Şu sıralar sporun gündemi neredeyse tamamen transferlerden oluşuyor. “O takım şunu kadrosuna kattı, bu takım şu oyuncuya imza attırdı.” Ya da, “Filanca takım rotayı bilmem kime yöneltti” tarzındaki haberlerden geçilmiyor medyanın tüm organlarında.

Yazının girizgahına bakıp ta, transfer haberlerinden oluşan bir yazı yazacağımı düşünmeyin. Bu hafta hiç böyle bir niyetim yok. Yalnızca, bu değirmenin suyunun nereden geldiğinin açılımını yapmak istiyorum biraz. Çünkü, mübarek kulüplerimiz, kıtlıktan çıkmışçasına gördüğü oyuncuya saldırıp duruyor.

Peki ondan sonra ne oluyor? UEFA kriterleri, finansal fair-play gibi yaptırımlar sırtlarına biniyor. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve diğerleri… Hepsinin durumu ortada. Neredeyse UEFA’yla bu anlamda başı dertte olmayan kulübümüz o kadar az ki. Aslında her yıl yaşanan bu ortam, bir anlamda kulüp yönetimlerinin, sağlıksız gövde gösterisinden başka bir şey değil. 

Doğrusunu söylemek gerekirse de, Avrupa’da boy gösteren kulüplerimizin elde ettiği gişe, transfer ve patentli ürün satışları geliri hiç te azımsanacak rakamlar değil. Bir de bunlara UEFA’dan gelen paralar eklendiğinde, ortaya hayli büyük meblağlar çıkıyor. Ancak ne var ki, doyumsuz transfer dürtüsü ve taraftara, “Bak bir sürü transfer yaptık” deme eğilimi bütçeleri inanılmaz zorluyor.

Bu arada, UEFA gelirlerinden söz etmişken, 2014’ten 2016 sezonuna kadarki süre içinde elde edilen gelirlere bir bakalım dilerseniz.   

Avrupa’nın tüm ligleriyle birlikte Süper Lig’e giren parayı araştıran KPMG Football Benchmark ekibi kulüplerin UEFA gelirlerini inceledi. 2014-15 ve 2015-16 sezonlarının mercek altına alındığı çalışmada Süper Lig kulüplerinin UEFA’dan 91 milyon EURO gelir elde ettiği ortaya çıktı.

Futbolun Elitleri 2017 raporunda yer alan araştırmada, UEFA’nın kulüplere dağıttığı performans ve pazarlama değerleri hayli çarpıcı rakamlardan oluşuyor.

KPMG’nin araştırmasında 2014-15 ve 2015-16 sezonları incelendi. Buna göre Süper Lig’in Avrupa’daki temsilcileri iki sezonda UEFA’dan 91 milyon EURO gelir sağladı. Bu rakamın 53 milyon EURO’su pazarlama ve yayın gelirlerinden oluşurken 38 milyon EURO da performans primleri olarak ön plana çıktı. Avrupa’nın önde gelen sekiz liginin yer aldığı araştırmada Türkiye 91 milyon EURO gelirle yedinci sırada yer aldı. Süper Lig, 80 milyon EURO gelirli Hollanda Ligi’ni bile geride bıraktı.

UEFA gelirlerinde kasasını dolduran İspanyol kulüplerinden Real Madrid ve Barcelona’nın yanı sıra, yükselişiyle altın çağını yaşayan, Sevilla ile Avrupa Ligi’ni domine eden İspanyollar, iki sezonda UEFA’dan 509 milyon EURO prim elde etti. 

İkinci sırada 476 milyon EURO kazanan İngiltere Premier Ligi kulüpleri var. Üçüncü sıradaki İtalyanlar ise 370 milyon EURO’yu kasasına koydu. İtalya’yı 354 milyon EURO’yla Almanya ve 271 milyon EURO’yla Fransa izledi. Portekiz Ligi de UEFA’dan 141 milyon EURO gelir sağladı.

Tüm bunları da göz önünde bulundurarak baktığımızda görebiliyoruz ki, bol sıfırlı EURO’lar nasıl havalarda uçuşuyor. Ve bizim, ‘Hesabını bilmeyen çavuşlarımız’ harcadıkları rakamlarla mukayese edilemeyecek performanslarıyla ortalıkta dolaşıp duruyorlar.

Eeee, o zaman ne demeli?..

Allah akıl fikir versin…

Kalın sağlıcakla…