Kitap Dünyası

TESADÜFEN ANLAŞIYORUZ

Herkesle küsüyorsak nedeni hain kader midir?

Günümüzde iletişimin yüz yüze olması gittikçe zorlaşıyor. Sosyal medya veya internet üzerinden kurulan bağlantılar, gönderilen mesajlar, emojilerle açıklanmaya çalışılan duygular yüz yüze iletişimi neredeyse yok etmek üzere. Bundan dolayı yanlış anlaşılmalar eskisinden daha büyük bir sorun kaynağı... Birbiriyle mesajlaşırken gülücük görseli koymadığı için küsen arkadaşlar veya yapılacak işi kurumsal kibarlıkta yazamadığı için yöneticilerinden uyarı alan kişilere sık sık rastlıyoruz. Oysa, “güçlü ve bilinçli bir iletişim dili” kurmak, kişiler arasında bir buluşma zemini oluşturur ve mutlu bir toplumun temelidir. Uzman psikolog Begüm Karataylıoğlu, Tesadüfen Anlaşıyoruz kitabında; empati, dinleme sanatı ve doğru iletişim kurma yöntemlerini anlatıp, yaşanmış örnekler üzerinden açıklıyor.   “Eminim bana ne kadar çok arkadaşınız olduğunu ve onlarla ne kadar iyi anlaştığınızı anlatabilirsiniz. İşte bu kitaptaki amacım bu ilişkilerin aslında ne kadar sağlıklı geliştiğini ve ilerlediğini gösterebilmektir,” diyen yazar, sonu hüsranla biten dostlukların ve ilişkilerin doğuş (ilk tanışma) noktasından yola çıkarak okura yol gösteriyor. En yakın arkadaşımızla ilgili hangi beklentilerimiz veya taleplerimiz haklı? Veya çalıştığımız ofiste neden herkesle küsüyoruz? Çoğu kişinin “kaderim, yükselen burcum, yanlış insanları çeken mıknatıslığım” gibi türlü gerekçelerle açıklamaya çalıştığı “sağlıksız iletişim” yerine “akıcı ve sahici bir iletişim” kurma yollarını anlatan Tesadüfen Anlaşıyoruz, akıcı ve samimi diliyle bir solukta okunuyor.

BEGÜM KARATAYLIOĞLU

1987 yılında İstanbul’da doğdu. TED İstanbul Kolejini bitirdi. 2009 yılında East Anglia Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun olmuştur. 2016 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesinde Uygulamalı Psikoloji yüksek lisansını tamamladı. 2017 yılında Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsü tarafından uluslararası Sistem Dizim Uygulayıcısı olmaya hak kazanmıştır. 2008 ve 2011 yılları arasında Hobi Meydan dergisini çıkartmış ve halkla ilişkilerini yürütmüştür. TFF psikolojik danışmanlık kurslarında görev almış ve Nar Yaşam Merkezinde psikolog olarak çalışmıştır. Acıbadem Sporcu Sağlığı Merkezinde yöneticilik yapmıştır. Günümüzde iletişim ve motivasyon konuları üzerine kurumsal şirketlere eğitim ve danışmanlık vermektedir.

İnce Hayat

Deli Anne’den İNCE HAYAT

“Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim.” Kutsî Hadis Sosyal medyada çok sayıda takipçisi olan yazar Mümine Yıldız’ ın eseri “İnce Hayat” Tuti Kitap’ tan çıktı.

Sosyal Medya’ da Deli Anne olarak tanınan Mümine Yıldız’ ın beklenen eseri “İnce Hayat” Tuti Kitap tarafından okuyucularıyla buluşuyor.  Yazarın kendine has üslubuyla kaleme aldığı denemelerinden oluşan bu kitap, sonsuz huzurlu bir yuvadan dünyaya düşen bir seyyahın serüveni. Yuvaya dönüşün izini süren seyyah, bir ağacın çağrısını dinleyip yanına gider ve davetini aldığı Hazine Avı oyununa icabet eder.
Yazarın sözleriyle her gün kâinat kitabının bir başka sayfası açılır. Kulağına tabiattan ilahi fısıltılar çalınır. Ötede beride ona özel mühürlü, nakışlı mektuplar bulur. Muhabbet dolu mektupları açtıkça sıradan dünya da giderek baş döndürücü bir güzelliğe kavuşur.
Dergâh olur âlem, açılır anbean. Kimi zaman rüzgâr kimi zaman toprak kimi zaman kuru bir yaprak üstadı olur tutar elinden. Kaybolduğunda, bir çocuk sözü, bir çalının titreyişi yol işareti olup imdadına yetişir. Anlar ki sandığı gibi yalnız ve başıboş değildir, yanında beliriveren bir kelebeğin kanat çırpışı dahi onun içindir.
Mümine Yıldız’ ın ilk eseri olan İnce Hayat, dünyada garip kalmış ve aslolan yuvayı hasretle arayan herkesin en yalın hikâyesidir.

