Miami denilince Türkler için akan sular duruyor. Bu sorunun cevabını Miami’ye gidince anlayacağımı sanmıştım fakat yanıldım. 2011 yılında Disney’de çalışırken Orlando’ya araçla 4 saat uzaklıkta olmasından dolayı gezmek için gitmiştim. Miami’ye girer girmez sokakları ezbere bildiğimi görmüştüm çünkü GTA’nın Miami’de geçen oyununu çok sever ve sürekli oynardım. Fakat uzaktaki gibi büyülü bir şehir değil. Okyanusun rengi, gökdelenler, palmiyeler ne kadar güzel olursa olsun Miami’nin biraz fazla abartıldığını düşünüyorum.

Miami, Türklerin ABD’de en çok emlak yatırımı yaptıkları şehirlerden birisi. Sadece emlak değil turistik olarak da çok fazla tercih ediyoruz. İkliminin yanı sıra Türkiye’de ünlülerden dolayı mağazinlerden düşmüyor. Sadece gezmek değil iş içinde tercih edilen önemli şehirlerden.  Miami’nin Türkiye Başkonsolosu Burç Ceylan’ı ziyaret ettim. Miami’de yaşam, ekonomi, Türklerin tercih sebepleri ve Türkiye – ABD arasında son 2 yılda haraketli geçen ilişkilerimizi konuştuk.


Miami Başkonsolosu olarak hangi eyaletlerden sorumlusunuz? Buralarda yaşayan Türklerin nüfusları nelerdir Burç Bey?

Miami Başkonsolosluğumuzun görev bölgesi Kuzey ve Güney Carolina, Georgia ve Florida Eyaletleri ile Puerto Rico’dan oluşuyor. Görev bölgemde ikamet eden Türklerin sayısı, ABD resmi verilerine göre bugün itibariyle 28.402. ABD resmi verilerine atıf yapmamızın sebebi, “Nüfusa Dayalı Adres Kayıt Sistemi” çerçevesinde tüm vatandaşlarımızın yurtdışında ikamet ettikleri adresi bağlı bulundukları dış temsilciliğimize bildirme mecburiyetleri bulunmasına rağmen, bu işlemin zaman zaman ihmal edilebildiği/unutulabildiğinden kaynaklanıyor. Elbette ABD makamları ülkede ikamet edenlerin sayısını, gümrük makamları başta olmak üzere, birden fazla kaynaktan derleyebiliyor.

Yukarıda belirttiğim rakama, tam zamanlı ikametgahı ABD’de olmayan, ancak yılın belirli bir dönemini ABD’deki evlerinde geçirmekte olan vatandaşlarımız dahil değil. Biliyorsunuz Florida eyaleti, bilhassa kış aylarında, pek çok vatandaşımızın konut yatırımı yaptığı ve dönemsel olarak ikamet ettiği bir merkez.
 

Türkiye’de turistik olarak Miami çok meşhur şehir. Turist olarak geleceklere neler tavsiye edebilirsiniz?

Öncelikle iklim koşullarını seyahatten önce kontrol etmelerini öneririm. Biliyorsunuz ABD’nin doğu yakası, bilhassa da güneydoğusu, sıcak okyanus akıntıları nedeniyle, Haziran-Kasım döneminde “Kasırga Mevsimi”ni yaşıyor. Bu bilgiden yoksun pek çok vatandaşımız, anılan dönemde fiyatların düşmesi nedeniyle, ekonomik bir tatil hedefiyle bölgeye seyahat seçeneklerini değerlendiriyorlar. Mevcut iklim koşullarında anılan dönemde ortalama 7-10 arasında kasırga anakara ile temas edecek bir güzergah izliyor. Elbette zamanlamasını çok önceden tespit etmek mümkün değil, ancak mevcut teknoloji, kasırgaların oluşmasından çok kısa bir süre sonra tespit edilmesine ve kasırga karaya ulaşmadan iki haftaya yakın bir süre öncesinde uyarı mesajlarının yayınlanmasına imkan sağlıyor. Vatandaşlarımıza, seyahatlerinde mağdur olmamalarını teminen, hava koşullarını yakından izlemeleri telkininde bulunuyorum.

Miami, nüfus yapısı itibayle göçmen kültürünü haiz, dolayısıyla yabancıları kucaklayan bir merkez. Gelirinin önemli bir bölümünü turizm ve bağlantılı hizmetler sektöründen elde ediyor. Bu sebeple vatandaşlarımızı Miami’de sıcak bir karşılama beklediğini söyleyebilirim.

Bununla birlikte, her kalabalık turistik şehir gibi, Miami’de de güvenlik bağlamında bazı sıkıntıların yaşandığını göz önünde bulundurmakta, seyahat planlamalarında bu faktörü de hesaba katmakta yarar görüyorum. Maalesef geçmişte bu açıdan olumsuz tecrübelerimiz oldu.

