Sevgili ve değerli okuyucularım uzun zamandır ilgimi çeken ve araştıma gereği duyduğum bir konuyu sizinle paylaşacağım. Evet; Türkçe’nin dünya dillerinden aldığı ve verdiği ne kadar çok kelime varmış...Şimdi sizlerle Türkçe’nin dünya dilleri ile olan kaynaşımını bilgi niteliğinde yazacağım...
Türkçe, uzun tarihi boyunca, yayıldığı geniş coğrafyada pek çok dille karşılaşmış, karşılaştığı dillerden kelime ve dil unsurları aldığı gibi, aldıklarından fazlasını da vermiş. Bazı araştırmalara göre Türkçe 20 dilden kelime almasına karşılık 30’dan fazla dile kelime vermiş.
Dil alışverişleri, farklı diller konuşan insan toplulukları arasındaki bilgi alışverişine dayanır. Her insan topluluğu diğerinden bir şeyler öğrenir ve diğerine bir şeyler öğretir. Bu öğrenme ve öğretme dil sayesinde ve dil aracılığı ile olur. Böylece başka topluluklardan bir şey öğrenen, öğrenirken öğrendiği şeylerin adını da diline taşır.
Dünya üzerinde, bu şekilde bilgi alışverişi yapmamış insan topluluğu bulmak zordur. Bu sebeple yeryüzünde “saf”, “arı”, “öz” bir dil yoktur. Bir insan topluluğunun dilinin “saf”, “arı” veya“öz” olması için, o dili konuşan topluluğun kendisi dışında bir toplulukla hiçbir ilişki kurmamış olması gerekir. Dillerin, diğer dillerle ilişkileri arttıkça bir taraftan yaygınlaşıp zenginleşmekte, bir taraftan da “saflık”, “özlük”oranları azalmaktadır. Bu sebeple, dünyanın en ilkel dilleri, en az alışveriş yapan en zengin ve yaygın dilleri de en çok alışveriş yapan dillerdir.
Bugün dünyanın en yaygın dillerinin başında gelen İngilizcenin söz varlığının yüzde 50’si Latin, yüzde 15’i Grek, yüzde 10’u diğer olmak üzere yüzde 75’ten fazlasının başka dillerden alındığı, yani yabancı kökenli olduğu bilinmektedir.
Şimdi sizlere Türkçe’nin Kelime Alışverişinden bahsedeceğim...
Diller arası alışverişler açısından Türkçe, zengin bir çeşitlilik gösterir. Türkçe, uzun tarihi boyunca, yayıldığı geniş coğrafyada pek çok dille karşılaşmış, karşılaştığı dillerden kelime ve dil unsurları aldığı gibi, aldıklarından fazlasını da vermiş. Ancak, Türkçenin diğer dillerle ilişkileri konusunda genellikle başka dillerden, özellikle de Arapça ve Farsçadan aldıkları üzerinde durulmuş, böylece Türkçe sadece “alıcı dil” gibi düşünülmüş.
Bu yanlış anlayış da başka dillerin “arı” veya “öz”, Türkçenin ise “istila edilmiş bir dil” olduğu gibi yanlış bir kanaatin yayılmasına sebep olmuş. Böyle bir yanlış kanaat veya anlayış, diller hakkında yeterli bilgisi olmayan milli duygu sahibi insanlarımızda bir çeşit aşağılık veya eziklik duygusu uyanmasına sebep olmuş.
Halbuki diller arasında tek taraflı bir ilişki söz konusu değildir. Yeryüzünde 12 milyon kilometrekare gibi geniş bir coğrafyaya yayılan ve en eski tarihe sahip dillerden olan Türkçe, sadece Arapça ve Farsçadan değil, birçok dilden kelime ve dil unsurları almış, fakat aldıklarından daha fazlasını da vermiş. Bazı araştırmalara göre Türkçe 20 dilden kelime almasına karşılık 30’dan fazla dile kelime vermiş.
Türkçe, bugünkü bazı araştırma sonuçlarına göre; Çinceye 307, Farsçaya 2 bin 545, Urducaya 227, Arapçaya 941, Rusçaya 1500, Ukraynacaya 747, Ermeniceye 4 bin 262, Macarcaya 1500, Finceye 118, Rumenceye 1700, Bulgarcaya 3500, Sırp-Hırvatçaya 8742, Çekçeye 248, İtalyancaya 146, Arnavutçaya 3000, Yunancaya 3000, Almancaya 166, İngilizceye 470 kelime vermiş.
