Küçükçekmece Belediyesine bağlı, "Bağımlılıkla Mücadele Danışmanlık ve Rehabilitasyon Merkezinde (BAYAMER), internet bağımlıları, uzmanlar tarafından tedavi ve rehabilite edilerek normal hayatlarına dönmeleri sağlanıyor.

Teknolojik gelişmelerin hayatın her alanında hissedilen etkisi, insan hayatını zaman zaman olumsuz etkileyebiliyor. Bilgisayar ve internet kullanımı da buna bir örnek oluşturuyor. Bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde internet ve bilgisayarlar, bazı kişiler için bağımlılık sebebi olabiliyor. Sorunun hastalık derecesine ulaşmasıyla bu konuda tedavi hizmeti veren merkezler de ortaya çıkmaya başladı.

Bu merkezlerden biri olan BAYAMER, uzmanlarıyla internet bağımlılarının tedavisine destek veriyor.

Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, konuyla ilgili olarak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl hizmete alınan merkezde uzman psikologlar ve psikiyatrların bulunduğunu ve merkezin, ilçelerindeki Kanuni Sultan Süleyman Hastanesiyle birlikte çalıştığını anlattı.

Bağımlılık denince çoğu insanın aklına uyuşturucu geldiğini ancak merkezde her türlü bağımlılıkla mücadele etmek istediklerini dile getiren Karadeniz, şunları kaydetti:

"BAYAMER'e gelen bağımlılıkla ilgili müracaatlar içerisinde internet bağımlısı olan çocuklarımız ve gençlerimiz de var. Bu merkezimiz, bağımlı kişiden ziyade ailesine de eğitim vermek istiyor. Çünkü bu tür bağımlılıklarla alakalı maalesef ailelerimizin de yeteri kadar bilgiye sahip olmaması ve insan ilişkileri anlamındaki genel sıkıntılardan kaynaklanan bazı olumsuzlukların bertaraf edilmesi gerekiyor. BAYAMER'de hem aileye, hem bağımlılıkla ilgili problem yaşayan bireye hizmet veriliyor. Özellikle şu anda internetle alakalı 13 aileye aktif eğitim veriliyor. Çocuklarımız da bu bağımlılıktan kurtulmakla ilgili psikologlarımızdan ve psikiyatrlardan hizmet alıyorlar."

Merkezde alkol, uyuşturucu ve sigara bağımlılarının da rehabilite ve tedavilerin yapıldığına işaret eden Karadeniz, BAYAMER'i bağımsız hayatın merkezi haline getirmeye çalıştıklarını anlattı.

Belediye Başkanı Karadeniz, "BAYAMER'e başvuranlar arasında 15 ila 25 yaş arasında yoğunluk yaşanıyor. Her hastamızın, her bağımlı bireyin rehabilitasyon süresi farklı oluyor. Hızlı geriye dönüşler aldığımız vak'alar da oluyor, daha uzunca rehabilitasyona ihtiyaç duyan, bireyler ve aileler de olabiliyor. Ama buraya gelen vatandaşlarımızın en az 10 seanslık bir programa dahil olması gerekiyor." diye konuştu.

Vatandaşların BAYAMER'den ücretsiz faydalanabildiğini belirten Karadeniz, belediyelerin bu tarz merkezler kurması gerektiği görüşünü dile getirdi.

"İnternet bağımlılığı bir hastalıktır"

BAYAMER psikologlarından Sema Balık Okutan da internet bağımlılığının bir davranışsal bağımlılık, aynı zamanda bir hastalık olarak kabul edildiğini söyledi. İnternet kullanımının, kişinin artık kontrol edemediği seviyede olduğu ve bir süre sonra onu durdurmaya çalışsa da artık durduramadığı noktada olduğunda bağımlılığa dönüştüğünü anlatan Okutan, şöyle konuştu:

"Günde 6 saat internet kullanımı varsa burada şiddetli bir internet bağımlılığının var olduğunu kabul etmek gerekebilir. Tüm yaş grubu için bu durum tehlikeli ama özellikle çocukluk ve ergenlikte çok fazla problem haline gelmeye başladı. Çünkü ergenlik dönemi aslında farklılaşma, bireyselleşme çabasının olduğu bir dönem. Bu aşamada danışanlarımızın, gelen başvurular üzerinden değerlendirecek olursak, kişi bireyselleşmek istiyor. Artık ebeveynlerin kontrolünde olmak istemediğini ifade ediyorlar. Burada aile içerisinde bir savaş olmaya başlıyor. Kişi bireyselleşemediğinde bireyselleşebileceği yeni bir alan açmaya çalışıyor. Burada internet, kendileri için iyi bir amaç oluyor yani savaş karşısında savaşabileceği bir alan olarak görmeye başlıyor. Bu nedenlerle kişi yoğun bir şeklide internete yöneliyor."

"İnternet bağımlılığım nedeniyle okulumu bıraktım"

BAYAMER'de rehabilite edilen Bahçelievler'deki Füsun Yönder Anadolu Lisesi. 9. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Ahmet Eren Soyluer de şunları anlattı:

"Kendimin bireyselleşemediğimi hissettim. Çünkü çevremdeki insanlar bana baskı yaptı. Ben bu baskıda kendimi yalnız hissettim, kendi kararlarımı kendim veremediğimi hissettim. Kendi içinde bile bireysel olamamak, dışarıya karşı, insanlara karşı olumlu bakamamak birçok şeyi yanlış algılamama sebep oldu. Lise 1'e başladıktan sonra her konuda kendime farklı biri gibi davrandım. Arkadaşlarıma içine kapanık gibi davrandım, benimle iletişime geçmelerini reddettim. Çareyi bilgisayarda ve internette buldum. Çünkü hayatımı kendim yönetemediğimi hissetmek, insanların beni anlamadığını düşünmek, internete girince kendim yaptığımı gördüm. Kendi hayatımı kontrol etme isteği, kendi kararlarımı kendim verebilme isteği, bilgisayarda geçirdiğim zamanı daha da arttırdı. İnternet kullanımım günde 8-10 saati geçiyordu. Normal olarak arkadaşlarımla aram iyi değildi. Çünkü onlar bana yaklaşmaya çalıştıkça ben onları itiyordum, bana yaklaşmalarına izin vermiyordum."

Soyluer, internet kullanımının başarısını da etkilediğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bir süre sonra derslerime önem vermemeye başladım. Bilgisayarda geçirdiğim saatler daha da arttı, daha içime kapandım. Bazı şeyleri fark edemiyordum. Bazı şeyleri elde etmek için çok çaba sarf etmem gerekiyordu ama ben sarf etmedim. Çünkü doğru yolda olduğumu düşünüyordum. Lise 1. sınıfta internetten dolayı okulu bıraktım, çünkü artık okul benim için önem arz etmiyordu. Bilgisayarda internete girmek daha önemli gibi gördüm. İnsanların benim için kötü düşündüklerini, beni sürekli eleştirdiklerini düşündüm, insanların bana kötü baktığını düşündüm kimseye karşı açılmadım."