Medya Dünyası

Erhan Nacar’dan Dikkat Çeken Nişan ve Sosyal Güvenliğin Gündemdeki konularıyla ilgili Önemli Açıklamalar!

Sosyal Güvenlik Uzmanı Erhan Nacar, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlenen tören ile İnanır ailesi üyesi Güzellik Uzmanı Ebru İnanır ile nişanlanmıştı. Önce nişan töreni ile bilgi veren Nacar, daha sonra gündemdeki sosyal güvenlik konularıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Ebru İnanır'ı dedektif tutup tam 3 ay süre ile takip ettiren Nacar. Ebru hanım çok güzel bir hanımefendi. Daha önce basına yansıyan ve çok sancılı biten bir evlilik sürecim oldu. Ondan emin olmak istedim. Adım adım takip ettirdim ve karşısına çıkıp evlenme teklif ettim. dedi. Nişan sürecine gelene kadar Ebru İnanır’ı ikna etmenin kolay olmadığından bahseden Nacar, “Tabiki karar vermek ve Ebru Hanım’ı kandırmak kolay olmadı. Bizim için bu süreç bayağı uzun geçti. Sonuç itibarıyla, bir karar vermeden önce anlaşmak gerekir. Baktık ki her şey uyuyor. Kendisi zaten İnanır ailesinin, Türkiye’de söz sahibi olmuş güzellik ve kozmetikle ilgili bu Türkiye piyasasında isimleri var. İnanır aileleri çok eskilere dayanıyor. Bende kendileriyle bu noktada evlilik yolunda yürüme kararı aldığımı söylemiştim. Tabi bu kolay olmadı. Sağolsun, Ebru hanım bu konuda çok da mütevazıydı. Ama sonuç itibarıyla biz Çırağan Sarayı’nda, 30 Temmuz 2018’de nişanımızı yaptık” dedi.

“İsteme töreninde içtiğim kahvanin içinde ne vardı bilmiyorum”

Keyifli anların yaşandığı röportajda Erhan Nacar, sözü kız isteme gününe getirdi. İsteme töreninde adet gereği kendisine getirilen kahvenin içinde ne olduğunu hala bilmediğini ancak acı da olsa içtiğini dile getirdi. Nacar o anları şu şekilde anlattı: “Nişan törenimizi yaptık ama bunun bir isteme öncesi vardı. Kahveye tuz, karabiber atma olayları vardı. Biliyorsun, Türk usulünde bunlar adetimiz. Orasını Ebru anlatacak ama içine neler koyduğunu daha bilmiyorum. Dolayısıyla kahveyi içene kadar işin enteresan yanı, normal su bardağı ufak olması lazım, bana bunlar kavanoz getirmişlerdi. O kadar acıydı. Kuralları da, kahvenin hepsini içmek. Ağzına kadar doldurmuştu. Seversen içeceksin, bende ölümüne içtim. Kız isteme olayında hem sevgili sayın Ahmet Hakan olsun, hem Gökhan Taşkın olsun, hem Ünal Taylı olsun, Öztürk Taylı ve burada çok değerli Ufuk Özcan, Onur Yüksel ve Aras Erciyas kardeşlerimiz olsun, tabiki Ebru İnanır’ın ailesi sülalesi hep oradaydı. Çok güzel bir isteme olayından sonra yüzüklerimiz takıldı. Ondan sonra hep beraber konvoy halinde Çırağan Sarayı’na geçtik ve oradaydık.”

