Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden gelen Kıpçak Türkü kökenli Müslüman nüfus, genelde Ahıska Türkleri olarak adlandırılıyor. 
Ahıska Türkleri, 1944 yılında Stalin tarafından iki saat içinde tren vagonlarına doldurularak, gidecekleri yere kadar aşağı dahi inmemek şartı ile Orta Asya'ya sürülerek Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a yerleştirilmişti. 
Bu sürgünün Stalin'in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği dağıldıktan sonra açıklanan arşivlerde ortaya çıkmıştı. 
Aynı kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin bu hazin sürgününde binlerce insan da yollarda ölmüştü. 
Günümüzde ise Türkiye'de yaklaşık 70 bin Ahıska Türk'ü bulunuyor. Ancak, onlar vatandaşlık hakkına sahip değil. 2009’da bir kısmına verilen vatandaşlık hakkı, günümüze gelindiğinde bu hakkı bekleyen 20 bin Ahıska Türkü’nün yarasına merhem olamamış. Oturma ve çalışma izinlerinin alınmasında çeşitli problemler yaşanıyor. Emeklilik hakları zaten yok.   
2 milyon Suriyeli ‘ye kapılarını açan iktidarın, binlerce Ahıska Türk'üne vatandaşlık hakkı tanıyan 3835 sayılı kanunu uygulamadığı iddia ediliyor. Bu nedenle, çok sayıda Ahıska Türkü yasanın uygulanmamasını yargıya taşımış bulunuyor. 
Geçtiğimiz günlerde konu, Dünya Ahıska Türkleri Birliği genel başkanı Ziyatdin İsmihanoğlu Kassanov tarafından cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve başbakan Ahmet Davutoğlu’na aktarıldı. Kassanov’un acil olarak çözümlenmesi açısından iki talebi oldu. 
Birincisi Ukrayna’nın doğusunda bombalar altında yaşayan yaklaşık 2600 kişinin (677 aile) bir an önce ateş altından kurtarılarak Türkiye’ye getirilmeleri. Bu bağlamda 1992 yılında çıkarılmış olan 3835 sayılı kanunun işletilmesi.
İkincisi ise Türkiye’ye gelmiş ve uzun süredir vatandaşlık bekleyen Ahıskalılara bir an önce vatandaşlık verilerek mağduriyetlerin giderilmesi.   
17 Mayıs 2015 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile adı geçen 677 ailenin 2015 yılı içerisinde Ukrayna’dan Türkiye’ye getirileceği belirtildi. 
Ancak bunlardan 300 ailenin Kars’ta bulunun TOKİ konutlarına yerleştirilmesi planlanırken, geriye kalan aileler için ise bir yer tespiti yapılmadı. 
Dünya Ahıska Türkleri Birliği yerleşim açısından Posof, Ardahan’ı istiyor. 
Gelişmeleri izlemeye devam edip, konunun takipçisi olacağım.