Muammaya yaslar sırtını…

Bu hafta yağmura teslim ettik duygularımızı. İşe gidenler, evinde kahvesini yudumlayanlar, hayat telaşı içerisinde hayatını sürdüren bizler yağmurla uyandık. Bir bakıma arındık. Yazın kavurucu ve bunaltıcı sıcağından, neminden uzaklaştık. Kim tutar yağmuru şiirimi yağmur severlere armağan ediyorum.  

Sevda kaçsın çayınıza. 

KİM TUTAR YAĞMURU?

Demini almamış akşamın,

İkindi halleridir vakit.

Altında kör tıpa ıslanır.

Gıcır gıcır cilalı yeni otomobil

Sokak satıcısı

Sokak kadını

Sokak lambası.

Kontesler, elleri yağlı çıraklar ıslanır.

Sardunyalar, sarı sarı civanperçemleri

Kasımpatılar, yılbaşı çiçekleri…

Kabaran gebenin türlü halleri ıslanır.

Duyguları

Arzuları

Hevesleri 

Alınganlıkları

Düşünürün aşınan fikirleri ıslanır.

Sözleri

İmtihanları

Savaşları

Yandaşları.

Sevdalının busesi ıslanır.

Arda kalan küspesi

Kulakta kalan sohbeti

Yıkılan surların yosun tutmuş yaşlı taşları ıslanır.

Terk edilmiş şarapçısı

Pırtık torbasıyla tinercisi

Yırtık çorabıyla kadınlar ıslanır.

Koskoca bir kent ıslanır.

İçindeki şeker diller

Kum saatinin devrilmeyen kumdan gönülleri

Çamura bulanır.

Vakit ıslanır,

Muammaya yaslar sırtını.

Çamura bulanan kuş seyreltilmiş topraktan çıkıverir.

Özgürlüğü selamlar.

Yağmuru kanadıyla  tutar.

Kim tutar yağmuru?

O tutar…

Sen…

Ben…

Tüm kanatlar.