‘’Vatan kimi zaman canımıza can katan, kimi zamansa uğruna can verdiğimiz topraktır’’

(Atilla Çilingir)

Değerli Okurlarım;

Ekim 2017’nin ilk haftasında yeni bir kitabımı daha beğeninize sunuyorum. Bu kitabımda; ‘Okunacak Kitapların’ otağı, ‘Türk Kültürünün’ merkezi; ‘Bilgeoğuz Yayınevinden’ çıkıyor. 

Yeni kitabımın adı: ‘Önce Vatan’

Pekiyi neden Önce Vatan? 

Çünkü 2000’li yılların ilk çeyreğini geride bıraktığımız günümüz Türkiye’sinde öylesine büyük kavram kargaşaları yaşanıyor ki!  

Kimilerinin ifade ettiği gibi; ‘At izi, it izine karıştı mı’ gerçekten?

Bizi, biz yapan o eşsiz niteliklerimizin değişimi;  kuşaklar arasındaki anlayış, yaşam farkı o kadar çok mu büyüdü?

Bu kitabımda bu kavram kargaşalarını analiz ettim; bizi, biz yapan temel değerlerimizi yaşanmış/yaşadığım gerçeklerle anlatmaya çalıştım.

Kitabımın içeriğinde;

Büyük Türk Ulusunun sadece ülkemizde değil, var olduğumuz dünya coğrafyasının her yöresinde maruz kaldığımız tehlikelere, tehditlere nasıl karşı koyabileceğimizi;

Millet kavramını/Türk Milletinin kendine has niteliklerini/Devlet kavramını/Türk Milletinin devletine olan sadakatini;

Ay Yıldızlı Al Bayraklarımızın, böylesine büyük bir ulusun yurttaşlarına ne ifade ettiğini ama en önemlisi ‘Önce Vatan’ kavramının Türk Milleti için neden kutsal olduğunu anlatmak istedim.

Bu ulvi ve milli değerlerimizin yanı sıra; herkesin şu gerçeği bilmesi, hatırlaması, unutmaması gerekir:

O da; Türk Milletinin yaşam alanı olarak bellediği vatan toprakları için gerektiğinde gözünü kırpmadan canını da,  malını da, mülkünü de seve, seve feda edişidir. 

Asırlar boyunca Türk Milletinin devlet kurduğu, yaşam sürdüğü her coğrafya; onun canından da aziz bildiği, vazgeçilmezi olmuştur.  

İnsanoğluna kucak açan bu yaşlı gezegen, bunu böyle bellemiş; vatan topraklarımızda gözü olan, vatanımızdır dediğimiz toprakları ele geçirme teşebbüsünde bulunan her kim, kimler olduysa; bunun bedelini fazlasıyla ödemiş, tarih sayfaları da böyle not etmiştir.

Kaldı ki, şu anda sınırlarımızın ötesinde ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden bir oluşuma mevcut antlaşmalar çerçevesinde izin verilmeyeceği/vermeyeceğimiz konusunda T.B.M.M’den alınan onay da mevcuttur.

Böylesine kritik bir sürecin yaşandığı ülkemizde; birlik ve beraberliğimizin ne kadar çok önemli olduğu hepimiz için vazgeçilmez bir gerçektir. Ülkemizin bekası; ancak milli ve ulvi değerlerimizin korunmasıyla mümkün olacaktır.

Kitabın içeriğinde okuyacağınız konular, şüphesiz ilk defa duyulan-duyacağınız şeyler değildir. Ama anlattığım her olayın, yaptığım her analizin temelinde; yaşanan gerçekler, hayatımın hiçbir döneminde vazgeçmediğim ettiğim vatan yeminine olan sadakatim, Türk Milletine olan aidiyetim,  vatan topraklarımızın kutsallığı vardır.

Unutulmasın ki; bu yaşlı dünyanın 4 bin yıllık geçmişine damgasını vuran, çağ değiştirip çağ açan Türklerin; topluluktan, millet olma yolunda ilerlerken tarih sayfalarımız öylesine çarpıcı, öylesine yürek yakıcı, öylesine gurur verici zaferlere tanıklık etmiştir ki, bu olayların temelinde Türk Milletinin vatan sevdası, toprağına, bayrağına, devletine olan büyük sevgisi vardır. 

Bu vatana sadakatle bağlı her yurttaş; gerektiğinde gözünü kırpmadan canını da, malını da, mülkünü de seve, seve feda etmiştir, gerektiğinde yine edecektir.

Onun içindir ki, vatan Türk Milleti için her şeyden önde gelir, her şeyden aziz bilinir. 

Onun içindir ki, topraklarımıza bir saldırı olduğunda daima: ‘’Önce Vatan’’ denir. Türk Milletinin vatan bellediği her coğrafya parçası, onun vazgeçilmezidir.

Asırlar boyunca: Tarih sayfaları bunu böyle yazmış;  bize kem gözle bakanlar, topraklarımıza saldıranlar; Bu gerçeği böyle bellemiş, bundan sonra da böyle belleyecektir.

Çünkü şehitlerimizin kanlarıyla hercümerç olmuş vatan topraklarımız uğruna veremediğimiz canı; 

bağrında yaşatmaya hakkımız yoktur.  

Vatan kimi zaman canımıza can katan, kimi zamansa uğruna can verdiğimiz topraktır…