BURSA - Güney Kore'nin Seul kentinden, devri alem için yola çıkan iki genç arkadaş, 12 ülkeyi gezdi, seyahat planlarındaki ara duraklardan biri olan Türkiye'ye ve Türk insanına hayran kalınca Bursa'ya yerleşti.

Kentte Türklerin de faydalanabilmesi için "helal Kore restoranı" açan Jong Kim (26) ile kız arkadaşı Sujin Lee (26), tavla oynamayı, balık tutmayı, Karagöz'ü, Türk Hamamını, Türklerin yol tarif edişlerini, tavuk şişi, acılı ezmeyi, baklavayı, içli köfteyi, çiğ köfteyi, menemeni, Bursaspor'u ve bir dönem Seoul FC takımını da çalıştıran Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş'i çok seviyor.

Seoul'de üniversite eğitimini yarıda bırakarak dünya turu hayali için yola çıkan Jong Kim, Vietnam, Kamboçya, İran gibi 12 ülkeyi yalnızca bir defa uçak kullanarak, 6 bin kilometresi de motosikletle olmak üzere gezdi.

Yaklaşık bir yıl önce İran Gürbulak sınır kapısından Türkiye'ye giren ikili, otostop çekerek Ağrı, Erzurum, Trabzon, Giresun, Samsun, Ankara, Antalya, Denizli, İzmir ile İstanbul'u gezdi. 1 ay İstanbul'da yaşayan Koreliler, yolculuğunu gösteren afişler bastırarak, Sultanahmet'te Kore yemeği sattı. Türkiye'de tanıştığı Kore hayranı arkadaşlarının isteği üzerine ''helal Kore restoranı'' açmak için yine bir arkadaşının tavsiyesiyle Bursa'ya yerleşti.

Türkiye'yi çok sevdiğini, bu yüzden kalmayı istediğini dile getiren Jong Kim, "Türkiye'de beni en çok Türk insanları etkiledi çünkü çok sıcaklar. Türkçede nasıl söylenir bilmiyorum ama çok sıcaklar. Kendi aralarında nasıllar bilmiyorum ama yabancılara karşı çok yardımseverler" diye konuştu.

Otostop yaptıklarında hiç kötü bir olayla karşılaşmadıklarını anlatan Kim, "Ama güzel olaylar çok. Kamyoncu, bize her zaman soruyordu, 'çay çay, yemek yemek?' O sayede benim Türkçede ilk okuduğum kelimeler çay, yemek ve ekmek. Sujin de menemen ve sigara böreğini çok güzel yapıyor" ifadesini kullandı.

"Bursaspor'u tutuyorum, Şenol Güneş'i çok seviyorum"

Jong Kim, Kore'deyken Seoul FC takımının taraftarı olduğunu ve Şenol Güneş'i, bir dönem bu takımı çalıştırıp, şampiyon yaptığı için tanıyıp çok sevdiğini belirtti. Futbol oynamayı ve izlemeyi çok sevdiğini anlatan Kim, şöyle devam etti:

"Kore'de Seoul FC takımını tutuyordum. Türkiye'de Bursaspor'u tutuyorum çünkü Bursa'da yaşıyorum. Şenol Güneş'i de çok seviyorum çünkü Kore'de de bizim direktördü. Bursa'da yaşadığım için Bursaspor'u tutuyorum, burada da o teknik direktör. Onu çok seviyorum ve tanışmak istiyorum."

Kore'de "Türkiye" denilince

Dedesinin kendisine Kore Savaşı'nda öğrendiği bir Türk şarkısının melodisini mırıldadığını belirten Koreli, "Ona Türkiye'ye gidiyorum dediğim zaman 'Türklerin böyle şarkısı var' dedi. Şimdi bunun ne olduğunu biliyorum; 'Üsküdar'a Gider İken' şarkısı. Çünkü Kore Savaşı olduğu zaman Türklerin oturduğu şehir bize çok yakındı. Kore'de Türkiye denince akla dondurma geliyor çünkü orada Türkiye'den gelen dondurmacı var. Kebap çok ünlü. Şenol Güneş ve 'kardeş ülke' imajı, hamam da var. Ben anneme sordum, 'Sen Türkiye'yi düşününce aklına ne geliyor?', o direkt 'Türk Hamamı' dedi" ifadelerini kullandı.

 Göç İdaresi Genel Müdürlüğü görevlilerinin de ülkeye uyum sağlamaları konusunda yardımcı oldukları çift, evlenmeyi düşündüklerini, Kore'nin yanı sıra Türkiye'de de Türk adet ve örflerine göre bir düğün yapmayı planladıklarını söyledi.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü yabancıların uyumuna yardımcı oluyor

18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü'nü bu yıl Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce resmi olarak ikinci kez kutlamaya hazırlanan Türkiye, göç yönetim sürecinde her geçen gün yeni bir ivme kazanırken, göçü kalkınmanın bir aracına dönüştürmeye yönelik stratejileri bir bir hayata geçiriyor. 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunuyla şekillenen ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce yönetilen bu yeni değişim ile dönüşüm sürecinde, göç yönetiminin önemli bir ayağını yabancıların "uyum" konusu oluşturuyor.

Kurum, yabancıların asimile olmadan toplumla bütünleşmesi, ötekileştirilmeden aidiyet duygusunun tahsisinin sağlanması, yabancının ev sahibi toplum algısı ve ev sahibi toplumun yabancı algısının olumlulaştırılması, negatifliklerinin törpülenmesinde önemli bir görev üstleniyor.

Uyum politikalarında, gönüllük, paylaşım, uzlaşı, empati, hoşgörü gibi olumlu ve birleştirici insancıl değerler göç yönetiminin temelini teşkil ediyor.