Pazar günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün yurtta büyük coşku ile kutlandı. Bu yıl da yine pek çok ülkeyi temsil eden çocukların da katılımı törenlere uluslararası anlam ve renk kattı. 

Gazi Meclisimizin kuruluşunun 97nci yılını ben de yürekten kutluyor, hür ve bağımsız ve refah içinde nice bayramlar diliyorum. 

Malumları TBMM’nin kuruluş günü olan 23 Nisan; aynı zamanda Cumhuriyetimizin de ilk milli bayramı olarak 1921 yılında kutlanmıştı. Bayramın adı da Hakimiyet-i Milliye Bayramı idi. Daha sonraları çocuklarımıza armağan edilen bu bayram, 1930’lardan beri 23 Nisan Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır. 

Üç yıl sonra 100 yaşına basacak olan TBMM; kaybedilen Birinci Dünya Harbinin akabinde, vatanımızın Düvel-i Muazzama ve yardakçıları tarafından işgal edildiği, Türk Milletinin bütün hakları elinden alınarak esarete mahkum edilmeye çalışıldığı günlerde bu asil milletin meşru ve kahraman temsilcisi olarak kurulmuş ve bu çetin meseleye el atmıştı. 

Bu tarihi sorumluluğu, 23 Nisan 1920 günü en yaşlı üye olarak başkanlık yapan Sinop Mebusu Şerif Bey, açılışta şöyle ifade etmişti: 

“Milletimizin dahili ve harici istiklal-i tam dahilinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığını, bütün cihana ilan ederek Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum.” 

Değerli okurlarım malumları, Rusya 1917 ihtilalinin ardından 3 Mart 1918’de Brest-Litovsk antlaşması ile savaştan çekildiğinde Birinci Dünya Harbi devam ediyordu. Rusya’dan sonra Romanya’nın da 7 Mayıs 1918 Bükreş Antlaşması ile savaştan çekilmesi ile İtilaf Devletleri iki fire vermişti. Buna rağmen İtilaf Devletleri arasında özellikle Bulgaristan’la Avusturya, Macaristan ve Osmanlı İmparatorluklarının durumu ekonomik sıkıntılar ve isyanlar nedeni ile hızla kötüye gidiyordu. Nitekim bu bloktan da önce Bulgaristan 25 Eylül 1917’de savaştan çekilmiş, ardından Osmanlı 30 Ekim’de Avusturya ile Almanya da Kasım ayı başlarında mütareke imzalayarak savaşı sonlandırmışlardı. Daha sonra müttefiklerle Almanya, Avusturya ve Bulgaristan arasında barış antlaşmaları bir yıl içinde, Osmanlı İmparatorluğu ile ise 10 Ağustos 1920’de Sevr’de, yani iki yılda ancak yapılabilmiştir. 

Sevr dışındaki bütün anlaşmalar uygulanmış, 23 Nisan’da kurulan TBMM Sevr Antlaşmasını reddederek açıkça olmasa da Cumhuriyeti ilan etmişti. 

Başta Ebedi Başkomutanımız ve Ulu Önderimiz Atatürk olmak üzere TBMM’nin Kahraman ve Gazi Mebuslarını ve kahraman şehit ve gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorum. Mekanları cennet ruhları şad olsun. 

ERDOĞAN TEZİÇ’İ KAYBETTİK

Galatasaray Üniversitesi eski rektörlerinden Prof. Dr. Erdoğan Teziç, 23 Nisan 2017 günü geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. 2003-2007 yılları arasında YÖK Başkanlığı da yapan Anayasa hocası Teziç’i, yedek subay olarak askerlik yaptığı dönemden beri tanıyan TESUD İstanbul İl Başkanı, sınıf arkadaşım E. Yb. Erol Hatunoğlu derneğimize davet etmişti. 

12 Şubat 2014’te Anayasa ağırlıklı sohbet toplantısında E.Yb.Hatunoğlu, 1971’de beraber görev yaptıkları dönemde; Atğm. Erdoğan Teziç’in çok dürüst ve çalışkan olarak tanındığını ve sahip olduğu öğretim üyeliğini hasis menfaatler için basamak yapmayacağını da bir sohbette belirttiğini ve bu konuda kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı bir evrakın da kendisinde olduğunu açıklamıştı. 43 yıl saklanan aşağıdaki taahhüde hep sadık kaldığını belirten Sayın Teziç’le aramızda anlatılmaz boyutta sevgi ve saygı bağları oluşuvermişti. 

Daha sonra Fransa’da Ermeni soykırımının inkarını suç sayan bir kanunun kabulü üzerine Sayın Teziç’in; kendisine Fransa Cumhurbaşkanı Chirac tarafından verilen Légion d’Honneur’in en üst derecedeki Commandeur liyakat nişanını, Fransa Büyükelçiliği aracılığı ile iade etmesi, o günkü sevgi ve saygı bağlarımızı kuvvetlendirmiş ve O’nu daha fazla sevmemize vesile olmuştu.

Sayın Teziç’i bu düşüncelerle yeniden ve en içten sevgi ve saygılarla anıyor, Ulu Tanrı’dan rahmet diliyorum. 

Mekanı cennet olsun.