Siz saygıdeğer Önce Vatan gazetesi okurlarım, Bilindiği gibi, kış ayları diğer mevsimlere oranla ülkemizde daha zor geçmekte ve insanlarımız havaların bir an önce ısınmasını sabırsızlıkla beklemektedir. Doğanın uyanışı olarak kabul edilen cemre’ nin sırasıyla havaya, suya ve toprağa düştüğü kabul edilmektedir. Baharın müjdecisi cemre havaların ısınmasına neden olmaktadır. İlk cemre havaya düşer ve sıcaklık artmaya başlar. İkinci cemre suya düşer ve sular, göller, denizlerin ısınmasını sağlar üçüncü ve son cemre toprağa düşer. Cemrenin toprağa düşmesiyle toprak ısınır ve baharın belirtisi olan güzellikler şekillenmektedir.

Tarih olarak, İlk cemre 19-20 Şubat'ta havaya, ikinci cemre 26-27 Şubat'ta suya ve üçüncü cemre 5-6 Mart'ta toprağa yani birer hafta arayla düştüğü ifade edilmektedir. Bu bağlamda, Şubat ayının ortasını geçtiğimiz şu günlerde vücudumuz, kış mevsiminin yorgunluğunu atma, kış hastalıklarından bir nebze de olsun sıyrılabilmek, bahar mevsiminde biraz rahat nefes olabilmek amacıyla yararlı olacağını düşündüğüm birkaç bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Şöyle ki; bu mevsim ihtiyaç duyacağımız vitaminler nelerdir ve hangi besin kaynaklarından kolaylıkla sağlayabileceğimize dair bazı önemli bilgileri hep birlikte hatırlamaya çalışalım. Vitaminler sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir. Vitamin Latince yaşam anlamına gelen “vita” sözcüğünden kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi vitaminler yağda ve suda eriyenler olarak iki grup altında toplanmaktadır.  

