Öncelikle hoş geldiniz Özlem Hanım, Önce Vatan Gazetesi’nin astroluğu olarak çok güzel yazılar yazıyorsunuz ve sizi herkes takip ediyor. Ben de güne başlamadan önce sizin yazınızı okuyorum hatta ona göre kendimi diğer günlere hazırlıyorum. Yönlendirmeleriniz gerçekten çok doğru çıkıyor. Ben de söylediklerinizi hep dikkate alıyorum gerçekten. 

Sizi önce tanıyalım isterim. Zaten hepimiz sizi tanıyoruz fakat sizin ağzınızdan da dinlemek isteriz.

Asıl mesleğim moda tasarımcılığı. Almanya’da okudum Berlin Lette-Verien 1987 mezunuyum.  Mezun olduktan sonra Türkiye’de ilk olarak Polo’da mesleğime başladım. Polo’nun tasarımcısıydım. O zamanlar Türkiye’de olan Alman şirketlerinden teklifler gelince yer değiştirdim ve 8 sene kadar bir Alman markasının tasarımcılığını yaptım. Almanya-Türkiye arasında gidip gelerek Türkiye’ye bir yerde de döviz kazandırıyor olmaktan da çok mutluydum. Daha sonra Türkiye’de birtakım iktidar değişikliklerinden sonra tekstilde bir gerileme oldu. Ve bu dönemden sonra dünyada değişen politika ile ben de alanımı Rus pazarına yönelttim. Rus pazarında iki ayrı firmanın koleksiyonlarını hazırladım. Bundan 4 yıl öncesine kadar da bu işi yaptım. Fakat bir yandan hobilerimle de ilgilendim. Dans ettim, tango öğrendim. Mum yaptım. Astroloji de bu hobilerimden biriydi. Hafta sonları Öner Döşer hocamın okuluna gidip, Pazar günlerimi astroloji öğrenerek geçiriyordum ve bu tamamen merakla başladı.


Önce kendim, daha sonra çocuklarımla ilgili sorularıma cevaplar bulmak için astrolojiyi öğrenmeye başladım. Ve bu gün 5 yıldır astroloji öğrenen biriyim. Astrolojinin  temel- orta ve ileri seviye eğitimini Öner Döşer’den aldım ve hala uzmanlaşma alanlarından biri olan Dünya astrolojisinde eğitimime devam ediyorum.  

Bir gün televizyonda gördüğüm bir haber ile; Rektörlük onaylı Astroloji eğitimin İstanbul Aydın Universitesi tarafından başlatıldığını duydum. 

Astroloji; Dünya’da Amerika’da Kepler College (Vakıf Uni), Almanya’da Hamburg Üniversitesi’nde, İngiltere’de Bath Spa Uni. “Kültürel astronomi ve Astroloji” eğitimi adı altında ve yine İngiltere Leichester Uni. ders olarak görmektedir. 




Türkiye’de de ilk olarak İstanbul Aydın Üniversitesi’nde  “Astroloji ve Futurizm” adı altında bu eğitim başlatıldı.  Devrim Dölen ve Devrim Yılmazer eğitmenliği altında rektörlük onaylı olarak mezun olan birkaç kişiden biriyim. Daha sonra Astronomi Derneğinin Astrolojinin bilim olmadığına dayanan itirazları  neticesinde,  İst. Aydın Universitesinde bu eğitim kaldırıldı.  Neyse ki, bu kadar kadim bilgiye dayanan bu eğitim;  Dünya’nın bir çok Uni.’sinde ve Girne Amerikan Universitesin’de  devam etmektedir.

Kişisel düşüncem olarak;  evet astroloji bir bilim değil fakat bir ilimdir. Nasıl ki din de bir bilim olmadığı  halde;  ilim olduğundan dolayı İlahiyat fakültelerinde  okutuluyorsa;  zemini  istatistik bilgilere, matematiğe ve gezegensel konumlara ve kurdukları açısal bağlantılara  göre çalışan bu kadim bilginin hak ettiği zeminde  eğitimin verilmesi yönündedir.  Yoksa astrolojiyi  günümüzde hala bazıların din,  bazılarının fal sanması gibi, garip düşüncelerle daha çok karşılaşırız.

