22 Nisan günü tüm dünyada uluslararası yeryüzü günü olarak kutlanıyor. Ülkemizde ise genelde unutulan bir gün. 

1969 yılında UNESCO Konferansı’nda, amacı dünyanın güzelliğini ve yaşamı kutlamak olarak belirlenen 22 Nisan Yeryüzü Günü, küresel ısınmanın bu güzelliğe ve yaşama olumsuz etkilerinin hissedilmesiyle yeni bir boyut kazanarak çevre sorunlarının ve iklim değişikliğinin dile getirildiği bir gün olarak kutlanmaya başlandı. 

22 Nisan 2009’da Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in çabasıyla Birleşmiş Milletler tarafından resmen “Uluslararası Yeryüzü Günü” ilan edildi. 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası genel başkanı Baran Bozoğlu tarafından bana gönderilen açıklamada konuyla ilgili olarak şöyle deniyor: 

“Kamuoyunda yeterli farkındalığın gelişmemiş olması nedeniyle,  doğal alanlar ve kentsel çevre istismar edilmektedir. Ormansızlaşma, enerji politikalarından madencilik faaliyetlerine kadar geniş yelpazede yaşanan olumsuzluklar, yalnızca bugünü değil, ülkemizin ve yeryüzünün geleceğini de tehlikeye atmaktadır.  

Günümüzün en önemli konusu olan su hakkında bile henüz kapsamlı bir kanunumuz, yurttaşlar arasında da suyun doğru kullanımını sağlayacak bir eğitici politikamız, tek başına ve kamu yararı gözeten güçlü bir Çevre Bakanlığımız bulunmamaktadır.” 

“Bundan 47 yıl önce belirlenen 22 Nisan Uluslararası Yeryüzü Gününü, bu yıl önceki yıllardan farklı kılan, küresel anlamda büyük iklim anlaşması olarak kabul edilen Paris İklim Anlaşması’nın 22 Nisan’da imzaya açılacak olmasıdır. Çevre Mühendisleri Odası olarak ülkemizin geleceği için,  çevreyi ve halk sağlığını koruyan bir çevre mevzuatı düzenlemesi yapılması, Su Kanunu’nun biran önce, kamu yararını gözetir ve bütün toplumsal kesimleri kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi,  ÇED süreci çevre sorunlarını çözme ve planlamanın bir aracı olarak değerlendirilmesi ve AB mevzuatı ile uyumlu hale getirilmesi, çevre sorunlarına karşı ve yaşam alanlarındaki projelere dair halkın demokratik katılım koşullarının geliştirilmesi, iklim değişikliğine karşı ithal kömürle çalışan termik santrallerden vazgeçerek yenilenebilir temiz enerji üretimine odaklanılması, çevre koruması ve çevre duyarlılığı için kamuoyunda farkındalık yaratacak eğitim ve etkinliklere ağırlık verilmesinin önemine dikkat çekmek istiyoruz.

Biz Çevre Mühendisleri Odası olarak bu vesile ile bütün meslektaşlarımızla birlikte, her kurum ve kuruluşun, çevrenin ve halk sağlığının korunması, yaşanabilir bir dünya için yapacağı projelere destek vereceğimizi, aynı şekilde kendi bilimsel çalışma ve projelerimizi de kamu yararına sunacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz.”  

Çevre mühendisleri odasını böylesine önemli bir konuyu gündeme getirdiği için kutluyorum. 

Soru, görüş ve önerilerinizi lütfen [email protected]  adresine iletiniz.