Miami yaklaşık 3 milyonluk bir şehir olmakla birlikte, geniş bir kıyı/kanal şeridine yayılmış, dağınık bir yapılanma. Toplu taşıma bağlamında modern bir turizm merkezinin haiz olması gereken standardın gerisinde kaldığını söylemeliyim. Ancak yaygın bir araç kiralama hizmeti ve Uber/Lyft gibi taksi alternatifi ulaşım imkanları yaygın şekilde mevcut.
 

Miami denilince tatil akıllara geliyor fakat şehrin merkezinde önemli şirketler var. İş anlamında neler söylemek istersiniz?

Miami, esasen daha geniş Miami-Dade vilayeti, uzun bir süredir “Latin Amerika’nın Başkenti” olarak biliniyor zaten. Liman/Havalimanı hizmetleri ve finans sektörü, yıllar içerisinde Latin Amerika ve Karayipler için bölgeyi bir merkez haline getirmiş. Bununla birlikte, özellikle son beş yıllık sürede Miami küresel bir merkez olma yönünde önemli bir mesafe almış durumda. Bu şehirdeki yüksek yaşam standartları, pek çok firmayı, çalışanlarını cezbetmek üzere bu şehri değerlendirmeye yönlendirmiş. Florida’da “Eyalet Gelir Vergisi” oranının %0 olması da elbette kaydadeğer bir cazibe faktörü. Tüm bu koşullarda, giderek artan sayıda uluslararası firmanın Miami ve çevresinde yatırım yapmaya başladığını görüyoruz. Örneğin Amazon firması, ikinci merkezi olarak tabir ettikleri HQ2 için 300’e yakın küresel başvuru arasında Miami’yi ilk 20 arasına aldı. Kazanan şehrin neresi olacağını bilemiyorum, ancak bu ölçüde bir yatırım için ilk 20’ye girebilmek bile bence önemli bir reklam bölgedeki iş imkanlarını ortaya koymak bakımından.

 

Türk iş insanlarının Miami’de yatırımlarından bahsedebilir misiniz?

Dolayısıyla Miami’de hızla büyüyen bir ekonomi sektörü var.  Türk iş çevrelerinin de bu büyümenin farkında olduğunu söylemeliyim. Çok sayıda büyük firmamız buradaki iş imkanlarını değerlendirmek üzere çalışmalar yürütüyor, bir kısmı fiilen başladı bile. Çok yakın bir geçmişte Okan Grubu’nun Miami merkezinde 67 katlık bir otel/konut/iş merkezi projesinin lansmanını yaptık. Yakında temel atma töreni de gerçekleşecek.

İnşaat sektörü her zaman Türk iş çevrelerinin uluslararası alanda lokomotifi olmuştur. Bununla birlikte bu sektör beraberinde seramikten doğramaya kadar çok geniş bir iş potansiyelini keza Türk üreticilere sunuyor. Türk Hava Yolları’nın Mayıs sonu itibariyle haftada yedi güne çıkacak olan İstanbul-Miami seferi, iş çevrelerimiz için de önemli bir avantaj sağlıyor. Nitekim 2018 başı itibariyle THY Kargo seferlerini de haftada bir olmak üzere başlattık. Her iki uçuşun da yüksek kapasite ile gerçekleştiğini ve frekans arttırımına gidilmesinin değerlendirildiğini de söylemeliyim.
 

Türkiye Başkonsolosuyum dediğiniz zaman ABD’lilerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Esasen ilk soruda Miami’ye turist olarak gelen vatandaşlarımız açısından olduğu gibi, Miami’nin Başkonsolosluğumuzu da çok sıcak karşıladığını söyleyebilirim. Yerel idarelerle çok yakın bir çalışma işbirliğimiz mevcut. Türkiye bu coğrafyada, bilhassa İspanyolca dublaj ile yayınlanan dizilerimizle çok meşhur. Yüksek bir ilgi ve beğeniyle takip ediliyorlar. Dolayısıyla televizyon prodüksiyonları da buradaki tanıtım gayretlerimize kuvvetli destek sağlıyor.
 

Dışişleri’nde çalışanlar genelde farklı ülkelerde yaşıyorlar. Tayin sırasında sizin ve ailenizin adaptasyonu nasıl oluyor Burç Bey?

Elbette bir diplomatın en büyük sıkıntısı, taşınma döneminde yaşanan tecrübeler oluyor. Bilhassa aile bireyleri, en fazla da çocuklar, bu değişimin etkilerini çok yoğun hissediyorlar. Okullarından, arkadaşlarından ayrılmak durumunda kalıyorlar. Çoğu zaman lisanını hiç konuşmadıkları bir ülkede buluyorlar bir anda kendilerini. Taşınmak ciddi bir travmadır, uluslararası taşınmak ise daha da ciddi. 

