Birden aklıma bir şey geldi. Geçende arkadaşlarımla oturdum konuşuyoruz. Laf, lafı açarken arkadaşlarla kendi memleketimizdeki yaşam tarzını anlatmaya başladık. Bir arkadaşım, Filancanın kızı Falancaya kaçmış. Arkadaşımın birisi,
- Kaçan kız Türkiye’de mi yaşıyor
- Herhalde
- Neden kaçtı ki evlenselerdi ya!
- Olur mu hiç? Kendi köyünden değil
- Oda ne demek oluyor anlamadım 
- Anlamayacak ne var bizim köyde şimdi her kez yabancı insanlarla evlenmeyi adet edindiler 
- Görücü usulüyle mi
- Her halde. Nerden tanıyacak taa ilerdeki köyün adamını. 
- Tanımadığı insanlarla nasıl evleniyorlar ki?
 - Sanki köyünden olsa onu tanıyacak mı? Güldürme beni.
- Tamam, anlamaya başlıyorum. O zaman yaşı küçük evlendiriliyor
- 20 yaşına geldi mi evde kalmış sayılır.
- Kızın peki bir istekleri oluyor mu?
- Oluyor. Kendi köyünden olmasın da kim olursa olsun.
- Neden?
- Kendi köyünde iş çok evde en az 10 çocuk. Ahırda sürüyle hayvan var.  Bunların boğazları var, yemeleri içmeleri var. Bir de çamaşır yıkama derdi var. Çamaşır yıkma deyip de geçme. Ya uzaktan su taşıyacağın ya da akarsuyun başına gidip orda yıkayacaksın. Hayvanları yazın otlatacak kışın ahırını süpürüp, yem vereceksin  
- İyi de kardeşim bu çocukların anaları ne iş yapar
- Her sene bir bebek doğurur. Ya hamiledir ya da küçük bebeği vardır evdeki en büyükleri kız bu çocukların çamaşırıyla banyosuyla ev temizliğiyle uğraşır. Nine de küçük bebeğin habere beşiğini sallar.
- Erkekler ne iş yaparlar peki 
- Yazın dışarıda çalışmaya giderler, ya da hayvan otlatmaya, ya da bir şekilde para kazanmaya çalışırlar işte 
- Kışın ne yaparlar peki 
- Kışın da kazandıklarını yerler. Erkekler kahvede kadınlar evde. Bu insanlar kalabalık ailedir ana baba evlatlar eşleri hep beraber otururlar. Evdeki genç kızlar, ergen oğlanlar ev bakımında hayvan bakımında sorumludurlar. Onun içindir ki genç kızlar hep yabancı köylere gitmeyi ister. Sanki o köyü, o köylerin yaşantısını bilmişler gibi onların da bir birinden farkı yoktur. dışarıdan gelince onları zengin bir şey sanırlar oysa onlarda aynen o durumdadır ---Belki de varacağı adamın huyu suyu kendi köylerindeki delikanlıdan daha kötüdür bunu hiç bilmezler bir de evlendi mi  geri dönüşü de yoktur ebediyen artık o insanın egemenliği altındadır.
- Keşke, çocuklarını okutsalardı. O zaman yaşantıları daha farklı olurdu.