Sevgili okurlarım merhaba, Hollanda’dan Türkiye’ye yılların vasıtası bisikletimi getirdim. Sizi duyar gibiyim: “Türkiye'de bisiklet yok muydu?” Diye.

Tabi var, ama baktığım bisiklet bayilerinde dağ ve çocuk bisikletleri mevcuttu. Maalesef Hollanda’da bulunan bay bayan şehir içi bisikletleri yoktu. Çeşitlerse kısıtlıydı. Ya mevcut olanı almak yerine Hollanda’dan getirdim. Türkiye’de bisiklet sürmek başlı başına bir sorun yollarsa arabalar için düzenlenmiş. Öyle olunca da bizim şoförler: “Dünya bizim. Yol bizim." Diyorlar.

Bisiklet sürücülerine yol verme gibi bir alışkanlıkları yok. Sanırım şoförlerimiz ehliyet alıyorken bisiklet sürücülerinin trafiğe dahil olduklarını es geçmişlerdi veya sürücü kurslarında öğretilmiyordu. Aslında bu sorun devlet yollarımızda başlıyor okullarda devam ediyor sürücü kurslarında bitiyor trafikte uygulanıyordu. Uygulama sorunu yaşayanları tatil köylerinde bisiklet turları düzenleyen veya kiralayan işyeri sahiplerini tabi ki, ayrı tutmak gerekiyor!..

Diyelim ki, yukarda belirttiğim sorunları aştık. Çevrenin bakış açısı inanın pek o kadarda olumlu değil. Onlara göre belirli bir yaşa gelmiş bay ya da bayanın bisiklet sürmesi her nedense çoğunluğun gözünde abes görülüyor. Birde lükse düşkünlerse aman el alem ne der düşüncesi varsa durum zorlaşıyor. Bir gün bir arkadaş: “Seni anlamıyorum Avrupa’da yaşamış insansın maddi durumun iyi araba sürmek yerine bisiklet sürüyorsun.” Dedi. 

Birimiz bir diğerimizin bütçesini ve cüzdanını bilmediği için böyle bir sonuca varılmasıysa ayrı bir tartışma konusu. Tartışmaya değer mi?

Diyorsun, ama değerlerindense vazgeçmiyorsun. Tartıştığın zaman adam gibi adam kadın gibi kadınla tartışacaksın. Öfken geçince karşına alıp konuşacaksın. Böylece sorunun çözümüne ulaşacaksın tabi başarılı olursanız. 

Öyle ki, olumsuz bakışları olumlu hale getirmek için uğraş vereceksin. Zaman harcayacaksın. Zaman tanıyacaksın. Lakin bazı insanlar için de zamanın boşa harcandığının farkına varacaksın. En azından sayısı çok az olan fakat: "Sana hayranım. Keşke bende bisiklet sürebilseydim.” Diyenler için yapman gereken neyse yılmadan bir köşeye çekilmeden yapacaksın. 

Diğer önemli bir konuda sağlığımız. Türkiye’de on dört milyonluk araçlardan çıkan zehirli gazın sağlığa doğaya verdiği zararı düşünürsek üzücü sonuçlara varmamız mümkün. Öte yandan trafik kazalarını düşünürsek on yılda elli bin ölü bir milyon yaralı ürkütücü. Trafikte boşa uzun zaman harcamamızsa işin bir başka boyutu. Yaşam o kadar kısa ki, zaman içerisinde zamanı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bisiklet kültürünün insan sağlığına yararlarını saymakla bitiremeyiz. Temiz havada ciğerlerimize soluduğumuz oksijen kan dolaşımının düzenli çalışması solunum yollarımızın açılması mide hazımsızlığımızın giderilmesi doktorumuzun bize yazdığı ilaçlar kadar etkili. Bisiklet turuyla yaptığımız eksersizin günlük işlerimizi kolayca yapmamızı sağlaması kaslarımızın güçlenmesi gücümüzün artması demektir. Böylece günlük yaşamımızda işlerimizi zorluk çekmeden yapabilme gücünü elde etmiş oluruz. Arabayı bırakıp günde birkaç saatlik bisiklet turuyla güne dinç sağlıklı başlamanın hazzını güzelliğini yaşayalım!..

Hollanda’da devleti idare edenler yüksek gelirli aileler iyi ve orta gelirli aileler işe okula çarşıya pazara spora bisiklet kullanırlar. Akaryakıtsa sağlığımıza cüzdanımıza zarar verir. Oysa kısa yolculukları bisikletle yaparsak kazançlı ve sağlıklı yaşamış oluruz!..

"Aman üç beş kuruş için arabamı kapıda bırakamam." Diyenlere…

Hani: “Damlaya damlaya göl olur.” Diyorum ya…

Sağlığımız için gölü nehre nehri denize ulaştırmak çabası boşuna mı acaba?

Düşündüğümüz sürece üretiriz ürettiğimiz sürece kazanırız değil mi?

Hollanda’nın yüz ölçümü 41.526 km2, %20 deniz kaplı. Nüfusu 16,5 milyondur. Trafikte araç sayısı 505 bin civarındadır. İstatistiklere göre 35 milyon bisiklet var. Her bir ferde 2 bisiklet düşüyor. Büyük şehirlerden en ufak köylere kadar bisiklet sürücüleri için yollar yapılmış. Trafik kuralları çocuklara ilkokulda öğretiliyor. Küçük yaşta kuralları bilen çocuklar trafikte sorun yaşamıyorlar!..  

Türkiye'nin yüz ölçümü 814.578 km2dır. İz düşüm alanı 779.452 km2. Nüfusu 79 milyondur. Trafikte olan araç sayısı yaklaşık on sekiz milyondur. Akaryakıt fiyatlarını haftada 80 litre benzin ihtiyacınız olduğunu düşünüp yıllık hesaba vurun. Akaryakıta harcadığımız bütçeyle haftalık alım gücümüzü kolayca sağlamış oluruz. Bisiklet Hollandalılar için vazgeçilmez unsur. Bu özel kültürü Türkiye’de uygulamamız maddi manevi yararımızadır!.. 

Sevgi ve saygılarımla

Not: Yazmış olduğum bu makale Hollanda SonHaber.NL gazetesinde Türkçe olarak yayınlanmıştır.