Bugün Dünya’nın tarihini değiştirecek olduğunu söylediğimiz Göbeklitepe kazılarında bile astrolojik sistemi görebiliyoruz. M.Ö 15.000 yıllarına dayanan bir medeniyetin astrolojik sembolleri sütunlarında  kullanmış olması da, ne kadar kadim bir bilgiden bahsettiğimizi gösteriyor.  Astroloji ile ilgili eğitimim ve araştırmalarım  öğrenecek bir şey bulduğum sürece devam edecek. Önümdeki hedefim uluslararası ISAR sınavlarına girerek; Dünya’da kabül gören astrologlar arasına girmek. 

Siz çok güzel bir çalışma hazırladınız ve 2017’de burçları neler bekliyor detaylı bir şekilde anlattınız. Genel olarak bakarsak 2017’de hangi burçlar daha şanslı, bizi neler bekliyor, daha sonra da size ülkemizin durumunu sormak istiyorum. Çünkü biliyorsunuz terör olayları yaşıyoruz. Önümüzdeki yıl bizi neler bekliyor?

2017 yılında önemli tutulmalar yaşayacağız. Özellikle 1. Ay tutulması olan 11 Şubat 2017’de yaşayacağımız Ay tutulması ile, o güne kadar net göremediğimiz, bir sonuca varamadığımız her türlü konuda bir sonuçlanma dönemi yaşayacağız. Hakkında ne olduğuna karar veremediğimiz konular, artık önümüzde net olarak bütün çıplaklığı ile duruyor olacaklar. Kadersel sonuçları olacak.

21 Ağustos’ta yaşayacağımız yılın 2. Güneş tutulması ile;  yepyeni kararlar ile hayatımıza yön verecek kararlar alacağız. Kararlı şekilde kaderimize yön vereceğiz.

Burçlar olarak yılın “aşk” konusunda en şanslı burcu Koçlar diyebiliriz. Koçlar bugüne kadar hayatlarında eğer evli değillerse evlenme fırsatları bulacaklar. Koçlar bu sene aşk yaşayacaklar. 

Evli olan koçların ise; bu sene çocuk sahibi olma fırsatı doğacak. Onun için ben Koçlara bu sene,  bu hayallerini gerçekleştirebileceklerinden dolayı;  “yılın en şanslı burcu” diyorum.

Fakat bunun dışında geçtiğimiz yıldan beri Jüpiter Terazi burcunda. Terazi burçları zaten sosyal alanda ve üye oldukları, klupler,  dernekler ve gruplar olarak, bu bolluk ve bereketi yaşıyorlar ve yılın ilk üç çeyreği yaşayacaklar. Fakat Jüpiter’in Akrep burcuna gireceği 10 Ekim’den sonra, 8 Kasım 2018’e kadar olan süreçte  bu enerji Akrep burçlarına geçiyor olacak. Akrep burçları bu bolluk ve bereketi “kariyer” alanlarında yaşayacaklar. Birden fazla iş ile ilgilenebilirler.

Boğalar: 2017’de daha çok aileleri ile ilgili sorunlar, ebeveynler, yaşadıkları yerler, ev alma ya da satma gibi konularda yaşayacaklar. 

İkizler: kardeş, komşu ya da kuzen gibi yakın çevreleriyle ilgili durumlar yaşayabilirler. Bu kişilerle birlikte ticaret konuları gündemlerine girebilir. Bunun dışında basın yayın alanında kendilerine doğacak şanslar olacak. Özellikle gazete alanında çalışanlar ve bu alana geçmek isteyen İkizler için bir fırsat yılı diyebiliriz, kendilerini bu alanda gösterebilirler.

Yengeçler: için maddi alanlarda hem para kazanacakları, hem de küçük taşınabilir servet edinebilecekleri bir yıl olacak. 

Aslanlar: ise bu yıl dış görünüş, özellikle imaj çalışması, tamamen bu yönde, “yeni bir ben” diyecekleri bir yıl geçirecekler. 

Başaklar: ise kendilerini daha çok içsel dünyalarına çektikleri, kendi ruhsal gelişimlerine zaman ayırdıkları ve bu alanda detaylı birtakım farklı medeniyetlerle de ilgili detaylı çalışmalar yapacakları bir yıl. Tamamen 2017’yi kendi kişisel gelişimlerine ayıracakları bir yıl olacak. 

Teraziler: için geçen seneden bu yıla gelen bir enerjiyle birçok gruba üye olup bu gruplarda kendilerini gösterdiler. Sosyal çevrelerinde, arkadaş grupları içinde hem o grupların liderliğini üstlendiler, hem de bu alanda çevrelerini genişlettiler. Bu enerji hala daha devam ediyor ve edecek. Genişleyen arkadaş çevreleriyle kendilerine birtakım fırsatlar yaratacaklar.  

