Biz kadınlar gerçekle ten, bu hayatta tesadüfen yaşıyoruz. Kanunlar artık yetmiyor. Bir öğretmen karsını bıçaklıyor serbest yargılanacakmış. Bu ne peki ”.Git yarım bıraktığın işi bitir de gel” der gibi. Yeter artık “Şu kadınlar üzerinizden elinizi çekin kadına yapılan vahşetten dolayı radyo, TV izleyemez olduk; Gazete zaten okumuyoruz. Okuyan bir toplum olsaydık böyle olmazdık.
Geçmiş zamanlarda hayvan misali başlık parası altında bizi para karşılığında sattınız, satın aldınız., sesimizi çıkarmadık. Zaman geldi duygularımızı sömürdünüz, buna da boyun eğdik. Zaman geldi Kalabalık bir aileydik fakirliğimizden faydalandınız bizi can evimizden vurdunuz, yine sesimizi çıkaramadık, karşılığın da evinizde kul köle olduk çalıştık. 
Sonunda çektiğimiz bu çilelere,  ailelerimiz dayanmadı. Bize yapılan eziyete acıdılar da hadi okutalım hiç olmazsa ekonomik bağımsızlığını kazansın dediler. Ne oldu? 
Biz ezilmişliğimiz den kurtulamadı ki. Çünkü annemizde ne gördüysek yine öyle davrandık. Yine kocamıza, kul köle olduk yine yuvamızın dişi kuşu biz olduk. Kocalarımıza sorumluluk vermediğimiz gibi kazandığımız, paradan simit parasını bile almadan hepsini onlara verdik. Ama gücenme dik, yorulmadık didindik kazandık hiç olmazsa geleceğimiz bari garanti altına alalım dedik. Yine olmadı. Bizi dövdüler, kovdular. Sesimizi duyuralım kanunlara dedik. Bu seferde delik deşik edildik. Hem de sokak ortasında Çocuğumuzun gözünün önünde. 
Bizi halen aynı çatı altında gözü dönmüş bu katil ile niçin yaşatıyorsunuz? Sevgimi bu? Elinde bıçak sallayan beni ölüme mahkûm eden adamla aynı çatı altında yaşamak zorunda mıyız? illaki ceza alması için ölmem mi gerekiyor, nasıl sevgi bu soruyorum size. 
Peki, bizi kim koruyacak? Biz kadınlar bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Bu olaylardan benim çocuklarım da etkilenmeyecek mi? Ya babasını örnek alıp, o da eşine aynısını uygulamayacağı nereden malum. 
Hadi hiç olmazsa bize saygınız yok anladık ANALIK kimliğimize saygı duyun. tek istediğimiz bu.
Gerçekten biz kadınlar, tesadüfen yaşıyoruz.