Ben; konuşarak düşünürüm!
Aynı durum yazı yazarken de geçerlidir; duygu ve düşüncelerimi öyle toparlarım.
Bu konuda anlaştığımızı varsayarak Ülkemizde yaşananlar hakkında duygu ve düşüncelerimi toparlamak istiyorum; izninizle.
15 Temmuz sonrası yaşananlar ortada!
Günlerdir darbeyle yatıp, darbeyle kalkıyoruz. Aklımızda ne para, ne aşk, ne sevgi. Hiç.
Gazetelere, televizyonlara kilitlendik! Her an sıcak bir gelişme söz konusu. Son dakika haberlerinin ise önü kesilecek gibi değil.
İçişler Bakanı Fikret Ala, FETÖ"nün darbe girişimine ilişkin soruşturmada, gözaltına alınanların sayısının 18 bin 44, tutuklu sayısının 9 bin 677, pasaportu iptal edilenlerin ise 49 bin 211 olduğunu açıkladı.
Korkunç bir rakam var ortada! Aslına bakarsanız bu sayının artması beni endişelendiriyor. Konduramıyorum belkide. Ülkemde bu kadar hain. Olacak iş değil ama maalesef oluyor.
Türkiye zor bir süreçten geçiyor Tarihi günlerini yaşıyor. Bir taraftan PKK terörü, diğer taraftan paralel yapıyla mücadelesini sürdürüyor. Bu terör örgütleri ülkemizin rahatını kaçırmak için ne lazımsa çekinmeden uygulamaya koymayı kendilerine şiar edinmiş durumdalar. Ülkeyi bölmek için yapmayacakları iş, yatmayacakları çamur yoktur! Ama Türk Milleti darbe girişimi sırasında tek yürek halinde artık geçerliliklerinin kalmadığını hatırlattılar. Tabii anlayana!
Bizde güzel bir söz vardır "yenilen pehlivan güreşe doymazmış" Bunlar ne kadar mağlup olsalar da vazgeçmeyecekler hain planlarından. Çünkü kuklası oldukları dış güçler buna izin vermeyecek.
Şimdi gelelim asıl meseleye!
Darbe girişiminin üzerinden haftalar geçmesine rağmen halk, diken üstünde. Aslına bakarsanız bizi korkutan darbe falan değil. Asıl korkumuz dört koldan savaşa sürükleniyor olmamızdır.
Yıllardır islam alemini soyup soğana çeviren bu müsveddelerin çevirdiği filmlerin haddi hesabı yok. Darbe filminden sonra gösterime girecek olan filmin adı. Türkiye de iç savaş çıkartarak ülkeyi ele geçirme planı.
Asırlar önce ekilen nifak tohumlarını kardeşi kardeşe kırdırarak biçmeyi hedefliyorlar. Ülkenin dört bir yanına yerleştirilen provakatörler, İlmek ilmek beyinleri işleyecek. Kutuplaştırıp, ayrıştıracaklar bizi birbirimizden.
Tutam tutam kopartacaklar etimizi kemiğimizden.
Düşüncesi bile korkunç yok olmaya ramak kala olan şu vakitte. Sesimin yükseldiği en son noktadan haykırıyorum.
Evet Türkiye tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Bugünleri de hep birlikte aşacağız. Ülkeyi ayakta tutmak için sadece Demokrasi nöbetleri yetmez.
Gün birlik günüdür, Gün kenetlenme günüdür. Gün dayanışma günüdür. Gün vatana, bayrağa, devlete, millete sahip çıkma günüdür.
Gün Gezici, AKP li, Ülkücü, CHP li, Alevi, Kürt"ü diye ayırma günü değil. Gün Türk olduğunu kabul etme günüdür.
Ve son kez haykırıyorum! Türk olduğunu kabul eden, ülkesini seven bir adım öne çıksın. Çıksın ki, dünya Türk"ün bölünmez bütünlüğünü görsün!
