Madde bağımlısı çocuklar araştırıldığı zaman çoğunda; anne ve baba tutumlarının yanlışlığı , çocukluk dönemi gelişim sürecinde ciddi olumsuz, yanlış yaklaşımlar olduğunu gösteriyor. Özellikle madde bağımlılığının;
’’ Bir sebep değil, çocuğun yaşadığı birçok olumsuzluğun sonucu olduğunu bilmek gerekiyor.’’
Önce aile içerisinde, anne ve babanın çocukla ilişkilerindeki eksikliklerinin nedenleri ortaya çıkmalıdır.
Eşler evlilik yaşantısında bir ahenk sağlayamazsa, ilişkilerini duygusal anlamda uyumlu yürütemezse, bu durum çocukların doğumuyla birlikte ortaya çıkan anne ve babalık rolüne de olumsuz yansıyor.
Özellikle ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek ailelerde eşler arasındaki iletişim sorunları, boşanmış anne-baba sorunları neticesinde çocuklar psikolojik olarak etkileniyor. Anne-babasının çatışma alanı haline gelen çocuk onlardan uzaklaşıyor. Eşler, kendi aralarındaki çatışma ve problemi çocuk üzerinden gidermeye çalışıyor. Dolayısıyla çocuk, sorunun bir parçası haline geliyor. Eşiyle ilişki sorunu yaşayan bir kadın, çocuklarını evi bırakıp gitmekle tehdit ediyor. Anne-baba arasında işbirliği yoksa, ilişki problemlerini çocuklar üzerinden gidermeye çalışıyor, çocuklarını kendi sorunlarına alet ediyorlar. Bu, çocukları duygusal, ruhsal yönden, kişilik gelişimi yönünden olumsuz etkiliyor.
Bu olumsuz etkileşim sonucunda çocuklarda ruhen ve bedenen psikolojik sorunlar yaratıyor. Bu sorunu kimi çocuk farklı şekilde gösterirken bir diğerleri ise, arkadaş çevresinin yada ailesindeki yanlış bir içeceğin modeli ile uyuşturucu denen illetle tanışmış oluyor.
Çocuğunun uyuşturucuya başladığını veya içtiğini gören,hisseden anne ve baba bu durumu öncellikle kendi hatası olarak görmelidir.
Çocuğuyla iletişim eksiklikleri yaşayan anne ve baba;,eşiyle kavgalı geçen zamanın daki çocuğunun neler yaşayıp,sıkıntılarından kurtulma nedenlerini düşündün düğünde çocuğunun nasıl bir psikolojide olduğunu kavramış olacaktır.
Çocuğun çaresizliğini,savunmasızlığını düşünüp,onu bu yola iten gerek aile ve gerekse,çevre arkadaş etmenlerinin olduğu bilindiği sürece,uyuşturucu kullanan çocuğa şiddetin de yapılmasının yanlış olduğu anlaşılacaktır.
Uyuşturucu ve diğer maddelerle tanışan çocukla acil iletişime geçilmeli.
Yargılamadan,eleştirmeden,kınamadan sabırla onu dinlemeli…
O size uyuşturucuya başlamasının nedenlerini anlatacak ortamı bulmalı.Bunu anne ve baba sabırla çocuğuna yaşatmalıdır.
Nedenleri anlattığında, göz temasını kurmalısınız.Konuşma arasına girmeden onun size gerekirse saatlerce anlatmasını sağlayıp ,dikkatle lütfen dinleyin…
Çocuğunuzu dinledikten sonra onu anlamaya ve sevginizde eksiklik yaratmamaya dikkat edin.(Size anlattıklarına pişman olmaması için…!)
Çocuğunuzun anlatımını dinledikten sonra ,ilgili tedavi merkezlerine ,psikolog ve psikiyatrlarla görüşüp,bu konuda çocuğunuzu nasıl tedavi altına alacağınızı ailece kararlaştırın.
Çocuğunuz içinde bulunduğu durumdan dolayı utanç duyuyordur,kendini sorunlu hissediyor ve ailenin haberi olmasıyla kendini effetmeyecek kadar büyük bir suçluluk duygusuna kapılmış olabilir. Bunun için,çocuğunuza ;
‘’Sorun sende değil,sen sorunlu bir kişiliğe sahip değilsin.Ancak kullandığın madde çok tehlikeli, ve senin kendini sorunlu hissetmeni sağlıyor…!’’
Bunu aileden duyan çocuk,içinde adını koyamadığı,kendini kaybettiği atmosferdeki sorunun ESRAR VE DİĞER UYUŞTURUCU MADDELER yüzünden olduğunun farkına varıp bir an önce bu sıkıntıdan kurtulmak isteyecektir.
Çocuğunuza esrar içiyor veya uyuşturucu kullanıyor diye baskı yapmayınız ve şiddet uygulamamalısınız.!!
Kendisini kötü hissetmeye başlayan çocuğunuz size ‘’ Bana yardım edin,ben bu uyuyşturucu denen maddeyle artık yaşamak istemiyorum !’’ diyebilecek samimiyeti ve yakınlığı bulabilmelidir.
Bunu size bildiren çocuğunuza hemen yardımcı olmasınız.
Çocuğunuzu ilk önce SEVGİ ile arakadaş ortamından kurtarmalısınız…
Arkadaşlarından uzaklaşıp,alkol sigara,madde kullanımını tetikleyen ortamlarından uzaklaşıp başka farklı bir çevreye çekmelisiniz.
Çocuğunuza çağrışım yapacak;sohbet ve ortamdan uzak durmalısınız.
Uyuşturucuyu bırakma merkezleri ve psikologlarıyla iletişime geçip,çocuğunuzu keyifle götürürken panik yapmamalı,hüznünüzü çocuğunuza his ettirmemelisiniz…
Arkadaş ve diğer tetikleyici faktörlerden çocuğunuzun uzak kalmasındaki en büyük başarı bir süredir ihmal ettiğiniz SEVGİ yi çok derinden ve özümseyerek vermeniz,SEVGİ ile çocuğunuzu yaptığı yanlışlıktan dolayı yargılamadan hala çok sevdiğinizi sıklıkla söyleyip ve göstermelisiniz..
Unutmayın ki;
SEVGİ en acı zorlukların en etkili formülüdür…!
