Her söz yerinde ve zamanında söylenmelidir. Bir sözün zamanı gelmeden söylenmesi, büyük zararlara ve infiallere yol açabilir.

Bundan dolayı, uygun olmayan zamanda aklına geleni söyleyen kimse cezalandırılır. Nasıl ki vakitsiz öten horoz, uğursuz sayılarak kesilir ve eti yenir. Her söz zamanında ve yerinde söylenmelidir.

Zamansız ve yersiz söylenen bir söz beklenen etkiyi  yapmayacağı  gibi ilişkileri de bozabilir.

Ulu orta konuşmalarıyla insaların başını derde sokan kişi cezalandırılır

Horozun saat gece 12 yi geçtikten sonra başına buyruk ötmeye başlama durumudur ki bütün horozlarda görülen bir durumdur..

Güneşin doğuşuyla değil gece yalnız kalınca mı bu istek oluyor bilmiyorum ama şu an bir kaç horozun sesini duyuyorum..

Atasözlerimize göre KATLİ VACİP olan horozdur.  Ayrıca söyleyecekleri  konusunda zamanlama hatası yapan kişiler için kullanılan bir tabirdir.

Horozun normal olarak sabah vakti ötmesi gerekir. Bunun aksine gecenin tam ortasında öterse, insanları rahatsız eder, hatta çocukları ürküttüğü için o horozun kesilmesi  gerekir.

Vakti gelmeden, henüz yeteri kadar olgunluğa erişmeden, bir takım iddialara kalkışan kişi de, halk arasında vakitsiz öten horoza benzetilir ve akıbetinin kötü olacağı yönünde yine halk arasında söylemler başlar.

Bu durum özellikle siyasi arenada çok geçerlidir. Örneğin her zaman öne çıkma, önde kalma  hevesinde olan siyasetçilerimiz vardır. Onlar için önemli olan halkın, seçmenin ya da kendi mensubu olduğu partinin, ülke genelinin değil sadece kendi  iç sesleriönemlidir.

Bir de etrafında bir kaç şakşakçısı varsa onların gazına gelirler. Diğer taraftan ise şöyle bir durum hakimdir.

Seçim dönemleri yaklaştığında grup içinde harcanmak istenen ya da harcanacağı bilinen kimselere etrafı ses çıkarmaz, hatta sağ duyuya davet bile etme gereği  duymazlar.

Siyaseti  iyi okuyabilenler bilirler ki;

Asla vaktinden önce konuşmayacaksın ya da adaylığını açıklamayacaksın.

Ya da, asla sen aday olmayacaksın. Aday gösterileceksin.

Aday olacaksan da zamanlamasını iyi ayarlamayı bilmen gerek. Yoksa vaktinden önce öten horozun başına gelenlerden kaçınman imkansızdır.

Bizim ülkemizde görünen köy klavuz istemez.  Bu Ankara’da da, İstanbul’da da, İzmir’de de aynı.

Şimdilerde gerek AKP kanadında, gerekse CHP, MHP, BDP ve irili ufaklı diğer siyasi parti ve oluşumlarda  değişmez bir gerçek..

Geçmişin iyi ve kötü izlerini taşıyan ve sağ siyasetin bir zamanlar vazgeçilmezi  Demokrat Parti. Adalet Parti’li isim değişikliğinden sonra Doğru Yol Partisi olarak bir süre daha Türk Siyasi tarihine damgasını vurmuştu.

Şimdilerde yine kulvardaki yerini almak için çırpınıyorlar ama, kendi aralarında dahi halen anlaşmazlıklar alenen devam etmekte.. Hem Demokrat Parti (DP), hem de Doğru Yol Partisi (DYP) çaplarının çok küçük olmasına bakmadan çırpınıp duruyorlar.

Tüm partilerde çatlak sesler çıkmaya devam ediyor. Bunların içinden vakitsiz öten horoz misali erken ve zamansız konuşanlar tabi ki var.

İşte bu zamansız hareket edenlere diyoruz ki;

Siyasette acelecilik olmaz. Atasözüne dikkat ediniz. Vakitsiz öten horozun kafasını keserler..

Esen Kalın..