Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşarken Türküm dediğiniz zaman sanki tüm ülkeyi siz temsil ediyorsunuz gözüyle bakıyorlar. Türkiye ve Türkler ile ilgili akıllarına ilk gelenleri söylüyor Amerikalılar. Kebab, baklava, Sultanahmet ve Kapalı çarşı ilk akıla gelenler. Fakat özellikle son yıllarda Türkiye denilince akıllara Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin global başarılı markası Türk Hava Yolları, tüm dünyaya ihraç ettiğimiz diziler ve Türkiye’nin dünyadaki sesi TRT World akıllara geliyor.

TRT World sadece televizyon olarak izlenmiyor, gerek Facebook gerek Twitter’da yabancı arkadaşlarımın ilgilerini çeken pek çok video da paylaşıyorlar.

TRT World çok yeni bir televizyon kanalı olmasına rağmen büyük mesafeler kat etmiş bir markamız. 

Sadece Türkiye ve çevresi için değil… Kudüs, Yemen, Myanmar, Filipinler’den de önemli haberlerle tüm dünyada büyük ses getirdiler.

Sadece Türk insanının değil mazlum insanların sesini duyurmak için de varlar.

Hazır Türkiye’ye gelmişken TRT World’ün başarılı Genel Yayın Yönetmeni Fatih Er’i ziyaret ettim ve kendisiyle keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle TRT World yayın hayatına ne zaman başladı Fatih Bey?

2014’ün Mart ayında test yayınlarına başladık. İlk 6 ay sadece kapalı devre yayın yaptık. Türkiye içerisinde 18saatlik yayın yaptık. 2016 Kasım ayında ise Avustralya’dan Afrika’ya, Afrika’dan Amerika’ya kısaca tüm dünyaya yayına başladık. Profesyonel olarak bir buçuk yıldır yayındayız. 

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan biri olarak TRT World’den gurur duyuyorum. Gerek dijital gerek televizyonu takip eden çok fazla yabancı var. Tebrik ediyorum. Sizler nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Çok teşekkür ederiz. Özellikle son 6 ay içersinde inanılmaz geri dönüşler almaya başladık. Kudüs meselesinde dünyada en fazla biz takip edildik. Aynı refleksi Türkiye’nin Afrin operasyonunda da gösterdik. Afrin daha komplike ve daha fazla medya organları bu operasyonda yer alıyor. Biz Türklere yayın yapmıyoruz. Amacımız Amerika Birleşik Devletleri’nin bilmem ne köyünde yaşayan bir insan.

TRT World’ün kuruluş amacı nedir?

Türkiye ve çevresinde olup bitenleri dünya halkına farklı bir bakış açısıyla yansıtmak. Bir Türk’e anlatır gibi bir Batılıya anlatmamız konusunda bize çok fazla baskı kuruyorlar. TRT World’e karşı Türkiye’de bize yoğun bir eleştiri oluyor. Trollerin bu isteklerine cevap vermeden biz işimizi yapmaya çalışıyoruz. Bizim amacımız Türkiye’nin propagandasını yapmak değil. 

TRT World çok yeni bir televizyon kanalı.  İnsanların sizi öğrenmesi zaman alacak. Biz bir buçuk yıl gibi kısa sürede çok önemli adımlar attık. Geçen arkadaşlar Hindistan’a gitti ve oranın bir köyünde TRT World’ü izlediklerini görmüşler. ABD Kongre binasında TRT World takip ediliyorsa burada Türkiye’nin fikrine önem verildiği için takip ediliyor. O kongre binasına yayınlarımızı verebilmek için bizden izin istiyorlar. İngiltere’de bir restoranda oturduğunuz zaman TRT World’ün açık olduğunu görebilirsiniz. .Beyaz Saray’dan kongre binasına kadar herkes bizi takip ediyor. Bunlar bizim için onur verici olaylar. Bunlar bir iki senede kat ettiğimiz yollar. 5 sene içerisinde çok fazla kişinin takip aldığı bir yer olacağız. 

İzlenme oranlarınız nasıl Fatih Bey?

Yüzde 36 ile ABD, yüzde 21 ile İngiltere ve peşinden de Hindistan ile Pakistan geliyor. Avustralya’da yüzde 2’ydi ilk başladığımız zaman fakat şimdi yüzde 12’lere yükseldi.

