Yalova tarihimizdeki ve kültürümüzdeki önemi nedeniyle Türk Dünyası’nın kültür merkezi konumunu sürdürmektedir. 
Yeryüzünün çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları, her yıl, Yalova Folklor Eğitim Merkezi Gençlik ve Spor Kulübü Derneği YAFEM’in çatısı altında, Yalova’da düzenlenmekte olan TÜRK BOYLARIKÜLTÜR ŞÖLENİ etkinliklerinde biraraya geliyorlar.
YAFEM’in 18 yıldır aralıksız olarak düzenlemekte olduğu TÜRK BOYLARI KÜLTÜR ŞÖLENİ etkinlikleri, Yalova’yı, Türk Dünyası’nın kültür merkezi haline getirmiştir. Bu yıl Yalova’da Türk Boyları Kültür Şöleni’nin 18’ncisi gerçekleştirildi. 
YAFEM’in çatısı altında geleneksel olarak gerçeleştirilen Türk Boyları Kültür Şöleni’nin bu yıl 18’ncisi gerçekleştiriliyor. 18-23 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen bu yılki şölene 15 ülkeden 17 topluluk katıldı. 
Yine Türk Boyları Kültür Şöleni kapsamında gerçekleştirilen TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER BİRLİĞİ BULUŞMASI’nın 9’uncusuna 14 ülkeden 32 gazeteci katıldı. Aynı etkinlik çerçevesinde Türk Dünyası şairleri de eserlerinden örnekler sundular. 
YAFEM’in gerçekleştirdiği TÜRK BOYLARI KÜLTÜR ŞÖLENİ etkinlikleri Yalova’da yapılan gösterilerle sınırlı kalmıyor; Türk Dünyası’nın çeşitli yörelerinden gelen ekipler çevre illerde ve ilçelerde de gösteri yaptıklarından, TÜRK BOYLARI KÜLTÜR ŞÖLENİ etkinlikleri bir bölgesel şölen olarak kutlanıyor. 
Yalova merkezli gerçekleştirilen 18. TÜRK BOYLARI KÜLTÜR ŞÖLENİ’nin ayrıntıları ayrı bir yazı konusu olacaktır. Burada, şölenin çalışma hedeflerini ve ruhunu yansıtması açısından, 9. TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER BİRLİĞİ BULUŞMASI sonrasında yayınlanan sonuç bildirgesini veriyoruz:
YAFEM 18. TÜRK BOYLARI KÜLTÜR ŞÖLENİ 9. TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER BULUŞMASI YALOVA DEKLARASYONU
YAFEM 18. Türk Boyları Kültür Şöleni kapsamında 21-23 Temmuz 2015 tarihlerinde Yalova’da Kent Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 9. Türk Dünyası Gazeteciler Buluşması’nda; Doğu Türkistan (Uygur Özerk Bölgesi), Kırım, Suriye ve Irak Türkmenleri, sözde Ermeni iddiaları ve Karabağ Soykırımı başta olmak üzere, Ortadoğu’dan Kafkaslar’a, Balkanlar’dan Orta Asya’ya uzanan Tük Kültür Coğrafyası’nın temel sorunları ele alınmış; yapılan konuşmalar, teklif, öneriler ve istişareler neticesinde aşağıdaki kararlar “Yalova Deklarasyonu” olarak yayınlanmıştır.
1. Türk Kültür Coğrafyası’ndaki Soydaş ve Akraba Toplulukları’nın yaşadıkları bölgelerde kültürel, sosyal ve eğitim haklarının İnsan Hakları Evrensel Beyanamesi çerçevesinde koruma altına alınmasının ana hedefimiz olduğunu beyan ederiz.
2. Balkanlar’da özellikle Romanya, Bulgaristan, Bosna, Makedonya, Kosova ve Yunanistan’da Türkçe’nin yaygınlaşması; Afganistan, Pakistan, Irak ile Suriye’deki mülteci kamplarında Türkçe kursların düzenlenmesi için ilgili kurumların teşvik edilmesi ve medya aracılığı ile kamuoyunun bilgilendirilmesi kararlaştırılmıştır.
3. Türk Kültür Coğrafyası’nda Türkçe yazı ve konuşma dilinin teşvik edilmesi, konuyla ilgili ders araç ve gereçlerin kurs yerlerine ve kursiyerlere ücretsiz ulaştırılması, latin harfleriyle Türkçe yayınlanan dergi ve gazetelerin her bakımdan desteklenmesi konularında ilgili kurumlar nezdinde girişimde bulunulması Türkiye ve Türk Dünyası arasında üniversiteler arası işbirliğinin geliştirilmesi ve medya aracılığı ile ilgili kişi ve kurumların dikkatlerinin çekilmesi konusunda çalışmalar yapılması kararlaştırılmıştır.
4. Türk Dünyası’nda medyaya yönelik sansürün son bulması, medya mesuplarının haber yapma, hak ve mahremiyetinin ve ifade özgürlüğünün korunması için tüm kamuoyunun her türlü iletişim vasıtalarıyla bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik çabaların desteklenmesi; bu çerçevede Avrasya Coğrafyası’nda Türk medyasına sansür uygulayan kişi ve kurumların tarafsız ve objektif davranmasının beklentisi içindeyiz.
5. Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı ve BM’in de kabul ettiği Karabağ’daki Ermenistan işgalinin son bulması, Çin Halk Cumhuriyeti Uygur Özerk Bölgesi’nde (Doğu Türkistan), Rusya tarafından işgal ve ilhak edilen Kırım’da, Irak Türkmeneli ve Suriye Bayır Bucak bölgesi ile İran Türkmen Sahra bölgesinde yaşanan insani sorunların çözüme kavuşturulması ve insani taleplerin karşılanması noktasında kamuoyunun medya aracılığı ile bilgilendirilmesi uygun görülmüştür.
6. Kırım’da soydaşlarımızın hak ve hukuklarının korunması, geleneksel milli bayram ve günlerinin kutlanması; dil, eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetler ile dini inançlara getirilen yasak ve kısıtlamaların kaldırılması ve Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerine izin verilmesi noktasında yapılacak tüm girişimlerin desteklenmesi; Kırım’ın milli lideri Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu ve arkadaşlarına getirilen Kırım’a giriş yasağının kaldırılması için kampanyalar düzenlenmesi; ayrıca lisans verilmeyerek yayınlarına son verilen QHA (Kırım Haber Ajansı), ATR Televizyonu, Meydan Radyosu, 15 Minute Haber Sitesi gibi yayın kuruluşlarının yeniden yayın haklarına kavuşmaları ve gazetecilerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için kampanyalar yapılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi uygun görülmüştür.
7. Irak’ta IŞİD saldırıları sonrası Musul-Telafer’den ve Suriye Türkmenleri’nden evlerini terk etmek zorunda bırakılanların hak ve hukuklarının korunması, Irak’ta ve Suriye’deTürkmenler için “güvenli bölgeler”in oluşturulması, Türkmen kardeşlerimizin kendilerini savunabilmeleri için gereken her türlü önlemin alınması; Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Irak ve Suriye Türkmenlerine, Nahçıvan ve Afganistan’dan gelen Türk kardeşlerimize tıpkı Arap, Yezidi sığınmacılara verildiği gibi “geçici mülteci hakkı” tanınması, acil servislerde ücretsiz tedavilerinin yapılması gibi hususlarda ilgili kurumların her türlü medya aracılığı ile teşvik edilmesi, toplumların bilgilendirilmesi konusunda çalışmalar yapılması kararlaştırılmıştır.
8. Dokuzuncu Türk Dünyası Gazetecileri; Çin egemenliği altında bulunan Doğu Türkistan’daki yaklaşık 30 milyon soydaşımızın insani hak ve hukuklarının korunması, insani taleplerinin karşılanması ve doğum yasağı, mecburi kürtaj, ırk ayrımcılığı, seyahat kısıtlaması, dini inanç ve ibadetlere getirilen yasaklar, hakaret ve aşağılama, toplumsal çatışmaların fitilini ateşleyen Çinli göçmenlerin bölgeye yerleştirilmesi suretiyle soydaşlarımızın asimile edilmesi, verimli Doğu Türkistan topraklarının istimlak edilerek Çinli göçmenlere dağıtılması gibi sorunların çözüme kavuşturulması; yazdıklarından ve düşüncelerinden dolayı tutuklanan başta “İlham Tohti” olmak üzere bütün gazeteci, şair ve yazarlar için bir defaya mahsus genel af çıkarılması, ilkokuldan üniversiteye eğitim ve öğretim dilinin Türkçe (Uygur, Kazak, Kırgız Türkçesi) olması; anayasada yazılı hak ve hukukların uygulanması, 10 yıl içinde yapılan tüm yargılamaların iptal edilerek, uluslararası gözlemcilerin katılımıyla yeniden adil yargılamanın yapılması gibi hususlarla Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti’ni daha insani bir yaklaşım sergilemeye ve hoşgörülü siyaset izlemeye davet ediyoruz.
9. Ermeni Diasporası’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı dünya kamuoyu nezdinde yürütmüş olduğu kin, nefret ve asılsız iftira kampanyalarını YAFEM Türk Dünyası Gazetecileri olarak protesto ediyor, Türk halkını haksız ve dayanaksız iddialarla suçlayarak propaganda faaliyetleri yapan Ermeni ırkçılarını asıl kendi yaptıklarıyla yüzleşmeye davet ediyoruz. Hala Anadolu’da birlikte yaşadığımız Ermeni vatandaşlarımızı 1915 olaylarındaki gibi Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kışkırtan ırkçı Ermeni Dasporası’nın kin ve nefret söylemlerimden kurtulup sorumlu davranışlar sergilemesini dünya kamuoyu nezdinde bir kez daha hatırlatıyoruz.
10. Türk Dünyası Gazetecilerinin yaşadıkları ülkelerde yerel, ulusal ve uluslararası basın aracılığı ile lobi oluşturulmasını amaçlayan YAFEM Türk Dünyası Gazetecileri olarak Anadolu Ajansı tarafından hazırlanmakta olan “Türk Dünyası Haber Paketi” nin bir an once faaliyete geçmesini YAFEM Türk Dünyası Gazetecileri olarak istiyoruz.
23 Temmuz 2015
YAFEM Türk Dünyası Gazeteciler Buluşması Katılımcıları