Uzunca bir süredir pervasızca devam eden, TSK’ni itibarsızlaştırmayı hedef olan, asılsız ihbarlar ve sahte belgelere dayandırılarak açılan davalar, acı ve ızdırap dolu günlerden sonra yeniden karara bağlandı. Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk davaları beraatla sonuçlandı, Kozmik Oda davasına beş yıl sonra takipsizlik kararı verildi, Ergenekon davası da devam etmekte. 
Yıllardır devam eden bu davalarda yüzlerce general, amiral, subay ve astsubaylarla gazeteci, politikacı, akademisyenler haksız bir şekilde tutuklandılar. 
Özgürlüklerine el konuldu. Bir kısmı hayatını ve sağlığını ve istikballerini kaybetti. 
Onurları ve şerefleri ile oynandı. 
Maddi, manevi büyük acılar çektiler ve zararlara uğradılar. 
Ergenekon davasının görüldüğü Yargıtay 16ncı Ceza Dairesi Başkanı; ilk duruşmada yerel mahkemelerin haksız hukuksuz ve keyfi tutumlarını, “Yerel mahkeme süreci normal yürümedi” ifadesi ile belirtti. Org. Başbuğ da savunmasında savcıların tutumunu “Bir düşman savcısı kadar bile adil olamadılar” diye dile getirdi. 
Ve beraatla sonuçlanan davaların savcılarından haklarında dava açılanlar var. Ayrıca mağdurlar tarafından tazminat davaları da açılıyor. 
Adalet geç de olsa tecelli edecek. 
Bunların dışında TSK’ni itibarsızlaştırılmasını hedef alan davalar esnasında, yetkili yetkisiz kişiler yanında ekranlara çıkma meraklısı, ruh hallerine kin ve nefretin hakim olduğu medya mensubu işgüzarlar ve pek bilmişler; TSK’ni Yeniçeri Ocağı’na benzetip disiplinsizlikle suçlamadılar mı? Türk Ordusu generallerinin onbaşı bile olamayacağını, askerliği bile bilmediklerini ifade etmediler mi? 
Saymakla bitmez. Neler söylenmedi, neler? 
Değerli okurlarım, 
Tarih barışın rehavetine kapılarak bütün ortak ve yüce değerleri Ordu’larını iş yapamaz hale getiren devlet ve halkların acı sonları ile doludur. 
Oysa Ordu’lar devletlerin omurgasıdır ve devleti Ordu’lar ayakta tutar. 
Ordu; o devletin ve halkın güvenliğini sağlar. Kutsal ve yüksek değerlerinin, egemenliğinin, dininin, diyanetinin, malının, canının koruyucudur, bekçisidir. 
Ordu bu görevini savaşta bizzat savaşarak, barışta da caydırarak yerine getirir. 
Şimdi asılsız haber ve iddialarla Ordu’muza saldıranların, Ordu’muzu itibarsız hale getirmek için gayret edenlerin epeydir sesleri çıkmaz oldu. Gizlenip kendilerini unutturmak modundalar. Ama, geçenlerde HDP’li bir belediye başkanı, böyle bir söyleminden ötürü mahkum olmuş. 
Bu fiiller kimsenin yanına kalmaz. 
TSK hakkında suç niteliğinde yakışıksız ifade sahipleri için bakalım neler olacak? 
NOT: Cumartesi günü Ankara’daki menfur ve hain saldırıyı bütün kalbimle kınıyorum. Birlik ve beraberlik zamanı olduğunu düşünüyor ve hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Hepimizin başı sağolsun.