Akrepler: için ise kariyer yılı diyebiliriz. İyi işler yapacakları, toplum içinde iyi bir duruş sergileyecekleri hem de kendileri işlerinin patronları olarak gösterebilecekleri bir yıl olacak. Eğer bir yerin patronu değil ise; bulunduğu grubun lideri olacağı bir yıl olacak. 

Yaylar: 2017’yi tamamen arkadaşlarıyla birlikte yaşadıkları sosyal çevresinde girdikleri ortamlarda geçirecekler. Tüm yıl neredeyse eve girmedikleri aktif oldukları bir sene olacak. Yabancı yerler ve kültürler dikkatlerini çekecek.  

Oğlaklar: tamamen paraya, kazanca odaklı bir yıl geçirecekler. Birlikte yapacakları ortaklıklar, başkaları üzerinden kazanacakları gelirler, ödemeler, miras konuları ile ilgilenecekler. “Ben nereden ne kazanırım” düşüncesi ile sistematik bir şekilde 2017 yılını  planlayacaklar. 

Kovalar: evlilikleri ile ilgili bir yıl geçiriyorlar. Evli olan kovalar evliliklerini gözden geçirip “devam ettireyim mi, ettirmeyeyim mi” diyecekler. Bekâr olan kovalar için ise “artık evleneyim” diyecekleri bir yıl yaşayacaklar. Kovalar için 2017 hayatlarında” özgürlüğe” adım atacakları veya özgürlüğü arkalarında bırakacakları bir yıl olabilir. 

Balıklar: için ise daha çok sağlık konuları ile ilgili bir yıl olacak. Günlük hayatlarına odaklanacaklar.  Ayrıca özellikle evcil hayvanları olan Balıkların, evcil hayvanları ile ilgili konular ve onların sağlık konuları önlerine gelecek.

Burada 2017 yılı için burçlara kısa, kısa değinmiş olsak ta, okuyucularımız, gazetemiz Önce Vatan’ın Papatya ekinde burçların genişce anlatımını bulabilirler.

Genel anlamda bütün burçların pozitif yönlerinden bahsettiniz. Güzel bir yıl 2017 genel hatlarıyla sanki.  Peki güzel ülkemizi neler bekliyor? Biraz ferahlıyor muyuz inşallah?

Peki Özlem hanımcığım sizin hedefleriniz neler?

Benim yaptığım işi; en iyi şekilde yapmak gibi bir huyum var. Onun için o döneme kadar sürekli öğrenmek ve bende biriken bilgileri de kitaba dökerek başka insanlara da ulaştırmak, benim hedefim bunlardır.

İnşallah diyorum ve çok teşekkür ediyorum. Çok donanımlı bir röportaj oldu.


Yeni yılda Türkiye’yi neler bekliyor


Türkiye’nin doğum günü 29 Ekim olduğu için, 29 Ekim’den, 29 Ekim’e kadar olan 2 ayrı harita hazırladım. 

29.10.2016- 29.10 2017 şuan içinde bulunduğumuz zaman dilimi ve

29 Ekim 2017- 28.10.2018

Halk şu an; yaşam felsefesi ile ilgili bir dönemin içinde. Ayrıca hak, hukuk adalet, yasalar, inanç konuları, yabancılar, yabancı kültürler ve “eğitim” konuları ile ilgili bir dönem yaşıyor. Ayrıca kaos, terör olaylarının oldukça yoğun yaşandığı bir yıl.

İktidar ise;  şu an birtakım anlaşmalar ve düzenlemeleri kapalı kapılar ardından yapıp, yani bir çok konuyu açık etmeden; Türkiye’nin geleceği ile ilgili düzenlemeler, disiplin, kısıtlamalar,  sıkı yönetim gibi ( Ohal)  konularının gündemde olduğu bir sürecin içinde. 

 Ülke lideri olarak baktığımızda ise; şu aralar yurt dışından özellikle yapmış olduğu  söylemleri  ve hitabeti ile (Merkür/akrep) dikkatleri üzerine çeker durumda. 

29 Ekim 2017’den sonra 2018’e kadar olan dönemde, Türkiye’nin Güneş dönüş haritasında Merkür yine Akrep burcunda olacağından devam edecek bir durum bu. 

