Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, bu haftaki yazımda yıllar öncesinde büyüklerimizin yaramazlık yaptığımızda ağzımıza sürecekleri ile korkutmaya çalıştıkları biber ile ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyor,  bolca yedirmedikleri için de(!)hayıflanıyorum. Evet, bu korkutucu silahın(!) yani biberin tarihçesi çok eskilere dayanmaktadır. Şöyle ki, bazı kaynaklar biberin tarihinin 1700 yıldan fazla olduğunu öne sürmektedir. Eski çağlardan itibaren mutfaklarda yemeklere tat vermek için kullanılan biber, aynı zamanda alternatif tıpta hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Bilinen odur ki, biber birçok hastalığı tedavi ederken, bazı önemli hastalıklara yakalanma riskini azaltmaktadır

Sağlık açısından bilinen yüzlerce faydası olan biber,  yüksek değerde vitaminler ve mineraller içermektedir.70 kcal içeren biber, diyet lifleri, protein açısından zengin sayılır. Harika bir A vitamini içeren biber, bununla birlikte bol miktarda C vitamini içermektedir. Ayrıca, tiamin riboflavin, pridoksin açısından da zengindir. Sodyum ve potasyum açısından gayet zengin olan biber, ayrıca kalsiyum, demir, magnezyum başta olmak üzere birçok mineral içermektedir.

Sofralarımızın başköşesinde yer alan, yemek ve salatalarımıza şifa ve lezzet katan yeşilbiber İçerdikleri antioksidan ve diğer maddeler vücudu birçok kanser türüne karşı korumaktadır. Aynı zamanda, bağışıklık sistemini (immün sistem) de güçlendirmektedir. Yapısında yer alan C vitamini vücudu güçlendirmekte, direnç sağlamaktadır. Düşük kalori içeriği ile çiğ şeklinde salata ve yemeklere tüketilmesi tokluğu arttırdığı için kilo vermeye yardımcı olduğu da bilinmektedir. En önemlisi, enfeksiyonlara karşı vücudu korumakta, sağlıklı olmamızı sağlamaktadır.  Bunlara ilaveten, önemli oranda beta karotenin yanı sıra A provitamini, C, B1, B2, E, P ve K vitaminleriyle birlikte bazı alkaloidler bulunan yeşilbiberin, iyi bir antioksidan olduğunu bilinmektedir. Ayrıca, İçeriğinde yoğun lif bulunduğu için pekliği (kabızlığı) önlemekte,  bağırsaklarımızın iyi çalışmasını sağlamaktadır. Kırmızı biber, içerdiği vitamin ve mineraller yardımıyla genel vücut sağlığına faydalıdır. Kırmızıbiberin içeriği C vitamini, diğer besin kaynaklarından çok daha fazladır. Hatta limonun içerdiği C vitamininin 5-6 katı daha fazladır. Bu yüzden çok etkili bir antioksidan olarak ön plana çıkar. Kırmızı biberin faydaları diğer biber türlerinin sağlığa olan faydalarıyla benzerdir. Bilindiği gibi, biberin birçok çeşidi bulunmaktadır. Kırmızıbiber, karabiber, çarliston biber, dolma biber, beyaz biber, yeşilbiber v.s. Tüm bu biber çeşitlerinin renkleri, yapıları ve tatları farklı olduğu gibi sağlık açısından yararları da aynı şekilde farklılık gösterebilmektedir. Ancak, genel hatları ile biber, çeşitlerinin sindirim sistemi sorunlarını giderdiğini, hafif baş ağrılarına iyi geldiğini, öksürüğe karşı etkili olduğunu ve kilo vermeyi kolaylaştırdığını söylemek mümkündür. Hatta bazı literatürlerde, özellikle beyaz biberin, kalp sağlığını korumaya yardımcı olduğunu ve kansere yakalanma riskini azalttığını belirtmektedirler. Ancak, biberin hastalıkların tedavisinde kullanılması ve sağlık açısından azami yarar sağlaması için tüketimi yanında kullanılacak miktarına yani dozuna dikkat edilmesi gerekmektedir.