A, D, E ve K vitaminleri yağda erimekte B grubu vitaminler ile C vitaminleri ise suda erimekte olup, ancak bu şekilde yararlı olabilmektedir. Vücudumuzun ihtiyaçlarından, olmazsa olmazlarından vitaminleri ve başlıca kaynaklarını kısaca şöyle özetlemek mümkündür: A vitamini: En önemli işlevi enfeksiyonlara karşı direnci arttırır normal büyüme, üreme, kemik ve diş gelişimi, görme için gereklidir. Cildin tırnakların, dişetlerinin ve saçların sağlıklı kalmasını sağlamaktadır. A Vitamini ihtiva eden en önemli besin kaynaklarının başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz: Kayısı, domates, maydanoz, ıspanak, havuç, kereviz, marul, portakal, erik, kuşkonmaz ve benzeri bitki ve sebzeler D vitamini: İnce bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur, kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlamaktadır. Balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzeler ve güneş ışığı en önemli D Vitamini kaynakları olarak bilinmektedir. E vitamini: Önemli ölçüde Antioksidan etkili Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatmakta ve yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlamaktadır. Buğday, tohumlu besinler, soya fasulyesi yağı, arı sütü, ceviz, marul, tere, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana, mısır yağı, mısır, yulaf E vitamini yönünden çok zengin besin kaynaklardır. K vitamini:  Karaciğere gelen K vitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır. K vitamini takviyesi yalnızca kanamalı hastalarda verilir. Ispanak, kabak, marul, yeşil domates, yeşilbiber, inek sütü, peynir, tereyağı, yumurta, kırmızı et, pirinç, karaciğer, mısır, muz, şeftali, çilekte bol miktarda bulunmaktadır. Ayrıca pıhtılaşma mekanizması üzerinde önemli görevlere sahiptir. B1 vitamini: Kasların ve sinir sisteminin faaliyeti için gereklidir. Yetersizliğinde iştahsızlık, huzursuzluk, hafıza zayıflığı ve dikkat azalması şekillenebilmektedir.  Buğday, kepek, bira mayası, taze sebze meyve, koyun eti, sığır eti, balıketi, yumurta, süt B1 vitamini yönünden çok zengindir. B2 vitamini:  Bu vitaminin eksikliğinde dilde kızarma, yanma hissi, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, yanma hissi, katarakt oluşumu, saçların dökülmesi, çocuklarda büyüme yavaşlaması, kilo kaybı, sindirim sorunlarına neden olmaktadır. Karaciğer, böbrek, buğday unu, patates, et, süt, yumurta, peynir, kepek, yeşil sebzeler, havuç, fındık, yer fıstığı, mercimek bu hastalıkların oluşmaması için önemli besinlerdir.  B3 vitamini: Yetersiz beslenme sonucu deriyi sinir sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar. Hücrelerin oksijeni kullanabilmeleri için gereklidir. Midede sindirimin temel taşları olan asitlerin üretimini sağlamaktadır. Kırmızı et, balık, buğday, baklagiller, un, yumurta, süt, limon, kabak, incir, portakal, hurma, kepek, yer fıstığı ve sakatat önemli besin kaynaklarıdır. B5 vitamini: Doğada bol miktarda olduğu için eksikliğine pek rastlanmaz. Ayrıca bir miktar bağırsaklarda da yapılmaktadır. Eksikliği kan şekerinde düşme, ellerde titreme, kalp çarpıntıya neden olabilir. Karaciğer, kırmızı et, tavuk, yumurta, ekmek, sebzeler B5 vitamini açısından çok önemlidir. B6 vitamini: Sinir sistemi ve hormonların çalışmasını düzenler. Vücudun savunmasında antikor ve akyuvar oluşumunda rol oynar. Eksikliğinde migren tipi baş ağrısı, kansızlık, ciltte kuruluk, görme problemleri, uyuşukluk, kaslarda zafiyet ve kramplara neden olmaktadır. Karaciğer, böbrek, kırmızı et, balık, yumurta, ekmek, sebzeler bu tür rahatsızlıkların oluşmamasında yarar sağlamaktadır. B11 vitamini: Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) ve sinir dokularının oluşumunda aktif rol oynar. Hücre bölünmesi için gereklidir. Bu etkisi ile büyümeyi de sağlar. Anne karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi için de gereklidir. Eksikliğinde iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, unutkanlık, çarpıntı gibi bazı kalp sorunları oluşabilmektedir. Karaciğer, böbrek, kırmızı et, ıspanak, marul, yumurta, ekmek, portakal, muz çok yararlı besin kaynaklarıdır. B12 vitamini: Bazı besinlerle veya sigara gibi zararlı alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir. Eksikliğinde dilde hassasiyet, şişme, kızarma, hayal görme, depresyon, adalelerde kasılmalar, sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşabilir. Karaciğer, yürek, böbrek, kırmızı et, tavuk, balık, süt, peynir, yumurta gibi besin kaynakları B12 vitamini açısından zengindir. C vitamini:  Vücudumuz C vitaminini üretemez. Ancak, bitkiler ve bazı hayvanlar bu vitamini üretebilmektedir. Besinlerle alınan vitamin 2 saat içerisinde kullanılır ve yaklaşık 4 saat sonunda kandan uzaklaşır. Yaraların iyileşmesini, damarların sağlıklı olmalarını sağlar. Vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi vardır. Histamin yapımını azaltarak alerjik olayların şiddetini düşürür. Eksikliğinde diş eti kanamaları ve çekilmeleri ortaya çıkar.  Siyah üzüm, narenciye, çilek, kavun, karpuz, yeşilbiber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye ve nar önemli C vitamini depoları olarak bilinmektedirler. Mevsim itibarı ile bu vitamin kaynaklarını ihmal etmemek sağlığımız açısından çok önemlidir.  

Sevdiklerinizle ve sevenlerinizle birlikte sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.