkanlığı netleşmiş gibi duruyor. Şu İstanbul Büyükşehir için ibre İlhan Kesici’ye dönmüş durumda. Ankara’ya bakacak olursak; CHP’de Cengiz Topel Yıldırım ve Mansur Yavaş öne çıkarken, Mansur Yavaş’ın İyi Parti ve CHP’nin ortak adayı olarak aday olma şartı var. Yakında bu durum da netleşmiş olur. AK Parti’de konuşulan isimler ise; şu an mevcut belediye başkanı olan Mustafa Tuna, Altında Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Mehmet Özhaseki ve Süleyman Soylu konuşuluyor. İttifak devam ettiği ve üzerinde mutabık kalındığı sürece bu adayların herhangi biriyle bile seçim alınabilir. Ancak, ittifak devam etmeyecek ise o zaman AK Parti açısından sıkıntılı bir süreç olabilir.  

Aday adaylarına bu süreçte ne önerirsiniz? 

Aday adayları için daha önce aday oldukları belediye alanındaki kamuoyu tarafından bir karşılıkları var mı? yok mu? Ona bakıp ona göre aday adayı olmaları gerekir. Zira, kamuoyunda olmayan, aday olsa kazanma potansiyeli düşük olan birisinin aday olma olsa bile seçimi kazanma şansı yoktur. Kamuyounda olacak çalışmalar yapmaları sağlam refereranslara sahip olmaları ve aday olacakları partinin üst düzeyinde de iyi bir ilişkileri olması gerekir. 

Ak Parti ve MHP’nin yerelde ittifaktan vazgeçme kararı seçimleri nasıl etkileyecek sizce? 

Ben Cumhur İttifak’nın tekrar kurulacağını düşünüyorum. Çünkü, iki partinin birlikteliği kısa süreli bir  birliktelik değil. Eğer bu ittifak tekrar sağlanmaz ise AK Parti Ankara, İstanbul, Antalya gibi illeri kaybedebilir. 

MHP’nin Melih Gökçek hamlesini nasıl buluyorsunuz, Ak Parti’ye bir mesaj niteliği mi taşıyor? 

Dikkate alınması gereken bir hamle olarak görüyorum. AK Parti’ye bir mesaj niteliği var. Ancak, Melih Gökçek MHP gibi bir partiden aday olduğu takdirde AK Parti’ye Ankara’yı kaybettirebilir. 

Ak Parti’nin ittifaka mesafeli duruşu 24 Haziran’da yaşandığı gibi oy geçişkenliği konusunda partinin aleyhinde etkili olur mu? 

Temelde 24 Haziran’daki AK Parti’den MHP’ye olan geçişkenlik bazı AK Partilileri böyle bir düşünceye yöneltse de az önce de bahsettiğimiz illerdeki seçim başarısı için oldukça gerekli bir bir birliktelik ve tekrar başlayacağını olmasa da tabanda bir ittifak olacağını düşünüyorum. 

‘Andımız’ konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının Kürt seçmenin yeniden kazanılmasına yönelik olduğu şeklinde yorumlar var, siz nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Pek ihtimal vermiyorum. Erdoğan’ın düşüncesi o yöndedir. Nitekim İstiklal Marşı ile ilgili düşüncelerine herkes katılır muhtemelen. 

Yerel seçimlerde atanan kayyumlardan aday gösterilenler olur mu, seçimden sonra da atamalar gündeme gelebilir mi? 

Olabilir. Ancak düşük bir ihtimal . 

2014 yerel seçimleri, Cumhurbaşkanlığı ve 24 Haziran seçimlerinde de en iyi tahminler sizden geldi, bu yerel seçimde beklentiniz ne yönde? 

31 Mart 2019’daki seçimler yerel seçimler olduğundan sağlıklı bir yorum yapabilmek için öncelikle adayları görmek gerek. Diğer taraftan da 2008 küresel krizi gerçek anlamda Türkiye’yi Erdoğan’ın da o dönem söylediği gibi ‘teğet’ geçmişti. Ancak, o teğet geçen kriz bile henüz pek yıpranmamış AK Parti’yi olumsuz yönde etkilemişti. 

Şu an etkisi alınan önlemlerle azaltılmış da olsa Türkiye ekonomisinin hedef alındığı bir süreç var. Belli ölçüde de etkili olacak gibi gözüküyor. Seçimin kaderini belirlenecek olan adaylar belirleyecektir.  

RÖPORTAJ: ESRA BARIK