“Erhan sürprizlerle dolu bir insan”

Sürecin çok güzel ve heyecanlı geçtiğini dile getiren Ebru İnanır ise “Erhan sürprizlerle dolu bir insan. Her an çok güzeldi, isteme çok güzeldi, nişan çok güzeldi ve hediyeler çok güzeldi. Her şey için teşekkür ediyorum. Ailesi zaten çok özel ve muhterem insanlar, çok kaliteli insanlar. Dolayısıyla hem ailelerimiz çok iyi anlaştı, uyum sağladı. Hem biz çok mutlu olduk ve uyum sağladık. Kahve de her şey vardı. Tuz, şeker, köri bile koydum. Çok karışık şeyler vardı ama içti, beni kırmadı” dedi.
Ebru İnanır, Erhan Nacar ile birlikteliklerinden bir de yeni bir iş doğabileceğini belirterek “Ben güzellik uzmanı, Erhan Nacar da sosyal güvenlik uzmanı. Bu uzmanlık dallarını birleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Eşime her türlü desteği vereceğim”

Erhan Nacar, iş hayatında da eşine her türlü destek vereceğini altını çizerek, “Sosyal güvenlik uzmanlığında artık en üst devrelere geldim. Benim gibi ağabeylerim var, büyüklerim var. Onların izinden gidiyorum ama güzellik uzmanlığında eşimin yanında olacağım. Her türlü desteği vereceğiz. Sonuçta bende kendi bakımımı seviyorum. Dolayısıyla bende gittiğimde hemen cilt bakımı yapıyorlar. Yani herkes güzel görünmek zorunda” diye konuştu.

“Bedelli askerliğe gidenler kıdem tazminatı alabilir”

“Kesinlikle emekliliğe kadar devam” diyen Ebru İnanır’ın ardından gündemdeki sosyal güvenlik konularına değinen Erhan Nacar, sosyal güvenlikte son dönemde önemli gelişmelerin yaşandığını aktararak “Tabiki emekli aylığını da ben bağlayacağım. Artık yüksek mi bağlarız, nasıl bağlarız bilmiyorum. Sosyal güvenlikte son zamanlarda çok değişiklikler var. Gündemde bedelli askerlik konuşuluyor biliyorsunuz 21 gün. 3 ay içinde belli bir para yatıracaklar ve onların işten ayrılırken kıdem tazminatı alabilme durumları var. Bu çok önemli. Olur da iş yerinden memnun değiller, askerlik bahanesi ile işten ayrılanlar belli kriterleri oluşturduktan sonra kıdem tazminatı alabiliyorlar. Bundan sonra yüksek emekli maaşı, çalışanlar artık emekli aylıklarını yükselterek gidebilirler. Çalışan arkadaşlarımız hedeflediği bir rakam var 2 bin lira, 3 bin lira, 4 bin liraya kadar o hedeflerine ulaşabilir. Bunun için yapılması gereken çok önemli bir şey var. Öncelikle hangi illerde çalışıyorlarsa onları birleştirsinler. 2000 öncesinde 96,97,98 ve 99 yıllarında ful çalışsınlar. Dolayısıyla son bir yıl kala yüksekten ödemeye ya da son bir yıl kala hizmet birleştirmesi yapsınlar, son yedi yıl kala yükselterek arttırabilirler. Böylece yüksek emekli maaşı alabilirler. Şimdi askere gidenler, dönüşlerinde borçlanmalarını yapabiliyorlar” şeklinde konuştu.
Asgari ücret zammının yaklaştığını belirten Nacar, “Zam gelecek. Buradan uyaralım. Özellikle doğum yapan anneler, askerlik yapan arkadaşlarımız ve aynı zamanda yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza çok yakında 4 ay sonra, zam var. Asgari ücret artacak. Asgari ücret arttıktan sonra daha fazla ödeyecekler. 7 ile 15 lira arası ceplerinde para kalabilir. O yüzden ihmal etmesinler” dedi.

“Doğum ya da askerlik borçlanmasında taksit imkanı”

Doğum ya da askerlik borçlanmasında taksit imkanının bulunduğunu hatırlatan Nacar, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti:
“Bir de ayrıca şunu söylemek istiyorum; doğum borçlanması yapan anneler, askerlik borçlanması yapan beyler isterlerse, bu borçlanmalarını taksitler halinde ödeyebilir. Sosyal Güvenlik Kurumu taksitlendirme imkanı vermese de, vatandaşlar SGK’nin boşluklarından yararlanarak, parça parça yatırabilirler. Doğum borçlanması ya da askerlik borçlanması yaptınız, 3 ay içinde ödeyin diye size bir belge geldi. İşte o üç ay 13 bin lira yerine 3 bin lira yatırırsanız o zaman siz 3 bin liralık yatırdığınız gün kadar satın almış olursunuz. Böylelikle bir 3 ay sonra bir hak daha talep edip 3 bin lira, 3 bin lira ödeyerek, 13 bin lirayı ödeyebilirsiniz. Bu da aslında taksitlendirme imkanı doğurmuş oluyor. Bunu vurgulamak istiyorum.”

