Derbent, Konya’ya 55 kilometre mesafede küçük bir dağ ilçesidir. 

Karadeniz kadar olmaz elbette; fakat Anadolu coğrafyasının en büyük ovasında Karadeniz’in doyumsuz güzelliklerini andıran bir güzelliği de önemsemek gerekiyor. “Vardığım zaman memleket havası aldım; kendimi Trabzon yaylalarında gibi hissettim” sözünü 10-15 yıl önce Trabzonlu bir pazarlamacıdan işitmiştik.

Bozkırın orta yerinde 2 bin 385 metre rakımlı, sırtından yaz aylarının başına kadar kar eksik olmayan Aladağ’ın eteğindedir Derbent.

İpekyolu güzergahındaki ilçe, emniyeti sağlamak üzere Osmanlı Sultanı tarafından Derbentçilerin görevlendirilmesiyle kurulmuş. Yakın zamana kadar adını geniş Konya havzasında bile birçok kişinin bilmediği Aladağ’ın incisi, son yıllarda Konya’nın popüleritesi yüksek ilçelerinden biri oldu.

İlçeye ilk hizmeti Derbentliler Dayanışma Derneği’ni kurmak olan Hamdi Acar 2004 yılında AK Parti’den Belediye Başkanı seçildiğinde, hayallerine çevresini inandırmakta bir hayli zorlandı.

Vaatlerinin en çarpıcı olanı Aladağ’a Kayak Merkezi yapma fikriydi ama gülüp alay eden, “Buraya kayak merkezi mi olur!” diyenler az değildi. Sadece Derbent’te değil, kent merkezinde de “Konya’da kayak merkezi olur mu?” diyenlere sıkça rastlamak mümkündü!

Mehmet Baykan’ın Spor Genel Müdürlüğüne atanmasından bir süre sonra Belediye Başkanı Hamdi Acar’la birlikte Ankara’da tebrik ziyaretinde bulunmuştuk. Aladağ Kayak Merkezi fikrini o gün Acar’dan dinleyen Baykan’ın, Kayak Federasyonuna telefon edip ‘Bölgenin incelenerek bir rapor oluşturulması’ talimatını vermesiyle, büyük projenin ilk adımı atılmış oldu.

O sene kış boyunca yapılan incelemelerden sonra “Aladağ, Uluslararası Kayak Merkezi yapılmaya uygundur” raporu verilmesi büyük heyecan uyandırdı.

Fakat beş bin nüfuslu küçük bir ilçenin Belediye Başkanı olarak Acar adeta, ‘boyundan büyük bir işe’ kalkışmıştı. Zira kendi imkanlarıyla yapacağı yatırımlar sınırlıydı. 

Büyükşehir yasasının yenilenmesiyle hizmet alanı genişleyen Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek Aladağ’a yakın ilgi gösterince proje hız kazandı.

Bu sırada Aladağ’ın, Bakanlar Kurulu Kararıyla Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak ilan edilmesi önemli bir dönüm noktası oldu.

Birinci etabın 38 milyon lira harcanarak tamamlanması ve 2018 yılı sonunda hizmete açılması planlanıyor. İlçe halkının en büyük hayali ise büyük projenin açılışı vesilesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ev sahipliği yapabilmek.

Aladağ projesinin detaylarından da biraz bahsedecek olursak;

İlçe ile Aladağ arasında köy pazarı, antrenman ve kondisyon merkezi, at çiftliği, Alişar göleti kıyısında karavan kamping alanı, bungalov evler bulunacak. Bin 900 metre rakıma ulaşıldığında ise kayak merkezi ziyaretçilerini karşılayacak.

Bölgede toplam 750 yataklı oteller, kayak okulu, ticaret merkezi ve eğitim alanı yer alacak.

600 bin metrekare kayak alanının oluşacağı Aladağ’da toplam pist uzunluğu 15 bin metre olacak. 2 bin 350 metre rakımda inşa edilecek restoran ise zirveye bir başka keyif kazandıracak.

Toplam 8 bin 500 kişi taşıma kapasiteli telesiyej, karlama makinaları ve snowkite alanı projenin diğer detayları.

Bölge sadece kış sporunun merkezi olmayacak. Aladağ, yaz ve kış aylarında turizmi canlı tutacak şekilde planlanıyor. Yamaç paraşütü, dağcılık, off-road, dağ kızağı, at safarisi gibi etkinlikler yıl boyunca sürecek. Spor kulüplerinin kamp yapabilmesi içinde detaylar ihmal edilmiyor.

Yakın tarihe kadar sıkıştığı coğrafyada yalnızlığı mahkum olan Derbent, bu projeyle, Uluslararası etkinliklere de kapılarını aralayacak.

Küçük bir ilçede büyük fikirler üreterek, sadece şehrin değil, ülkenin de geleceğine önemli katkılar sunabilmenin mümkün olduğu “Aladağ projesi ile görülmektedir.

Ufuk sahibi olmak böyle bir şey olsa gerek.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru ile de uyumlu çalışmalar üreterek “elbirliği örneği” sergileyen Acar, üniversitelerin yanı sıra diğer kurum ve kuruluşlarla kurduğu diyaloglarla da öne çıkıyor.

Organik tarımda  fasulye ve çilek gibi marka ürünler oluşturmayı başaran Derbent, yeni göletler ve sulama kanallarıyla can buldu.

İnşa edilen TOKİ konutları, ilçe halkına modern yapılarda yaşama imkanı getirdi.

Kayak Merkezi projesinin mesafe kat etmesiyle birlikte hayvancılık ve organik tarımda ilçeye ve bölgeye ekonomik canlılık verecek büyük hareketlilikler de öngörülüyor.

Çatalhüyük gibi insanlık tarihinin en eski yerleşim alanına sahip olmasına rağmen, Beyşehir gibi ülkenin en büyük tatlı su gölüyle birlikte, Hitit çağına ait İvriz Kaya Anıtı ve Eflatunpınarı gibi eserleri koynunda barındırmasına rağmen, Helenistik dönemden kalma Kilistra’ya rağmen, Selçuklu gibi bir ata mirasına sahip olmasına rağmen turizm aksiyonu neredeyse Mevlana İhtifalleriyle sınırlı kalan Konya’nın ufkunu açan bu proje Türkiye’nin en büyük kazanımlarından biri olacaktır.