1919 yılında kendilerine “Barış Tacirleri” adını veren bir grup işadamı tarafından kuruldu. Neredeyse yüz yıla ulaşacak bir süreden beri uluslararası ticaret ve yatırımını gelişmesi amacıyla faaliyet göstermektedir. Sınır ötesi ticaretin yönetimini düzenleyen yasaların rakipsiz yapıcısı oldular. Günümüzde elektronik ticaretin kurallarını hazırlıyorlar. Bu yasalara uymak “gönüllülük!” esasına dayanıyorsa da dünyada geniş biçimde uygulanmaktadır. Çok önemli hizmetlerinin arasında “uluslararası hakemlik kurulu” dünyanın en önde gelen hakemlik kuruludur. Günümüzde 130 ülkeden binlerce şirket bu kuruluşun üyeleri arasında yer almaktadır.

İş dünyasını ilgilendiren konularda önerileri ve harekete geçiren oluşumları en ince detayına kadar incelemek için uzman sayısı 500’e varan komisyonlar kurabilmekte ve sonuçları göre pozisyon alarak bunu uluslararası organizasyonlara ve hükümetlere bildirmektedir.

Dünya Ticaret Örgütü yetkilileriyle düzenli olarak görüşmekte ve onlara yeni toplantılarda başarı sağlayacak fikirler ve hedefler sunmaktadırlar.

Birleşmiş Milletler ile yoğun bir diyalog içinde onların ekonomik hedeflerine ulaşmalarında yardımcı olmaktadırlar. BM ve yan kuruluşlarının en üst düzeydeki danışmanı durumundadır.

Her yıl gerçekleşen G-7 ülkelerinin zirve toplantılarından bir gece önce toplantıya ev sahipliği yapacak olan ülkenin başkanı ICC’nin başkanıyla buluşur ve ertesi gün toplantıda diğer başkanlara iletilmek üzere onun görüş ve tavsiyelerini alır.

BM bir alt kuruluşu olan Ticaret ve Gelişim komisyonu (UNCTAD) ile gelişmekte olan ülkelerin daha fazla yabancı yatırım çekebilmesi için ortak yürütülen bir projeye 30 büyük şirketin desteğini sunmuştur.

Yaklaşık her üç yılda bir büyük bir kongre gerçekleştirmektedir. 3-5 Mayıs 2000’de Budapeşte’de 33. Kongre gerçekleşmiştir. Tüm dünyadan aralarında bazı devlet başkanlarının, dışişleri bakanlarının da bulunduğu çok geniş ve seçkin bir konuşmacı katılımı gerçekleşmiştir. Kongrede ele alınan konular ve dünyanın geleceğine yön verecek nitelikteki konular arasında dikkat çekici olanlar şöyle sıralanabilir:

*Küreselleşmede en fazla yarar getirecek kurallar ile ekonomik özgürlük arasındaki denge..

*Şirketler açısından AB’nin genişlemesi bir büyüme mi, yoksa bir felaket mi?

*AB’nin genişlemesi Avrupa ülkelerinin Rusya ile ilişkisini nasıl etkiler?

*NATO’nun genişlemesinin negatif yönleri var mı?

*Avrupa savunması geçerli bir öneri mi?

*Asya krizi, Asyalı kapitalistlerin mi, yoksa küresel finans piyasalarının mı başarısızlığıdı?

*Uluslararası finans kuruluşları sermaye piyasalarını yönlendirecek yeterliliğe sahip mi?

*Seattle’daki DTÖ toplantılarının başarısızlığından alınması gereken dersler, çevre koruma ve işçi hakları kavramlarıyla ticaret için yapılan pazarlıkların ilişkilendirilmesi konusunda artan baskılar nasıl ele alınmalı?

*Liberalizasyon ve küreselleşme konularında gittikçe artan halk endişesi konusunda iş dünyası ve hükümetler neler yapabilir?

*Yabancı yatırımı çekme konusunda rekabet nasıl kazanılır?

*İklim değişikliğinin yaratacağı ticari fırsatlar nelerdir?

*Birleşme ve şirket evliliklerinin arkasındaki itici güç küreselleşme mi?