Biberin bilinen yararlarına bir göz atacak olursak, Isı arttırıcı kapsaisin maddesi içermesi nedeniyle, spazm veya burkulma gibi sorunlardan kaynaklanan ağrıların giderilmesine yardımcı olduğu, ağrı olan bölgeye birkaç damla biber yağı uygulamanız sonrasında ağrının bir müddet sonra geçmesine yardımcı olabildiği bildirilmektedir. Ayrıca, bütün biber çeşitleri, ‘karnosik asit’ içermektedir. Biberin içerdiği bu asit, hafıza sağlığı yanında, beynin işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olur. Bu konuyla alakalı yapılan birçok laboratuvar araştırması, biberin beyin sağlığını koruduğunu, hafızayı güçlendirdiğini, yaşlılık sonucu ortaya çıkabilecek unutkanlık ve parkinson hastalığı gibi hastalıklara yakalanma riskini azalttığını, hatta ruh sağlığının korunmasına yardımcı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu özelliğinden dolayı, çocukların hafıza fonksiyonlarına katkıda bulunması için küçük yaşlardan itibaren biber tüketme alışkanlığının edinmelerini sağlamakta yarar olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır.

 Beyaz biberin bazı kanser türlerine karşı iyi geldiğini belirten Nottingham Üniversitesi ve Amerikan Kanser Araştırma Derneği, yürütülen çalışmalarda beyaz biberin içerdiği Kapsaisin maddesinin kanserli hücrelerinin bazılarını öldürebildiğini açıklanmaktadır. Ayrıca, bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun hastalıklara karşı direncini de artırmakta, etkili bir antitoksin olması nedeniyle de, kış aylarında yaygın olan üşütme sonucu meydana gelen nezle, gripal enfeksiyonlar gibi salgın hastalıklara karşı tedavi amaçlı olarak da kullanılmaktadır. Bir başka yararı ise, şiddetli öksürüğe karşı bala bir miktar biber tozu katarak tükettiğimizde öksürüğü kesme özelliğidir. Ayrıca, bilindiği gibi, biber ve bal doğal antibiyotik özelliğe de sahiptir.

Genel anlamda sindirim sistemi için de çok yararlı olan biber, ayrıca kabızlık(peklik) gaz, mide bulantısı, gibi sindirim sistemi hastalıklarının giderilmesinde de yardımı olabilmektedir. Vücutta aşırı sıvının bulunması, kalp sağlığını tehdit etmekte, akciğere aşırı basınç yapmakta ve nefes almayı güçleştirmektedir. Bu nedenle vücutta aşırı sıvı toplanmaması için biber, özellikle beyaz biber tüketimi önerilmektedir.  Acı biberin içerdiği kapsaisin olarak adlandırılan madde, çok geniş alanda genel sağlığa birçok yararı bulunmaktadır. faydalıdır. Acı biberin faydaları şöyle sıralamak mümkündür:

Damarlarda plakların oluşmasına mani olabilmekte, böylelikle, kan akışının sağlıklı olarak sürmesini sağlamakta ve kalbin yorulmasına mani olabilmektedir.

Diğer biber türlerinde olduğu gibi kırmızıbiber de genel sağlık ve sindirim sistemi sağlığı için büyük öneme sahiptir. Prostat ve rahim kanserine yakalanma riskini azalttığı öne sürülen kırmızıbiber, aynı zamanda bağırsakların temizlenmesini de büyük ölçüde sağlayabilmektedir.

Ayrıca, kırmızıbiber, kilo vermeyi kolaylaştırmaktadır. Şöyle ki, az miktarlarda sabahları süte karıştırılarak aç karınla içilmesi veya akşamları yoğurda katılması yarar sağlamakta yağların eritilmesini sağlayabilmektedir.

Kırmızıbiberin önemli oranda E vitamini içermesi kan hücreleri için de yararlı olup, bu özelliği sayesinde kan hücrelerinin başta kanser hücreleri olmak üzere, diğer virüs ve mikroplara karşı direncini artırmaktadır. Ancak, her şeyde olduğu gibi, karabiber ve acı biber aşırı miktarlarda alındığında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Ayrıca, acı biber ve karabiberin yanlışlıkla akciğere gitmesi de ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Hamilelik döneminde aşırıya kaçmadan biber kullanımı güvenilir olmakta ancak aşırı miktarda karabiber tüketimi düşük yapmayı tetikleyebilmektedir. Emzirme döneminde ise biberin aşırıya kaçmadan tüketilmesinde bir sakıncasının olmadığı ifade edilmektedir.

         Sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.