Uzunca zamandır yüksek enflasyon, yüksek faiz, devalüasyon gibi gündemi bulunmayan Türkiye son aylarda Amerika’nın dize getirme operasyonu sebebiyle” beklenmeyen bir hayat pahalılığı ile karşı karşıya geldi. Bilhassa alt gelir grubunun alım gücü yarıdan fazla azalırken ithal ürünlerin yanında yerli üretim ürünlerin de nerdeyse tamamının ‘dolara fark atan zamlar görmesi’ farklı tartışmaları, ilginç soru ve şüpheleri beraberinde getirdi.

Okuyucu unutmuyor; hafta içinde sohbet imkânı bulduğumuz bir okurumuz epey bir zaman önce yazdığımız ‘Bir fabrikanın bütün ürünlerini peşin parayla satın alıp piyasaya arz etmeyen ilginç işadamını’ hatırlatıp, “Bugünlerin provası mıydı?” diye sordu.

Bir başka okurumuz ise, “Amerika’ya giden işadamına Dünya Bankası’nda, ‘Türkiye hükümeti IMF’den özür dileyip anlaşmadıkça Türkiye yok olmaya mahkûmdur’ demişler; siz yazmıştınız. Amerika iş âlemine aba altından sopa gösterip zamlara zorluyor olabilir mi?” sorusunu üretti.

*        *        *

Kitap, Kırtasiye, Fotokopi ve Matbaacılar Odası Başkanı Ramazan Kuşpınar zamlarla ilgili enteresan tespit ve önerilerde bulundu.  Kâğıt ve kâğıt ürünlerindeki zamlardan örnek verip, “Öğrenciler okul yolunu tutarken en büyük zam fotokopi kâğıdında oldu, geçen yıla göre yüzde 400’e varan fiyat farkı ortaya çıktı” dedi. 

Kuşpınar yılbaşında tonu 450 dolar olan gazete kâğıdının 800 dolara kadar yükseldiğine de işaret ederek, “SEKA’nın üretim dışı kalması iyi olmadı.  Ama bizim geçmişe takılmak yerine çözüme odaklanmamız lazım. İlk fırsatta yerli üretim imkânlarını artırmalıyız. Yeni kâğıt fabrikaları kurulmalıdır. Devlet kendisi kurmayacaksa arazi tahsis edip teşvik versin, destek olsun, yol göstersin; matbaacılar, yayıncılar, gazeteciler ve kâğıt tedarikçileri bir araya gelip fabrika kursun, üretsin” önerisinde bulundu.

Kâğıt israfının da altını çizen Kuşpınar “Ülkemizde kâğıdın ancak yüzde 30’u geri dönüştürülüyor. Bunu artırmak için geri dönüşüm seferberliği yapmalıyız” dedi.

*        *        *

Piyasanın kredi faizi ve nakit sıkıntısı yaşadığına işaret eden Kuşpınar piyasalarda rahatlama ve özgüven sağlamak üzere bazı talep önerilerde bulundu:

- Kağıt, karton, boya başta olmak üzere matbaa ürünlerinde ve işçilikte KDV oranı yüzde 8 seviyesinin altına indirilirse piyasada bir rahatlama sağlanır.

- En önemlisi, KOSGEB nefes kredileri ve vergi barışı vesilesiyle yapılandırılan borçların kısa bir süre içerisinde ödenecek olması bugünlerde esnafı sancılandırmaya başladı. Ay sonuna doğru piyasalarda ciddi sıkıntılar oluşabilir, zaten zora düşmüş esnafın beli taksit ödemesiyle birlikte iyice bükülecektir. Bugüne dek borcunu ödeyememiş olan esnaf zaten kazanamamış, zorda olan esnaftır. Devlet güzel bir imkân sundu ancak piyasa beklenmedik şekilde daraldı. Taksitlerin Eylül sonu başlayacak olması büyük zorluklar getirecek. Devletin KOSGEB kredi borçları ve Vergi barışı taksitlerini 2019 yılı sonlarına ertelemesini bekliyoruz. 

*        *        *

BORCU YOK BELGESİ DE ESNAFI ZORLUYOR

Bir esnafın, resmi kurumlarca istenen borcu yok belgesiyle ilgili şikâyetini de paylaşalım;

“Zaman zaman resmi kurumlara küçük çapta ürün satıyoruz. Faturamızla birlikte bizden ‘Borcu yoktur’ yazısı istiyorlar. Ancak kurumlar Maliyeye borçlu olana ödeme yapmıyor. İş yapmadan, tahsilat yapmadan, para kazanmadan piyasaya borcumuzu nasıl ödeyelim, maliyeye vergimiz nasıl ödeyelim, geçimimizi nasıl temin edelim?”

Kendilerini sıkboğaz eden ‘Borcu yok yazısı’ zorunluluğunun bazı kurumlarca ‘bahane fırsatı’ haline getirildiğini de anlattı vatandaş;

“Bir kuruma fatura kestik, ‘Maliyeye borcun var, sana ödeme yapamayız’ dediler. Alacağımız 4-5 bin lira, borcumu 40-50 bin liraydı. Aylarca uğraştık, vermediler. Sonunda, “Madem bana ödemiyorsunuz, parayı maliyeye yatırın da hiç olmazsa işe yarasın, borcumuz küçülsün” dedik. Bu sefer de, “Öyle yapmayalım, sen borcunu öde gel biz sana ödeyelim” diye işi zora büktüler.”