*21. Yüzyılın zihinsel mülkiyet hakları..

Bu kuruluşun daha önce yayınlamış olduğu bir çok haber bülteninden açıkça anlaşılmaktadır ki; GATT’ın, DTÖ’nün veya MAİ’nin dünya hükümetlerine dayattığı her kural bu kuruluşun fikirleri ile tam bir paralellik içindedir. Bu da sözü geçen uluslar arası organizasyonların faaliyetlerinde ICC’nin ağırlığını ispatlamaktadır.

24. Aralık. 1912 tarihinde Avusturya gazetesi “Wiener Freie Presse”de Walter Rathenau, şunları yazıyordu:“Her biri tüm diğerlerini tanıyan üç yüz kişi Avrupa anakarasının kaderine hükmediyor ve haleflerini kendi çevrelerinden seçiyorlar.”

Özel bir telefon hattıyla bağlantıya sahip olduğu 11. Wilhelm’in özel danışmanı olan Rathenau, gerek Kaiser döneminde, gerekse Weimar Cumhuriyeti döneminde Alman politikasında önemli bir yer tutmuştur.

Edmond Fleg, ünlü “Yahudi Antolojisi”nde onun “daha 1911’de savaşı ve Almanya’nın yenilgisini öngörmüş olan ender Almanlardan biri olduğu”nu yazıyor ve şöyle sürdürüyor: “onun ekonomik fikirleri sosyalizme yatkınlık gösteriyorduysa da Marksist maddecilikten alabildiğine uzaktı.”

“Bu durum, yine de Bolşeviklerin onun kimi fikirlerinden esinlenmesine engel olmamıştır” diye yazıyor Rathenau.

Çek devlet memuru ve mühendisi H. Fleisher, Lenin’in onun “zorunlu ekonomik savaş yöntemini taklit etmekten öte bir iş yapmadığı kanısını taşır; şu nedenle ki, Sovyet Hükümeti, değişik merkezlerin organizasyon plânlarını doğrudan kendisinden (Rathenau’dan) istemiştir.” (La Tribune de Prague: 5. Mart.1921)

“Dünya, gözü kulislere dalmayanların sandıklarından tümüyle farklı insanlar tarafından yönetiliyor.”

Bu satırlar, ‘Coningsby’de (sayfa:183), Disraeli (1804- 1881) tarafından kaleme alınmıştır.

İsrail kökenli bir edebiyat eleştirmeninin oğlu olan Disraeli, Hıristiyan vaftizi olmuş, avukat çıkmış ve önceleri yazar olarak tanınmıştır. Britanya yönetici çevrelerinin tasvir ettiği “Vivian Grey” adlı siyasal romanı büyük bir başarı kazanmıştı. Ancak yine de özellikle Doğu Akdeniz’e yaptığı bir gezinin esinlendirdiği “Contarini Fleming” ve ardından “Coningsby” ile “Tancrede” onun Musevilik üzerine düşüncelerini ortaya koyduğu eserler oldu. Bu iki ünlü romanında, diye yazıyor Edmond Fleg: “İsrail için muhafaza ettiği ilgiyi ve Yahudi kökeninden duyduğu gururu ortaya koydu.” (Yahudi Antolojisi, sayfa: 586)

“Coningsby” yayınlandığında (1844), Disraeli yedi yıldan beri Avam Kamarası’nda milletvekiliydi.

Tory’lerin güçlü şahsiyetlerinden biri olarak görülen Disraeli, muhafazakar partide bir ayrılığa yol açtı ve Lord Derby hükümetinde Maliye Bakanı oldu; ardından Lord Derby’nin halefi olarak Başbakanlığa geldi. (1878). Gladstone’nun Başbakanlığı alması (1868) üzerine muhalefete geçen Disraeli, yeniden iktidara geldi. (1874) ve Avrupa’nın Balkanlar bölgesini derinden değişikliğe uğratan Berlin Kongresi’nde (1878),Bismarck beraber yol yürüdüler..

Bismarck’la birlikte birinci derecede rol oynadı. 

Dünyayı aslında hiç tahmin etmediğimiz farklı grupla yönetiyor.