Bir tarafta bilim ve teknolojide korkunç bir gelişme, diğer tarafta orta çağ zihniyetinin hakim olduğu insan katliamları ve savaşlar! Zannımca uzaylılar bu yüzden dünyamıza uğramıyorlar...
   Eve gelirken bizim sokağın başında yeni başlayan inşaat sanki yeni görmüşüm gibi dikkatimi çekti. Bir ay oldu olmadı. Adamlar 4. katın betonunu döküyorlar. Hazır beton karıştırıcısı mikser bir taraftan dönüyor aynı anda da betonu nakleden uzun hortumlu araca boşaltıyor. Köyden şehre yeni inmiş şaşkın vatandaş gibi çalışmalara bakmaktayım. Garip ama gururlu duygular içerisinde bir vakit seyrettim.
   Bu seyir beni dün ile bugün arasında götürdü, getirdi. Çocukluğumda gördüğüm şu çalışma ne meşakkatli ve iptidai bir şekilde yapılıyordu. O zamanlar aklımda kaldığı kadar inşaat malzemesi olarak kürek, el arabası, su teneke ve varilleri falan vardı. Ortaya dökülen kumun üzerine çimentoyu serperler, iki kişi karşılıklı bu döküntüyü diğer tarafa bocalarken bir diğer kişi de üzerine su dökerdi. Bu inşaat harcının yapılması idi. Daha tuğla ve demir
taşınma işleri vardı. Hepsi de insan gücü ile yapılıyor, haliyle inşaat işi uzun sürüyordu. Daha sonraları makara ve gırgır denilen aletler çıktı. Üst katlara taşıma işi biraz daha kolaylaştı. Bir de o zamanlar korkarak baktığım inşaat dışına dış cephe için kurulan tahta iskeleler idi. Şimdiki vidalı demir iskeleler yoktu. Kendisini çok sevdiğim küçük eniştemin babası, o iptidai tahta iskeleden düşerek hayatını kaybetmişti.
   Nereden nereye gelinmiş. İnsanlık adına bunlar gurur verici gelişmeler. Sanayide'ki bu devrim sadece inşaat ile kalmamıştır. Tarımda ve ekonominin her dalında kendini göstermiştir. İki gün önce ilk defa gördüm. Evden eve eşya taşıyan firma, kurmuş dışarıdan asansörü 5. katın balkonuna eşyayı oradan indiriyor. Arabasının yan tarafına da kocaman yazmış "asansörlü ve sigortalı taşımacılık" diye. Bunlar gerçekten çok sevindirici gelişmeler. Bütün bunların olması için bilgi lazım. O da nasıl olur? Okumayla. İmam hatip ya da kuran kurslarını çoğaltarak değil! Dünya normlarında araştırmacı- geliştirmeci çağdaş eğitimle...
   Sayın Başbakanın son balkon konuşmasını bilmem izlediniz mi? Artık devletin en üst tepesine şöyle veya böyle ermişsin. Orada geç vakit de toplanan vatandaşa "yıllarca horlandınız, cahil diye aşağılandınız" türünden edilen söz hiç de şık değildi. Ayrımcılık yapmanın ne gereği var bir. Demek size oy verenler insanlar cahil insanlar iki. Tüm 76 milyonu kucaklayacağım diyorsun ama hala geçmişin intikamı peşindesin üç. Memleketin geldiği şu duruma bakın. Kimin ne olduğu belli değil! Hukuk denen şey zaten yok. Zira balık baştan kokar. Bir resmi gazete bile görevini ifa etmiyor. Devlet içinde devletçilik. Sadece bir paralelden bahsediliyor. Memleketin güneydoğu'sundaki paralelliği ne yapacağız? Ordu soru işareti. Biz kime güveneceğiz?
   Siyaset arap saçına dönmüş. İktidar ayrı havadan çalıyor, muhalefet ayrı havadan çalıyor. Ulu Önder Atatürk'ün yakmış olduğu uygarlık meşalesini ne yazıktır ki taşıyamadınız. Zaten bu kafayla da taşıyamazsınız! Halbuki yapılacak o kadar çok iş var ki! Siz kalkmış el birliği ile vatanı satmaya ve de bölmeye. Hani mecliste ettiğiniz yeminlere ne oldu? Efendiler dere geçilirken at değiştirilmez değil mi?  Başkanlık, yarı başkanlık gibi sırf bir kişi istiyor diye yeni arayışlar içerisine girmeyin. Bu ülkeye yazık olur. Siz hala hazırda  olanın kıymetini bilmiyor ona sahip çıkamıyorsunuz! Size akıl veren ülkeler ikide bir sistem değişikliğine gidiyorlar mı? Yok.
   Bilim ve teknolojinin nimetlerinden insanlık onuruna yakışacak şekilde yararlanalım. Kimsenin dolmuşuna gelmeden şu cennet vatanımıza sahip çıkalım hep beraber.