Türkçe bu dillerin dışında başta Moğolca olmak üzere Toharcaya, Lehçeye, Fransızcaya ve başka dillere de kelime ve dil unsurları vermiştir. Ancak bu diller üzerinde henüz yeterli çalışmalar yapılmamış.
Diğer taraftan, diller arası alışverişler olup bitmiş değildir. Tarihin akışı içinde, iletişim araçlarının gelişmesine paralel olarak hızlı bir artışla devam etmektedir. Çeşitli araştırmalarda tespit edilen yukarıdaki sayılar da kesin değildir. Ancak, Türkçenin sadece “alıcı dil” olmadığını, Türk milletinin de başka millet ve topluluklara bir şeyler öğrettiğini göstermesi bakımından önemlidir.
Türkçenin diğer dillerden aldıklarına gelince, günümüz “Türkiye Türkçesi”nde, kullanılan yabancı kökenli kelimelerin oranı hakkında bir fikir vermek üzere, Türk Dil Kurumu’nun yayımladığı Türkçe Sözlük üzerine yapılan bir çalışmanın sonuçlarını vermek istiyoruz. Türkçe Sözlük dilimizde yaşanan gelişmelere bağlı olarak sürekli yenilenmektedir. Şu anda sözlükte 104 bin 481 kelime bulunmakta.
Türkçe’nin Dil Alışverişi...
Dillerin başka dillerden kelime alması, yani bir dilde yabancı kökenli kelime bulunması, pek çoklarının zannettiği kadar korkulacak kötü bir dil hareketi değildir. Dilin temel “anlamlı” öğesi “kelimedir ancak dil sadece kelimelerden ibaret bir yapı değildir. Dil, bir kelime listesi değil, bir sistemdir. Her dilin, kendisine göre bir yapısı ve işleyiş sistemi vardır.
Dili bir kelime listesi, bir sözlük kitabı gibi düşünemeyiz. Bu sebeple, dillerin birbirinden kelime alması veya yabancı kökenli kelimeler dilin yapı ve işleyişini bozmaz. Bir ifadenin “Türkçe” veya “yabancı” olmasının ölçüsü, içindeki kelimelerin “kökeni” değil, kelimelerin hangi kökenden olursa olsun cümle ve kelime grubu içinde sıralanma, birbirine bağlanma ve aralarındaki ilişki kurma şeklidir.
Beş bin yılda örülmüş, işlenmiş Türkçenin samimi olmayan “öztürkçecilik” faaliyetine kurban gidişini seyretmişiz maalesef.
Dil Sevgidir, Dil sevgilidir...
Bu çabalar büyük bir hassasiyetle sürdürüldüğü için bugün karmakarışık bir dil konuşuyoruz. Türk-İslam kimliği ve medeniyeti çerçevesinde düşünmek hedefini taşırken kendi kelimelerimizi kaybettiğimiz için düşünceyi de kaybediyoruz.
Yerli bir hayat tarzına ve duruşa sahip olmak istiyoruz ama hepimizin dilinde “bütün” yerine “tüm”, “hayat” yerine “yaşam”, “hanım” yerine “bayan” kelimeleri dolaşıyor. Binlerce yıllık kelimelerin yerine 30–40 yıllık kelimeleri kullandığımız zaman yüzyılların birikimi bizim için kullanılamaz hale gelir. Yani ne hafızadan, ne düşünceden ne de kültürden bahsedebiliriz. Çünkü; “Kelimeleri tarih yoğurur.” Kelimeler, mana yükünü milletin benimsemesi ve kullanması ölçüsünde alırlar. Bu anlamda tarihin ve kültürün dışında oluşmuş bir dil yoktur diyebiliriz. Dil bir milletin tarihi macerası içinde gelişir.
Sonuç olarak diyorum ki "Dil sevgidir, dil sevgilidir. Sevgi ve sevgiliye gösterdiğimiz özeni dile de gösterelim. Çünkü dil sevgililerin en sadık olanıdır."...
Sevgiyle ve dilinize sahip çıkarak yaşayın değerli okuyucularım...