İnsanı insan yapan bir çok değeri hiçe sayıp, onu obje konumuna düşüren işkence, bireyi kendi gözünde değersiz ve kişiliksiz kılan, ona aşağılanmışlık hissi veren, tanımlara sığmayan bir muameledir.
Şüpheli ve sanıktan delile ulaşan sistemlerin vazgeçilmezi haline gelen bu muamele, başkalarının haklarını göz ardı etmek uğruna herşeyin kolayına kaçan insanoğlunun en büyük icraatlarındandır.
İşkencey iicad eden insanoğlu onunla başa çıkmak için de gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde mücadelesini sürdürmektedir.
Bizim hukukumuzda da Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi ve daha sonra yürürlüğe giren 94. maddesinde işkence suçu düzenlenmiştir.
Bu ceza sistemi ne kadar yürürlükte, ne kadar takip ediliyor ve hatta ne kadar biliniyor tahmin edemezsiniz.
Gerek Türk Ceza Kanunu gerekse diğer yasalar yürürlüğe giriyor ama, halk ne kadar bilinçli, uygulamakla sorumlu kurum, kuruluş ve bu kuruluşların yetikili ve ilgili kişileri ne kadar uygulanmasına katkı sağlıyor ve yardımcı olunuyor bilermiyoruz.
POLİSİN GÖZALTINDAKİ VATANDAŞA; KARAKOLDA YEMEK VERMEMESİ, TUVALETE GÖTÜRMEMESİ, İLACINI TEMİN ETMEMESİ.. TCK 94 MADDE GEREĞİ İŞKENCEDİR..
Ama biz millet olarak bırakın hakkımızı kullanmayı, haklı bile karakollarda ve yargı organlarında en küçük örneği ; polis memuruna ' KOMİSERİM '  diye hitap edip, hakkı kullanmak yerine üstelik bizler teklif ederiz yemek ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için..
TCK'nın 94. maddesi ve başkaca yasaları iyi takip etmek, halkı bilgilendirmek te, karınca kararınca yine bizleri sorumlu kılmaktadır.
Daha ayrıntılarını ilerleyen günlerde detaylıca açıklayacağız.
Şimdilik esen kalın..