Tarım alanında daha önce çalışılmamış bir konuda kitap yazmak için yola çıkan ziraat mühendisi Hasan Soydan, Selanik'ten Şam'a 20 bin kilometre yol katederek 2. Abdülhamid'in çiftliklerini satırlara taşıdı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının desteğiyle "Sultan Abdülhamid Çiftlikleri" kitabını yazan Soydan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Osmanlı'dan Günümüze Tarım Tarihi" konusunu araştırırken, Osmanlı'daki toprak rejiminin en önemli kısmının, Çiftlikat-ı Hümayun'lar ve 2. Abdülhamit çiftlikleri olduğunu gördüğünü söyledi.

Bu konuyu anlayabilmek ve anlatabilmek için çalışmaya karar verdiğini belirten Soydan, "Osmanlı arşivlerinden başlayıp, farklı kütüphanelerden Cumhuriyet arşivlerine, Atatürk kitaplığından Osmanlıca yayınlanan süreli yayınlara kadar 20 bine yakın belge inceledim. Çiftlikleri yerlerinde görebilmek için Selanik'ten Şam'a 20 bin kilometre yol yaptım. Çalışılmamış bir alan olduğu için kaynakça olarak binlerce belgeyi taradım. Günde 12 saatin üzerinde çalışmak zorundaydım. Bu çalışma 10 yılımı aldı." ifadelerini kullandı.

 "Çiftliğe ilgisi şehzadelik döneminde başlıyor"

Araştırmalarında 2. Abdülhamid'in çiftliğe olan ilgisinin, şehzadelik döneminde başladığını gördüğünü anlatan Soydan, "Sultan Abdülhamid'in Şehzade olarak padişah olması öngörülmeyen bir sıralaması vardır. Saray protokollerini çok sevmezdi. Bunun için Tarabya'da çiftlik alır. Zamanının çoğunu çiftlikte ve marangoz atölyesinde geçirir. Çiftçiliğin çok para kazandırdığını görür. Ciddi kazançları olur. Tahta geçtiği zaman da çiftliklere olan ilgisi devam eder." diye konuştu.

Soydan, 2. Abdülhamid'in edindiği çiftlikleri Hazine-i Hassa'ya bağışladığını, tahttan indirildikten sonra diğer çiftliklerin de buraya aktarıldığını dile getirdi.

Cumhuriyet'in kuruluşunda yeniden gündeme gelen çiftliklerin, Hazine-i Hassa'dan çıkarılarak Hazineye aktarıldığını dile getiren Soydan, şöyle devam etti:

"2. Abdülhamid'in stratejik olarak Balkanlar ve Orta Doğu bölgesinde aldığı çiftlikleri kendi adına tapu ettirmesinin bir amacı vardı. Bu araziler, hangi ülke alırsa onun olurdu. Ancak şahsa ait olursa o şahısta kalırdı. Bu nedenle Abdülhamid'in mülkü olarak kalmıştır. Bugün Suriye'deki birçok çiftliğin bizdeki tapularda hala Abdülhamid'in üzerinde olduğunu görüyoruz. Yine Bağdat, Musul, Kerkük bölgesindeki birçok çiftlik de hala Sultan Abdülhamid'in üzerinde görülüyor."