Ancak biz ülkemizi başka merkezlerde temsil etmenin gururu ile bu travmanın etkilerini telafi ediyoruz. Her gittiğimiz merkezde güzel dostluklar edinmek bizim hem görevimizin bir parçası hem de insanlığın tabiatı. Türkiye’deki akrabalarımızdan uzak kalsak da, bulunduğumuz merkezlerde yeni “aileler” kuruyoruz. Her mesleğin zor yönleri var.


Türkiye – ABD ilişkileri son yıllarda hareketli. İki müttefik ülke ilişkileri hakkında neler söylemek istersiniz?

Diplomasi zor dönemlerin sanatıdır. Tarihe bakarsanız ülkeler arasında ilişkilerde dönemsel dalgalanmaların doğal olduğunu zaten görürsünüz. Avrupa içerisinde 2. Dünya Savaşı ile son bulan gerilim, neredeyse tüm kıtanın yıkıntılar altında kalmasına sebebiyet vermiş olmasına rağmen, bugün Avrupa Birliği gibi bir projeyi doğurmuştur.

ABD ve Türkiye NATO şemsiyesi altında çok kıymetli iki müttefiktir. Çıkarlarımızın da ortak olduğuna inanıyorum. Bazı fikir ayrılıkları olabilir. Bunlar görüşülür. Bir noktada aklı-selim üstün gelir ve çözüme ulaşılır diye düşünüyorum. Türkiye’nin, bölgesinde sahip olduğu derin tarihi mirasla, görüş ve değerlendirmelerinde, işbriliğinde kıymet bulunan bir ülke olduğunu farkında olan çok sayıda ABD’li olduğuna inanıyorum.


Türkler neden Miami’de emlak yatırımı yapıyorlar?

Sadece Türkler değil, tüm dünya Miami’de emlak yatırımı yapıyor. Bilhassa soğuk coğrafyalarda ikamet edenler, Miami’nin ılıman kış aylarını bulunmaz bir fırsat olarak görüyorlar. Miami sosyo-kültürel hayatı ile de bir cazibe merkezi. Üstelik bu standartları verebilecek alternatif küresel merkezlere göre emlak yatırımı bakımından hala ciddi avantajları haiz. Tüm bunların yanısıra, hala genişlemeye devam eden bir coğrafi satha yayılmış, Manhattan yarımadası gibi sınırları sabit bir coğrafya değil.


Türk Hava Yolları’nın da İstanbul – Miami karşılıklı günlük seferi var. Uçuşunda olması gerek ABD’den Türkiye, gerek Türkiye’den ABD’ye ziyaret anlamında katlı sunuyor. THY’nin Miami faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz?


Türk Hava Yolları Miami’de bilinen ve tercih edilen bir uluslararsı havayolu olma yönünde hızlı adımlarla ilerliyor. Sponsorluk ve tanıtım faaliyetleri başarılı. Ama gerçek fark, bileti alan yolcunun uçaktaki koltuğuna oturmasıyla başlıyor. Hizmet kalitesi ve anlayışı ile fark yaratan, hepimizin gurur duyduğu bir havayolu şirketi THY. Bir kere uçan zaten çevresine methediyor. İşte bu sebeple, önümüzdeki dönemde THY’nin daha da artan sayıda seferle Miami’ye uçacağına inanıyorum. Aynı İstanbul gibi, Miami’de bölgesinde, kendi pazarının çok daha ötesinde yolcu transferine sahne olan bir havalimanı. THY bu imkanları da kullanarak, Latin Amerika ve Karayipler’de daha da fazla pazar payı yakalayacaktır. Ürünümüze ve markamıza güvendiğim için bu kadar kesin konuşuyorum.
 


 


Burç Ceylan Kimdir?


1 Ağustos 2017 tarihi itibariyle T.C. Miami Başkonsolosu olarak göreve başlayan Burç Ceylan, Dışişleri Bakanlığı’nda Yurtdışı Tanıtma (2000-2003) ve Enformasyon (2008-2010) Genel Müdür Yardımcılıkları ile Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanlığı’nda (2014-2017); yurtdışında ise T.C. Kahire (2003-2005), T.C. Singapur (2005-2008), T.C. Tel Aviv (2010-2011) Büyükelçilikleri ile, Türkiye Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler (New York) Nezdindeki Daimi Temsilciliği’nde (2011-2014) görev yapmıştır.

TED Ankara Koleji ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Başkonsolos Ceylan, yüksek lisansını Jean Monnet bursiyeri olarak University of Kent at Canterbury’de (İngiltere), Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları alanında tamamlamıştır.