Kocaman bir yıl bize kattıklarıyla bizden aldıklarıyla gelip geçti.

Peki;

yeni yılı karşılama planını hazırladığımız o çılgın eğlence gecelerine ne kadar hazırız?

Hangi hataları yaptık, hangi yanlışlar bizi üzdü?

Kimlere inandık, kimler tarafından ihanete uğradık?

Hayal kırıklıkları, talihsiz iletişimlerimiz.

Günahlarımız ve sevaplarımız.!

Daha neler neler…

Hiç kendimizi düşünmüyoruz; yeni yıla sayılı günler kala yılbaşı gecesi için yapay eğlencelerin hazırlığındayız.

Kendimiz ne haldeyiz soran, düşünen yok!

O vakit;

2018 e coşku şölenleriyle girmek yerine kendimizi severek ve hissederek girmek en doğrusu değil mi?

Nerede, ne zaman hangi yanlışı yaptım derken; en çokta; “niçin kendimi şu nedenlerden dolayı üzdüm” diye neden kendimizi sorguya çekmiyoruz.?

Öncelikle;

Bizi üzen insanlardan hızla uzaklaşalım.

Duygularımızı yönetmek ilk hedefimiz olmalı.

Beynimizi kemiren bizi düşünceden düşünceye köle eden duygu durumlarımızı kontrol altına almalıyız.

Saatlerce düşünmek,işin içinden çıkmazlara girilen ruh hallerimiz sadece bizleri negatif düşüncelerin sahibi yapar.

Geçen günlerdeki sıkıntıların yarasını devam ettirmek istemiyorsak;yeni yılda bizi mutlu eden ortamlara,duygulara ve değerlere yönelelim.

Her şeyden önce “empati” özelliğimizi güncelleyelim. Empatinin,sempatili iletişimleri kurduğu kesindir.

Hayatımıza konfor veren mutluluklar neredeyse onlara doğru yol alalım.Yolumuz doğru düzgün olsun.Bizi alabora edecek ilişkilerden uzaklaşalım.

Hedefimiz olsun, amaçsız yaşamak kötü düşüncelerin tutsağı yapmaktan başka bir şey değil.

Para kazanmak için doğru olan kazançtan ayrılmamalı. Bir başkasının sırtına basıp; statü ve zengin olma eğilimini yaşamamalı… Sonra aynadaki gördüğümüz yüzümüze gözlerimizin içine baktığımızda kendimize sevgi-saygıyı kaybetmemiş olalım.

Değerlerimize, ailemize önem verelim. Her güzel koşulun cazibesiyle aile bireylerimizi unutmamamıza izin vermeyelim.

“Aldığımız her nefes bir sevgidir. Sevgi ise hayattır.”

Kendimizi sevelim, kendimize güvenelim.

Yeni yılın aşk, sağlık getireceği günleri bekliyorsak; sağlık ve aşkın enerji işi olduğunu unutmamalıyız!

Ne kadar çok mutlu enerji verirsek o kadar çok alırız. O zaman; aşk ve huzurlu yaşam için panik yapmaya da gerek yok.! İstediğimiz her şey bizim elimizde,enerji yumağı bilincimizde. Bilincimizi kaygılanmadan kullanırsak mutlu sağlıklı olacağız.

Yeni yılın bizlere neler getireceğini bilemiyoruz. Ama ne kadar yüksek hayat enerjisine sahipsek o kadar da mutluluk bizlerin gardı olacak.

 “Kaygı” ise; mutluluk enerjimizi tüketen tek faktördür.!

 Bize sunulan hayat için teşekkür ve şükretmek; kaygıyı yok eden önemli bir iç huzurdur.

Farkında olmak lazım.

Farkına vardıkları mızın huzurunu yaşamalı diğer eksik saydığımız duygularımızın üzerine yanımızdakilerin önemini koyup mutlu olmalıyız.

“İnsanlar nasıl ki, birbirlerine teşekkür ettiklerinde huzura ulaşıyorlar. Evren de aynı şekilde var olanlar için şükredilmeyi ister.!’’

Şükrettikçe çoğala cağımızı, mutlu oldukça mutluluk enerjisini fazlasıyla insanlara vereceğimizi  ve yeni yılın sevgiyle geldiği huzurunu önce bilincimize sonra duygu durumlarımız da yaşamanın tam zamanı.

“Yeni yıla ne kadar hazırız” diye geç kalmadan kendimize soralım, eksik olan yanlarımızı sevgiyle doldurup sonra 2018’i coşkuyla kucaklayalım.

Mutlu seneler…