SEVGÜL KAYSERİLİOĞLU


Haftasonları brunchla başlayıp, akşama kadar miskin miskin film seyredip, pizza, çerez, patlamış mısır, cips.. le devam eden günlerime acımaktayım.

Neden mi?

Tüm günü tırmanma yürüyüş ve bol oksijenin bedenimi ve ruhumu nasıl rehabilite ettiğimi deneyimliyorum -ve buna devam edeceğim-Her bir hücrem oksijen alıyor ve büyüsünden huzur buluyorum.

Sizlerle de paylaşmaya geldim.

….

Kuşluk vakti gözümüzde çapaklar, bir lokma girmeyen ağzımızda, yolda salaş bir kır kahvesi çayının enfes kokusu ve tostun beklentisi…

Bu hafta Kocaeli / Aytepe’deyiz.

Şansımız var. Öyle Bedevi falan değiliz. Hava tam tadında. Kar yağıyor. Duruyor ve sis açıldığında güneş göz kırpıp, sonra aldatıcı ışınlarını çekip, tekrar sisi gönderiyor. Kar lapa lapa başlıyor. Üşümenin böyle keyiflisi dostlar başına. Allah Allahh…Vivaldi/ Dört Mevsim mi çalıyor uzaklarda … Buyrun, yaşamın acı tatlı her karesini görebileceğiniz anlar. Doğa; Yaz, kış, sonbahar ne de güzel bir metaphor içinde. Buraya Ayıtepe deniyormuş eskiden diyen yok mu var... Ancak ürkütücü gelmesin diye Aytepe demişler. Habitatlarına girdiğimiz hayvancıkların kış uykusunda olduklarını hatırlamak insana biraz daha cesaret katıyor. Bize çok kızıyorlar mı acaba? Yoksa bizi görünce inşaatlarla ormanlarını mı kaybedeceklerinin telaşındalar ? Haksızlar diyemeyeceğim.

Hayalimin dibini kullanıp ayıcıkların bizi uzaktan nasıl gördüklerinin  kurgusunu yapıyorum. Çoluk çocuk bizi izlerken; 

‘Bak çocuğum bunlara insan deniyor. Hiç tanışma çok zordur anlamak’ mı diyorlardır, ya da üzerimize giydiğimiz kıyafetlerle robokopa benzediğimize mi yoksa bu uçsuz bucaksız ormanda survivar yaptığımıza mı gülüyorlardır. Öyle ya onlar doğal kıyafet yürüyorlar ve bizden çok hızlı hareket edebiliyorlar. Şu üzerimdeki ağırlıkları çıkarıp, dört ayak üstüne düşüp homur homur yürüsem … acep daha mı hızlı giderim? 32 kişinin şu en önde gidenlerine yetişebilir miyim?

Yürüyüş böyle birşey, bazen kendinizle bazen diğerleriyle yarışıp, bazen onları kaçırmadan çevreyi fotoğraflayabileyim diye deklanşöre basmak, bazen ‘Ohhhh solo söylüyorum nihayet’, deyip kar tanelerinin tatlı _ can yakıcı soğuğuna teslim olmak. En arkada kalıp fırça yemek…

Valla ne hırs kalıyor ne de dünya nimetleri… Evrenin derin hazlarıyla kendini ister, 

Şaman, ister Aborjin hisset!  Kollarını aç ve şükret !

Sen, Sensın burada…

Büyünün hiç bozulmaması diye bir şey beklemiyorum. Ama ne kadar uzatırsam kar… Kar; kar…

Her yer beyaz örtü gibi karla kaplı asırlık ağaçların arasından yolumuzu buluyoruz. Tam ‘Aha kaybolduk. Biz bu ağaçların arasından yeni geçmiştik laa’ derken rehberimiz Argun Bey bize yolu açıyor. Bu teknolojinin güzel yanı da bu yeni nesil pusulalardan bahsediyorum.

GPS ; Global Positioning System- Küresel Konumlama Sistemi- Dünya üzerinde herhangi engelsiz bir görüş hattında, dört veya daha fazla uydusu ile her türlü hava koşulunda yer ve zaman bilgileri sağlayan uzay tabanlı uydu navigasyon sistemi… Dağlardan izin alırsın çıkarken ama GPS bilgin de olmazsa- tabii androidinde- işin zor. Bir aksilik olursa düdüğünü çal bekle. Şansın varsa kurtulursun. Ha haa ha…Özellikle korkuttum ki bu işin şakası da yok!

Aytepe için, biraz bilgi vereyim; İlkbahar, yaz, sonbahar, kış yani dört mevsimi ayrı tatlarda yaşayan bölge  İstanbul’a 135 kilometre, İzmit’te 25 kilometre uzaklıkta. Ormanlık ve çayırlık - gürgen, meşe, kayın ormanları içinde. Ulaşım: İzmit üzerinden Yuvacık Mahallesi, Yuvacık Barajı- Baraja akan nehirler ve kar suları mavi ve yeşili turkuaza buyrun sunumuyla çok cömert - Servetiye Camii Köyüne oradan da Aytepe’ye varıyorsunuz. 

Samanlı dağlarında bulunan Aytepe 950 metre rakımlı bir mahalle …Soğuk dere kanyonuna hâkim sarp kayaların üstünde. Kanyona hâkim Ayıtepe 994 metre kamp alanına 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Çevrede biz göremedik kardan – inşallah ilkbaharda- mağaralar, kanyonlar varmış. Tam Eko turizm için ideal.

Bu ufku ve ciğerleri kocaamaaan açan bölgeyi tabii Yeşilay bizden önce keşfetmiş.

Gençleri bağımlılıktan uzak tutup, sağlıklı yaşamı misyon edinmelerini vizyonunun bir parçası sayan Yeşilay, Türkiye’nin dört bir yanından üniversiteli gençlerin katılacağı -programı 3 gün sureli- 

bir kamp da düzenliyormuş. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Aytepe Diriliş Kamp alanında gerçekleşen bu kampta 150 kadın, 200 erkek olmak üzere 350 genç gönüllü Yeşilay farkındalığı oluşturma, zamanlarını çeşitli sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle değerlendirmeleri amaçlanıp kampta, ayrıca bağımlılık alanında gençlerin donanımlı olmasını sağlıyormuş... Kampta ayrıca hobi atölyeleri, ip parkuru, paintball, spor etkinlikleri, kamp sonunda katılımcılara Katılım Belgesi veriliyormuş.

Kulağa çok hoş geliyor değil mi?

Her zaman yeşil bol yeşil… En iyi çözüm !!!

Ve bizler saklı cennetleriyle bu topraklarda çok şanslıyız. Keşiflere katılın derim.

Bize bu günü yaşatan Argun Baydan ve tüm ekibine & TREKİN TURKEY DOĞA YÜRÜYÜŞ GRUBUNA, duyarlı fotoğraflarıyla Ergun Gümüş’e

Çok teşekkür ederim.