TRT World çok yeni bir kanal fakat Türkiye son 2 senede çok zorlu süreçlerden geçti. Çok hızlı olarak işe başladınız…

Özellikle biz bu kanalı kurduktan sonra 3 ya da 4 seçim oldu, 8 terör saldırısı gerçekleşti, 1 darbe girişimi oldu ve Türkiye 2 büyük operasyon başlattı. Aynı zamanda kendi topraklarında Sur ve Hendek olayları oldu. Bu dönemde bu televizyon tüm dünyaya aktarmaya çalıştık. Buraya getirdiğimiz her gazeteci Türkiye’de olanları dört dörtlük bilmiyor. İşin tekniğini biliyor fakat bilgileri olmuyor. Türkiye içinde hem Türkiye’yi anlayan hem de İngilizceleri çok iyi seviyede konuşabilen ve yazabilen insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. 

Türkiye’de bazı kesimler bunu anlamakta zorlanıyor. Bazen bize çok fazla yüklenebiliyorlar. Mesela Afrin operasyonu devam ederken bize neden Hindistan’daki ünlüler ile ilgili neden yayın yaptınız diyorlar. 24 saat Afrin yayını yapamam. Uluslararası bir kurumun uluslararası izleyicilere de gel gel demesi gerekiyor. Şöyle bir örnek vereyim. Arakan Rohingya krizinde en iyi görüntü ve haberleri biz verdik. Ekibimiz Myanmar’da 2 ay hapis yattı. Ses getiren görüntüleri çektikleri için. Biz o haberleri yaptığımız dönemde Budistlerin keçilerle yoga yapmalarını ekrana verdik. İnanılmaz eleştiri aldık Budistler katliam yaparken TRT World neden böyle bir görüntü veriyor diye. Hindistan ve Pakistan’da 100 küsür milyın takip ediliyoruz. O haberi ekrana ve dijitale koyduk Avrupa’da onu izlemeye gelenler Myanmar haberlerimizi izlediler. Bu tür stratejileri biz her zaman yapıyoruz. Batılı izleyici için onu çengele takıp diğer haberlerin izlenmesini sağlıyorum. 

TRT World’e çalışan bulmaktan zorlanıyor musunuz Fatih Bey?

51 farklı milletten insan çalışıyor. Biz Türk televizyonlarından daha farklı bir sistemle çalışıyoruz. Profesyonel muhabir ve kameraman habere giderken yanlarından mutlaka bir Türk prodüktörü de yolluyoruz. Hem prodüktörün profesyonel olarak işi öğrenmesine yardım ediyoruz. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Türk gençlerine yardımcı olup onlara profesyonelin yanında işi öğretiyoruz. 

Daha önce hiç ekrana çıkmayıp şu an ekrana çıkan gençlerimiz, daha önce muhabirlik yapmayan fakat şimdi profesyonel olarak muhabirlik yapan çalışanlarımız var. Darbe olduğunda çalışan kaybettik. Çünkü yabancı ülkeden gelmiş ve buradaki yaşama alışamayanlar oldu. Tabii çalışan bulmaktan zorlandık. Ama kendi yetiştirdiğimiz elemanlar ile bir sistem oturttuk. Kendi elemanlarımızı yetiştirme gayreti içerisine girdik. 200 tane genci yetiştirmek amacıyla bünyemize aldık. İçerisinden spiker, muhabir ve prodüktörler çıkardık. Bazen TRT World’de çok fazla kişi çalışıyor diye bizi eleştiriyorlar. Türkiye’ye televizyonculuğu öğretecek gençler yetiştiriyoruz.

Yabancı basın mensubu olarak Türkiye’de çalışmak büyük şans. Ben üç yıl Kudüs’te görev yaptım. Mesleğimde en zevk aldığım dönemlerden birisidir. Buraya gelen yabancılara hep şunu söylüyorum. Artık Türkiye’de yaşıyorsunuz. Türkiye’yi anlamaya başladınız. Türkiye’den ülkenize döndüğünüz zaman diğer medya size Türkiye’nin uzmanı gözüyle bakacak. Bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Bizim sadece haber merkezimiz değil araştırma merkezimiz de var. Orada çalışan ve daha yeni akademik hayatına başlamış gençler bizim için birçok doküman hazırlıyorlar. Mesela ben PKK ile ilgili ağır gündem olduğu zaman orada birçok raporlar bulabiliyorsunuz. Sadece Türkiye değil Avrupa’da İslamofobi ile ilgili belgelere ulaşabilirsiniz. Programlarımız, dijital bölümümüz başlı başına çok büyük bir kurumuz.