Esnafın şu zor günlerde rahatlamak için bir beklentisi de bu yönde.

*        *        *

Ekonomi operasyonuyla her kitleden vatandaşın zamları, hayat pahalığını iliklerine kadar hissetmesi sağlandı. Mandıra, şarküteri, manav ürünleri, doğalgaz, elektrik, eğitim; aklınıza ne gelirse her şey son 15 yılda kimsenin ummadığı fiyatlara ulaştı. Piyasaya can suyu olacak, rahatlık sağlayacak adımlara bu beklentilerin de eklenmesi Amerika’nın planlarını boşa çıkaracak önemli bir adım olacaktır.

*        *        *

SURİYELİLERİN İÇİNDE KRİPTOLAR VAR MI?

Araboğlu Makası’nda Mustafa Çalışkan’ı ziyarete gitmiştik. Bir ara sokaktan gürültüler gelinde pencereye baktık. Dört sokaktan da elleri sopalı onlarca insan hışımla birbirine doğru yürüyordu. İlginç olan; sopalar alelade değil, hepsi beyzbol sopasına benzer özellikte idi. Yani hepsi bu tür harekete hazırdı ve özel sopaları bile vardı.

Arbede sonlandığında sokaktan geçmekte olan ‘muhtemelen kavgayla ilgisi olmayan’ bir aracın camları dökülmüş, kaportası hasar görmüştü. Polis saatlerce sokakta parmak izi arayıp tespit yapmaya çalıştı.

Son aylarda Suriyelilerin karıştığı kavgalar savaş mağdurlarının arasına yerleştirilmiş bir kitlenin olabileceği endişesine de sebep olmaya başladı. Elbette devletin ilgili birimleri bu konuda tedbir almış ya da alıyor olmalıdır ama dile getirmekte de yarar var. 

Çok uğraştılar ama Alevi-Sunni çatışması başlatamadılar. Yıllardır emek çekseler de Türk-Kürt kavgası çıkaramadılar. Gezi kalkışmasında hayal kırıklığına uğradılar. Tribünlere el atıp futbolseverleri tahrik ederek birbirlerine kışkırtmaya çalıştılar, o da tutmadı. Yeni ve büyük bir kitlesel kavga hareketi için Suriyelilerin içinde yapılanma olup olmadığına dikkat etmek lazım!

Bu endişemizden yola çıkıp kimse top yekün ‘Suriyeli düşmanlığı’ yapmaya da kalkmasın!

*        *        *

SEYDİŞEHİR TERMAL YATIRIMCI ARIYOR

Rasyonel Haber Gazetesi Kurucusu Sadrettin Soranlar’ın oğlu Tahsin Kuzey’in sünnet düğünü iş ve siyaset dünyasını bir araya getirdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mersin Milletvekili Lütfi Elvan ile TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı KTO Başkanı Selçuk Öztürk’ün kirve olduğu düğünde Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, AK Parti eski Milletvekili Ömer Ünal, AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç, MÜSİAD Konya Şubesi Başkanı Ömer Faruk Okka ve Reklamcı Osman Yavuz İşadamı Mehmet Ali Atiker’le koyu bir sohbete daldı. Tutal ilçesinde kaplıca tesisi yapılmaya uygun şifalı su kaynağını değerlendirmek üzere yatırımcı aradıklarını uzun uzun anlatırken, döviz hareketliliğinin sebep olduğu ekonomik denge bozukluğu da sohbetin konusu oldu. İşadamı Atiker, “İnsanlar harcadıkları kadar para kazanmayı öğrenmeliler. Bugünkü ortamdan ders çıkarmalıdırlar. İnsanların yaşamlarına, harcamalarına bakıp memlekette kimsenin kriz havası yaşadığını görmüyoruz ” tespitinde bulunarak, “Biz kriz var bahanesine sarılmayız. Yapılması münasip yatırım varsa yaparız” dedi. Umarız maden şehri Seydişehir yakın gelecekte ‘Kaplıca şehri’ hüviyetini de kazanır.

PROF. ÖMER BAKAN ve GAZETECİ İHSAN KAYSERİ KIZLARINI EVLENDİRDİ

Uzun zamandır bir araya gelmeyi ihmal ettiğimiz kadim dostumuz Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Ömer Bakan hafta sonunda kızı Tuğbanur’u evlendirdi. Keykubat Köşkü’ndeki düğün bizim için de ‘dostlarla buluşma fırsatı’ oldu. 1980’li yıllardan çalışma arkadaşımız Dekan Prof. Ahmet Kalender, Ahmet Tarhan, Salih Gürbüz başta olmak üzere dostlarla bir araya geldik. Bu vesile ile Ahmet-Tuğbanur Baytok çiftine ömür boyu mutluluklar diliyoruz.

Konya’nın canlı hafızası, ayaklı kütüphanesi Gazeteci Yazar İhsan Kayseri’nin  kızı Onur ve oğlu Yusuf ortaokul çağlarında Anıl Serim Bölgen antrenörlüğünde tenis oynamış, yanılmıyorsam bölge dereceleri de elde etmişlerdi. Hafta sonunda Onur hanımın Karapınar’da düğünü vardı. Onur-İlker Taşçı çiftine mutluluklar diliyoruz.