Üniversite öğrencisiyken başlayan nörolojik sorunları nedeniyle önce duyma, ardından da görme yetisini kaybeden, iletişimini ise kendi geliştirdiği bir sistemle kuran Murat Kefeli, yazdığı 3 kitapla duygu ve düşünce dünyasını aktarıyor.

"Dünyam ne karanlık ne de sessiz." diyen ve düşünülenin çok aksinde bir iç dünyası olduğunu 3 kitap, internet sitesi ve sayısız yazıyla ortaya koyan Kefeli'nin hikayesi, üniversite yıllarına dayanıyor. Profesyonel radyoculuk yaptığı yıllarda başlayan işitme kaybı Kefeli'yi radyoculuktan koparıyor, ardından görme kaybının da başladığı dönemde konulan "nöropati" (sinirlerin zarar görmesi) teşhisi ise alışılmışın aksine hayatla bağlarını kuvvetlendiriyor.

Akla ilk gelenden biraz daha farklı bir yöntemle Kefeli'nin iletişimi de "avucunun içinde" yer alıyor. Kendi geliştirdiği bir yöntemle günlük hayatta ailesi ve arkadaşlarıyla iletişim kuran Kefeli, "engelli" tanımını, içerisinde "engel" olduğu için reddediyor. Kefeli'nin "trajedi" haberciliğine cevabı ise "Benim dünyam ne karanlık ne de sessiz..."

Üniversite yıllarında yazmaya başladı

Yazma isteğinin üniversite yıllarına dayandığını, yazılarının hastalıkla birlikte farklı bir yöne kaydığını söyleyen Kefeli, "Yaşadığım sağlık sorunlarının psikolojik olduğunu iddia eden doktorları fikirlerinden vazgeçirmek için tuttuğum detaylı notların bir kitaba dönüşebileceğini düşünmem hayatımda aldığım en iyi ikinci karardı." dedi.

Sekiz yıl önce "Anne Neden Ben?" adlı otobiyografik ilk kitabını yazdığını ve bugünlerde bu kitabın dördüncü baskısının yapılarak yeniden piyasaya çıktığını ifade eden Kefeli, kitapta hastalığının başlangıcına, psikiyatri servisinde "kaybettiği yıllara", görme duyusundaki kayıplar artarken yaşadığı kaygılara yer verdiğini belirtti. Kefeli, kitabında akıl hastanesinde elektrikle tedavi edilmeye kadar varan hikayesini anlattığını dile getirerek, "Kimi zaman gülümseten kimi zaman da hüzünlendiren bir kitap." diye konuştu.

Kefeli, bunun dışında "Penceremden Gökyüzüne Sarkarken Aşk" ve "Veda Balesi" adında iki kurgusal romanı daha bulunduğunu belirtti.

Eğitim mücadelesi veriyor

İkinci üniversite eğitimi için mücadele verdiğine değinen Kefeli, sınav sorularını okuyabilmesi için bilgisayara ihtiyaç duyduğunu ancak bunun ÖSYM tarafından sağlanmaması nedeniyle 2010 yılından itibaren açtığı 4 davadan 3'ünü kazandığını, birinin ise devam ettiğini kaydetti.

ÖSYM yönetiminin de değişmesinin etkisiyle 2015'te sınava bilgisayarla girme hakkını elde ettiğini ifade eden Kefeli, "Ancak okuma hızım yavaş olmasına rağmen ek süre verilmediği için dördüncü kez dava açtım. ÖSYM, bu seneki YGS'de de aynı tutumunu sürdürdü. Ancak LYS'de sınav süresinin üç katı ek süre vererek beklenmedik bir adım attı. Eğer önümüzdeki sene YGS'de de uygun miktarda ek süre verirlerse amacıma ulaşmış olacağım." diye konuştu.

Kefeli, başarılı olması halinde "Türk Dili ve Edebiyatı", "Dramatik Yazarlık" veya "Tarih" bölümlerinden birini tercih etmeyi düşündüğünü sözlerine ekledi.