Türkiye’nin güçlü bir ülke olmasıyla TRT World’ün önemi artıyor. Sizce Türkiye ve TRT World’ün gelişmesinin arasında bir bağ var mı?

Dünyanın en önemli maddeleri arasında Türkiye ve çevresinde yaşanalar var. Suriye, Avrupa Birliği ile yaşanan kriz veKırım… Bunların hepsinin merkezinde Türkiye var. Türkiye’nin de söyleyecekleri önemli ve dünya da takip ediliyor. TRT World Türkiye’nin perspektifiyle olayları dünyaya duyuruyor. 

Türkiye’den TRT World’ün propaganda aracı olmamıza karşı yoğun baskılar var. Fakat biz bunları göz ardı ediyoruz. Şayet bir propaganda aracına dönersek kendimiz çalarız kendimiz dinleriz. Söyleyeceğimiz hiçbir şey ciddiye alınmaz. Bizim şu an da Müslüman toplumlarının yanı sıra, karar alıcı beyaz yakalar, düşünce kuruluşları takip ediyor.

Medya sektörüne girmek isteyen gençlere neler söylemek istersiniz Fatih Bey?

10 yıl önce bu soruyu sorsaydınız sadece İngilizce derdim Fakat şimdi sadece İngilizce değil Arapça ve Avrupa’dan bir dili daha konuşmanız gerekiyor. Artık iletişim çağındayız ve iletişim araçları inanılmaz ilerlemiş boyutta. Dünyanın neresinde olursanız olun cep telefonunuz varsa her şeyi yapabilirsiniz. Gençlerin hangi fakültede okudukları önemli değil. 

İletişim fakültesinde okuyan gençler biz zaten okulunda okuyoruz havasına kapılıp kendilerini geliştirmiyorlar. Motivasyonlarını iyi bir gazete üzerine yapsalar mutlaka güzel yer bulacaklar.

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi, havalimanı patlaması, Afrin operasyonu… TRT World ve Anadolu Ajansı olmasaydı dış dünyaya kendimizi nasıl ifade ederdik?

Geç kalınmış bir oluşum keşke daha önce açılsaydık. Fakat zararın neresinden dönerseniz kardır. TRT World ve Anadolu Ajansı’nın olması büyük bir kazanç. Daha çok gençken çok büyük olaylarla uğraştık. 15 Temmuz gecesi askerler ilk olarak TRT World’ü bastılar. Türkiye’nin dünyaya açılan penceresiyiz. O gece ilk TRT World’ün kabloları kesildi.

Biz TRT World’ü Türkiye’ye yayın yapmak için kurmadık. Türkiye’de ne kadar az izlenirsek o kadar iyi. Kudüs haberlerinde Türkiye’den takip edilme oranı yüzde 2. Çok güzel bir oran. Çünkü bizi asıl dünya izledi. Yüzde 36 ile ABD’den takip ettiler. Türkiye’de yaşayanlara İngilizce anlatmaya gerek yok. Yurt dışında yaşayan halklar için kurulduk. Türkiye’nin propagandasını yapmıyoruz, ülkemizin tezlerini savunuyoruz. Türkiye’nin dünya görüşünü yansıtıyoruz.

Fatih Er Kimdir?

1979 Konya doğumlu gazeteci, mesleğe yerel medyada başladıktan sonra önce Kanal 7, ardından da Star Haber’de çalıştı. Medya eğitimi için gittiği Avustralya’da çeşitli televizyonlarda görev yaptı. TV Net ve Kanal 24’ün kurucu ekibinde de dış haberler editörü ve sunucu olarak çalışan Er, üç yıl boyunca TRT’nin Kudüs temsilciliğini yaptı.

Fatih Er, Arap Baharı sürecinde Mısır, Tunus ve Libya’da yaptığı başarılı haberlerle adını hem Türkiye’de hem dünyada duyurdu. Daha sonra El Cezire Türk ekibine dahil olan Fatih Er, iyi derecede İngilizce ve İbranice biliyor.

A Haber’de editör-sunucu ve kıdemli-muhabir olarak görev yaptı.

Şu anda ise TRT'nin uluslararası İngilizce yayın yapan haber kanalı TRT World'un kurucu üyelerinden biri ve Haber ve Programlar Direktörü görevini taşımaktadır.