Şeker  ve Kurban Bayramları nedeniyle, “Türkiye’de Bayramlar”  başlıklı bir yazı yazmış, Ne yazık ki, bu Bayramlarda da, daha önce olduğu gibi, en az 120 vatandaşımız, Trafik Terörü yüzünden  ölecek demiştim. Son bayramda, 140 kişi öldü, 700 yaralı var. Maalasef, bu yaralılardan ortalama % 5  hastanede ölecek, bazıları ise, hayatlarını engelli, sakat olarak sürdüreceklerdir. T

rafik terörü yüzünden, trafik kazaları sürüyor. Canlar gidiyor, ocaklar sönüyor. Bu ölümlerin, % 95’i sürücülerin kural tanımazlığı, dikkatsizliği nedeniyle meydana geliyor. İnanın, gelişmiş, medeni ülkelerde, bizde olduğu gibi insanlar trafik kazalarında ölmüyor. Zira kurallar var, herkes riayet ediyor. Etmeyenlere, ağır cezalar veriyorlar, cezalar caydırıcı ve acıtıcı. Bazıları diyor ki, “Efendim, eğitim yetersiz, trafik eğitimi verelim. ’’Ben, eğitime karşı değilim. Ancak, beklenecek, tahammül edecek zaman kalmadı.

Araç kullanırken, nelere şahit oluyoruz. Arkadan gelip, sıyırtıp geçiyor, makas atıyor, drift  yapıyor. Telefonundan mesaj atıyor, kimse bunlara dur diyemiyor. İstediğiniz kadar, Başbakan, İçişleri Bakanı  sürücüleri durdurup, nasihat etsinler, şeker versinler, adam tatil yapacak, ailesini, çocuklarını  düşünmeden basıyor, kaza yapıyor, ölüyorlar. Bayramlarda, kural tanımazlık, had safhaya çıkıyor. Siz istediğiniz kadar, otoyol, duble yol yapınız, trafik terörüstlerine fayda etmiyor. Polis denetimi de yetersiz. Polis sizi durdurur, ehliyet, evrak ister, sonra bırakır. Oysa, adam kurallara uyuyor mu, ona bakmak gerek. Trafik terörünü bitirmenin tek yolu, trafik suçlusu insanlara, sürücülere, onların anlayacağı dilden konuşmak ağır, acıtıcı, caydırıcı cezalar vermekten geçer. Bizimi insanımız, cezalardan anlar.

Devlet Devletliğini göstermeli, bu trafik canavarlarını, doğduğuna pişman etmelidir. Anlamıyorum. Devletimiz, polisimiz bölücü terörle savaşıyor. Neden, kural tanımazlara, dişini geçiremiyor. Yeni, ağır cezaları ihtiva eden, yeni bir trafik yasası çıkarılmalı, tavizsiz, “İdare Et Abi” zihniyetinden kurtulan, etkili biçimde uygulanmalıdır. Sürücüler, yolları babasının malı sanıp, kurallara  riayet etmediğinde, başlarına gelecekleri bilirlerse, kuzu gibi olurlar. Bakın, ben Selamiçeşme’de, Özgürlük Parkı’na yakın oturuyorum. Her gece, pazarın kurulduğu yerde, bir takım insan kılığındaki magandalar, sabaha dek , yarış yapıyorlar. Adına drift denilen, aslında, milli servet olan arabaları, yerinde alev ve ses çıkartarak döndürüyorlar. Sade vatandaş, bu her an saldırmaya hazır yaratıklardan korkuyor, sesini çıkaramıyor.

Parkın köşesinde Trafik Amirliği var. Neden polisler gelip, müdahale etmiyor. Diyeceksiniz, memlekette yeterli polis yok, yasalalar yetersiz. Görüştüğüm Mülki İdare Amirleri ve Emniyet Mensupları, mevcut trafik yasasının, özellikle, cezalar açısından yetersiz olduğunu, her vesile ile söylüyorlar. Bu vesile ile, motorsiklet terörüne de değinmek isterim. Motor kullananlar, kuryeler, servis elamanları, katiyyen trafik kurallarını takmıyorlar. Ters yollara giriyorlar, caddelerde son sürat gidiyorlar, sanki bunların kurallara uymama dokunulmazlığı vardır. Bakın, açıkça ifade ediyorum, eğer yetkili olsam, Türkiye’de yaslara uymadan motorsiklet kullanmayı  yasaklarım. Trafik kurallarına uymak, bir medeniyet göstergesi olarak, insanların birbirlerine saygı duyması demektir. Eğer, insanlar bunu yerine getirmiyorsa, onları yola getirmek, trafik nedeniyle ölümleri  önlemek, devletin birinci ve aslı görevidir. TBMM, derhal Türkiye gerçeklerine uygun, yeni bir Trafik Kanunu çıkarmalıdır…