“Çok önemli yasalar gelecek”

Türkiye’nin artık sosyal devlet anlayışıyla yeni bir sistemine girdiğinin altını çizen Nacar, “Yeni sistemde Çalışma Bakanlığı ile Aile Politikaları Bakanlığı yok. Tek bakanlık çatısı altında toplandı. Bundan sonra emeklilerle ilgili, çalışanlarla ilgili, memurlarla ilgili, Bağkurlularla ilgili çok önemli yasalar gelecek. Lütfen bunları takip etsinler” ifadelerini kullandı.

Kamuda yarı zamanlı çalışma

Erhan Nacar, kamuda yarı zamanlı çalışma konusuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Devlette son zamanlarda part-time çalışılma konuşuluyor, aslında bu sistem zaten var ama devletin bünyesinde yoktu. Meslek liselerinde okuyan arkadaşlar, onlar zaten 3 günlük part-time çalışıyorlar. Belli oranda çalıştıkları iş yerlerinden para alıyorlar. Aynı şekilde İşkur da devlet üzerinden, eğer devlet İşkur’a derse ki, “Bana senden meslek eğitimi almış kişiler ihtiyacım var” dediğinde, İşkur üzerinden gidip part-time devlette çalışabilecekler.
Dolayısıyla lise mezunu ve lise meslek lisesi okumak zorundalar. Bu arkadaşlarımız için devlet İşkur üzerinden böyle bir çalışma sistemi başlatabilir. Bunun için bir an önce İşkur’a gidip müraacat yapılmalı böyle bir imkan doğduğunda, hem iş olarak imkan sağlanmış olacak hem de devlet kadrolarına girmiş olacaklar ama devlet memuru olmayacaklar. Sadece part-time çalışan işçi sınıfında olacaklar. Ama devletin güvencesinde bir sigorta imkanı doğacak.”

Sevinç Meşe ile Oyunculuk ve Modellik Üzerine

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Doğu Türkiye’de doğdum. Yetişkinlik döneminde eğitim hayatımla Batı Türkiye’de yaşamaya başladım. Dünyada birçok ülkede yaşama fırsatım oldu. Lisans dönemlerinde modellik yaptım. Türkiye güzeli ve Avrupa’da 1. Oldum. Dünyanın sayılı ülkelerinde modellik yapma fırsatım oldu.
Yüksek lisans dönemine rastlayan bu sürede oyunculuk başladı. Emin ve başarılarla ilerlemeye devam ediyorum.
 
Neden Oyunculuk?

Teklifler gelmeye başladı. Eğitim şart deyip iç dünyasını öğrenmek istedim. ABD’ye modellik için gittiğimde Broadway Classic in NY de Phantom The Opera izledim ve ana karakter beni büyüledi. Sahne oyunculuk ses yorum her şeyin dahil olduğu bu atmosfer aslında yaptığım mesleğimin sesli hareketli dışavurumuydu.  O an karar verdim tamda yapmak istediğim buydu : Oyunculuk..
 
Oyunculuğa ilk adımı nasıl attınız?

ABD’den hemen geri dönüş yaptım. Oyunculuk eğitimimi kaldığım yerden sürdürüp işimin asıl mutfağı olan sineme tv Master bölümündeki tezimi tamamlayıp devam ettim yoluma.
Tez danışmanım okuldaki başarımı biliyordu oyunculuk eğitimi aldığımı da Ladik’i oynar mısın dedi? ilk işim “Eğreti Gelin Ladik” sinema filmiyle profesyonel oyunculuk hayatım başladı.
Med yapımın kadın dizisi füsun karakteri oldu. Yeni sezon görüşmelerim devam ediyor
 
Oyunculuk ve modellik dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Her zaman. sağlıklı yaşam merkezi kurmak isterim . Projem var imkan sınırlı. Gelecekte neden olmasın.
 
Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Tabiki var . Hissettirilir şekilde var. Gereksiz kişiler ekranlarda yer buluyor maalesef.

Modellik dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Saygı mesleğe değer ve saygıyı değiştirirdim. Allah’ın en özenerek yarattığı canlı insan insanında estetik güzelliği söz konusu ve modeller seçilmiş ırk yadsınamaz gerçeğe saygı duyulsa yeter.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce sinema tv oyunculuk mezunu olmak gerekli midir?

Eğitim şart farkındalık İçin  Sendeki seni uyandırmak İçin
Tabiki sinema tv mezunu olmak işin bal kaymak kısmı olur ancak .

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Hiçbir şeyi kendimi seviyorum değer veriyor ve saygı duyuyorum yaşamıma.
 
Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Olması gerektiği kadar bağımlı değilim. Her şeyin bir zamanı var .
 
Eğreti Gelin projesinden bahseder misiniz ?

Meşakkatli ve uzun bir yolculuktan geçti. Çok başarılı bir proje fakat şanssız. Gereken imkanı bulamadığı İçin seyircisine ulaşamadı . Çok az sinema salonu ve şehirde gösterim oldu.
 
Çekimler nasıldı çekimlerden aklınızda kalan en özel an hangisi?

Çekimler zordu. İmkanlar kısıtlıydı. Ama işimi seviyorum ger sahnesi benim için özel ve güzel ayırt etmem zor . Ladik in eşiyle kavga sahnesi korkmuşluğu anne evine dönüşü . Sonun da aşık adam tarafından tuzağınızdır düşürüldüğü sahne tüyler ürpertici.
 
İyi oyunculuğu nasıl tarif edersiniz ?

-Mış gibi oymamak gerek kendine Nasır oynamak deneyimlediğim hayattan kesitler barındıran doğallıkla. Ses tonu mimik jest hepsi natural . Kameraya uygun değil kamera ona uymalı. Gerçek bu.

Oyunculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Oyunculuğun stresli yanları neler ?

Kesinlikle , Ekip işi herkesle iyi geçinmek zorunluluğu. Hep mutlu olma rolü.
İnsansı duyguları bırakıp orada da oynamak. Set saatleri, programsızlık ya da yanlış programlama diyelim. Yavaşlık herkesin temposu aynı olmuyor her zaman
 
Yeni sinema ve dizi projeleri olacak mı?

Tabiki olacak.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı?

Bence şart olmalı çirkin birine bakmaktansa güzeli hepimiz tercih ederiz her anlamda . Görsel çok önemli . Ve biz görsel bir teknoloji ile çalışıyoruz.

Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek?

Bu doğru kaç kişi gazete eline alışta okuyor. Zaten olmayan bir durumdu ülkede sosyal medya olmayan alışkanlığın yerini alan bir alışkanlık oldu. Yalan çok çabuk ilerliyor . Yanıltıcı ve tehlikeli. Keşke doğru kullanılsa.
 
Siz yeni medyayı nasıl kullanıyorsunuz?

Çok sıradan kullanıyorum. Çünkü yeni medya saki bir çok şeyin yalan olduğunu bildiğim için bile bile o yalanın içinde olmak kişinin kendini kandırması olur.

Modellikle ilgili pek çok marka ile çalışıyorsunuz modellik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Bir çok Marka , tasarımcı , defile ve kataloglarında rol aldım. Buradan saysam kelimeler tükenir halada çalışıyorum.

Güzelliğinizin tescillenmesi çalışmalarınız nasıl etkiledi?

Siz artık tescilli bir marka oluyorsunuz. O tescilli marka değeriyle iş yapıyorsunuz. Tabiki profesyonel her şey devam ediyor. Sana gelen her teklifte bir duruyorlar düşünüyorlar.
 
Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kitap okurum çok severim Her kitapsa yeni bir fil senaryolaştırır , oynarım .
Bir çok diyar gezer gelirim. Muhteşem bir dünya. Müzik dinlemeyi de yapmayı da severim dc çalışmalarımda oluyor bazen.
 
Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Olasılıksız Adam Fawer kitabı Film çoook seçemiyorum ! Muhteşem güzellik . La grande bellaza 2013 yapımı Oscarlı İtalyan .
 
KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz?

Sizinle tanıdım . Sami sıcak doğru gerçek bir röportaj oldu. Doğrulukçu samimi bir basın diyebilirim