ERZURUM - Erzurum'da, 52 yaşındaki Arzu Odabaş, liseyi bitirince kazandığı fakat daha sonra bırakmak zorunda kaldığı Türkçe öğretmenliği bölümünü 34 yıl sonra bitirecek olmanın heyecanını yaşıyor.

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü'nden bu dönem sonunda mezun olacak 4 çocuk ve 2 torun sahibi Arzu Odabaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 34 sene önce liseden mezun olunca girdiği üniversite sınavında bu bölümü kazandığını söyledi. Bazı sebeplerden okula devam edemediğini anlatan Odabaş, "İçimde çok büyük ukde kalmıştı. İki kere açıköğretime kayıt yaptırdım fakat bitiremedim. Çünkü çocuklarım küçüktü ve onlara bakmam gerekiyordu" dedi.

Odabaş, 4 yıl önce çıkan öğrenci affından yararlandığını belirterek, eşinin ve çocuklarının da kendine destek verdiğini söyledi.

Üniversiteye büyük bir heyecanla kayıt yaptırdığını dile getiren Odabaş, "Çok hoşuma gitti. Eşim de felsefe bölümünde yardımcı doçent olarak görev yapıyor. 4 sene boyunca çok güzel şeyler yaşadım. Özellikle genç arkadaşlarımın içinde olmak bana hayat sevinci verdi. Her gün neşeyle okula geldim. Şimdi bitirdiğim için hem seviniyorum hem üzülüyorum. Sınav dönemlerinde zaman zaman zorlandım" diye konuştu.

Arzu Odabaş, sınıf arkadaşlarının çocuklarından da küçük olduğunu hatta hocalardan bazılarının da kendisinden küçük olduğunu ifade etti.

Arkadaşlarına zaman zaman "ablalık" da yaptığını anlatan Odabaş, şunları kaydetti:

"Normal bir öğrenci gibi ders çalıştık, grup çalışmaları yaptık. Birlikte sınavlara girdik, heyecan yaşadık. Hocalarımın da arkadaşlarımın da manevi destekleri çok oldu. Bir öğrencinin yapması gereken her şeyi yaptım. Devamsızlık yapmadım, dersleri bire bir takip ettim. Arkadaşlarımla zaman zaman ders dışında da vakit geçirdik. Öğrenci evine de gittim. Öğrenci evi çok farklıydı, orada da bir öğrenci gibi davrandım. Zaman zaman çocuklarım, torunlarım da aklıma geldi ama yine de öğrenciliğimi dolu dolu yaşadım."

En küçük kızının üniversite sınavına hazırlandığını, bu nedenle evde iki öğrenci olduğunu dile getiren Odabaş, "Ben bir öğrenciyim ama aynı zamanda bir anneyim ve sorumluluklarım var. Bu nedenle kızımın ders çalışması için uygun ortamı sağlamam gerekiyor. Ona da destek olmaya çalıştım. Eşim de ikimize çok destek verdi. Çocuklarıma özellikle bilgisayarda ders çalışma konusunda danıştım. Okulu 3.08 not ortalamasıyla bitiriyorum. Fakültede bu yıl mezun olan 200 öğrenci arasında ilk yarı ortalamasına göre otuzuncuyum" şeklinde konuştu.

Odabaş, 33 yaşındaki en büyük kızının işletme fakültesini bitirdiğini, 30 yaşındaki diğer kızının Atatürk Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği bölümünde araştırma görevlisi olarak görev yaptığını, 28 yaşındaki oğlunun da bilgisayar mühendisi olduğunu sözlerine ekledi.

Sınıfın "Arzu ablası"

Arzu Odabaş ile 4 yıl aynı sınıfta öğrenim gören Emine Çalışır, sıra arkadaşlığı yaptıklarını belirterek, "İlk tanıştığımızda biraz mesafeliydim. Çünkü neredeyse annemle yaşıttı. Yaşı gereği mesafeli davrandık. Zamanla daha çok yakınlaştık. Saygı, sevgiye dönüştü. Arzu abla bizi evinde ağırladı" dedi.

Göksel Çakmak, Arzu Odabaşı ile güzel bir arkadaşlık kurduklarını ama tanıştıklarında ona nasıl hitap edeceğini şaşırdığını anlattı.

Sınıf arkadaşlarından Fatma İpek, Malatyalı olduğunu ve yurtta kaldığını ifade ederek, "Arzu ablaya çok çabuk ısındık. Bize ablalık hatta annelik yaptı. Doğrumuzu, yanlışımızı anlattı. Attığımız her adımda bize yol gösterdi. Memleketimizden uzak olduğumuz için ev ortamına hasretiz ama Arzu abla bize bu sıcaklığı çok güzel sundu. En güzeli ayaklarımızın halı görmesine, ev yemekleri yememize vesile oldu. O yüzden ona çok teşekkür ederim" diye konuştu.