Bu söylemler yılın ilk haritada müttefik ülkeler ve üye olunan, Avrupa Birliği, BM ve NATO  gibi gruplar tarafından izlenirken; ikinci haritada ise  daha çok birlikte ortaklık yapılan; şirketler, ülkeler  ve ortak kazanç sağlanan gruplar arasında yaşanacak.

“Ne olacak ?” der isek, özellikle 29 Ekim 2018’e kadar olan dönemde iktidarın ülke lideri ile birlikte,  yeni ortaklıkların anlaşmaların yapılacağı bir dönem yaşanacak. Yani o ana kadar halk da kendisini daha sıkıntıda hissetse bile (halk “kol kırılır yen içinde kalır” durumunu sergiliyor olacak). 

İktidar veya ülke liderinin ikinci haritaya göre; kadersel olarak bazı sağlık sorunları nedeniyle bir takım ortaklıklarını gerçekleştiremeyecek ve bazı projelerinin askıda kalması söz konusu olabilir. Bazı sağlık sorunlarından dolayı doğacak olan engeller diyebiliriz buna. 

Halk ise en çok “özgürlükleri” konusunda bir yoğunlaşma içinde olabilir. Daha çok çalışma saati, daha yoğun sorumluluklar söz konusu olabilir. 

Halk sorumlulukları artıp, ne kadar kendini kısıtlanmış, kemerleri sıkılmış hissetse bile;  atalarından gelen sahip oldukları dayanma gücü ile,  geleceğe dair umutlarını da kaybetmiyorlar. 


Yeni yılda Dünyayı neler bekliyor


2024’e kadar içinde bulunduğumuz durum bu şekilde devam ediyor olacak.. ‘2008’den bu yana tüm Dünya’nın içinde olduğu enerji, toprakların veya sınırların depremlerle, savaşlarla veya politik durumlarla değişim dönüşüm içinde  olduğu ve yer altı konularının madenlerin, yer altı zenginliklerinin değişim dönüşüm içinde olacağı bir süreçteyiz. (2008- 2024 arası). 

Muhtemelen  değişen yer altı zenginlikleri ile güç dengeleri de Dünya üzerinde yer değiştirecek.

Bu süreç içinde maddi anlamda da bir değişim oluyor. “Para” anlayışının değişmesi de mümkün. Finansal alanda daha çok kıymetli madene dönen bir zemin düşünebiliriz. Yatırımların altın ya da gümüşe yönelmesi de mümkün.

2008’den başlayıp, 2024 yılına kadar süren Plüto’nun Oğlak burcundan geçtiği bu süreçte, başta yer altı zenginliklerinin olmak üzere her şeyin yakılıp, yıkılıp yeniden yapılandığı bu süreci yaşamaktayız. Plüto aynı konuma bundan 256 yıl sonra ancak tekrar gelecek. Dolayısı ile bu değişimler köklü ve derinden olmaktadır. 

Bu süreçte ise, Dünya’da ise gücün daha çok doğuya kayacağını görebiliyoruz. Rusya ve Çin’in daha çok güçleneceğini düşünüyorum. 

Ülkemiz önemli badireler ( terör, kaos darbe girişimi gibi) atlattıktan sonra; geleceğe umutla bakabilecek.  Dicle ve Fırat arasına düşen eski Mezopatamya toprakları olarak adlandırılan bölge ise yükselen değerler arasında. 

Muhtemelen kadim medeniyet harici bir keşif, bir “değer” veya bir durum söz konusu olacak.

Ancak 2024’den sonra dünyanın konusu tamamen değişecek. 

Şu anda topraklar, sınırların değişmesi, depremler ve madenler konusunu içeren  “yeniden yapılandırma” dediğimiz bu sürecin 2008’de başladığını ve 2024 kadar şekilleneceğini söyleyebiliriz.

Tüm bu enerji konu itibari ile; 2024’den sonra “bilim, teknoloji ve keşifler” alanında değişimlere yerini bırakacak olduğunu söyleyebiliriz. Pluto’nun Kova burcundan geçeceği 2024-2044 yılları arası yepyeni gündemi olacak Dünya’nın.

Özellikle teknolojinin gelişmesiyle, yeni buluşların arka arkaya yoğunlaştığı bir dönemden söz edebilirim. Özellikle bilim alanında yapılan keşiflerle, birçok “doğru bildiğimiz yanlışlarla” da yüzleşeceğiz. Dolayısı ile Plüto’nun görevi olan “yeniden yapılandırma” bilim alanında kendini gösterecek.