İstanbul Fatih’ten İnternet mail adresime gelen Sayın Hüseyin Aktoprak’ın sorusu Tuğ ile ilgili…

Sayın Aktoprak’ın sorusunu ve kendisine verdiğim cevabı sizlerle paylaşmak istiyorum:

SORU: ‘’Türk milleti olarak çok büyük ve görkemli bir tarihe sahibiz. Gerek Osmanlı, gerek Selçuklu, gerekse daha eski dönemler olsun tarihin her yerinde parmak izimiz var. Hal böyle olunca tarihimizi konu alan pek çok film çekiliyor. Tarih severler için Türk tarihini en iyi şekilde yansıtan ve en çok izlenen Osmanlı ve Türk tarih filmlerinden: Fetih 1453, Çanakkale Yolun Sonu, Çanakkale 1915, Türkler Geliyor:Adaletin Kılıcı, Muhteşem Yüzyıl, Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman… Gibi film ve dizi filmlerde Bayrak yanında Tuğ’ları da görüyoruz.

Benim sorum Tuğ ile ilgili…

Tuğ tarihte sadece Selçuklularda, Osmanlılarda mı kullanılmıştır? Başka milletlerde savaşlarda Tuğ kullanma âdeti var mıdır?

Mehteran bölüğünde bulunan Tuğ savaşlarda kullanılan Tuğların aynısı mıdır? ‘’

CEVAP: Eski Türklerde “Hanlık” alâmeti olarak kullanılan tuğ: Hükümranlık ve bağımsızlık anlamları taşıyan, bayrak, sancak, alem gibi askerî ve siyasî bir güç ve yetki işaretidir. 

Önceleri dini merasimlerde kullanılmakta iken sonradan hâkimiyet alameti olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Tuğ: İslâmiyet’in kabulünden önceki devirlerde sancakla beraber ve aynı makamda kullanılır, bayrakla birlikte ordu ve birliklerin önünde taşınarak yol gösterir. 

Tuğ: Tarihi kaynaklarda tepesine atkuyruğu bağlanmış, ucuna altın yaldızlı top geçirilmiş, mızrak türünden bir alâmetin adı olarak da açıklanır. 

Önceleri Çinliler ile Türklerce kutsal sayılan uzun tüylü yak öküzünün kuyruğundan yapılırken sonradan atkuyruğundan yapılmaya başlandığı, Osmanlı döneminde tuğların daima atkuyruğundan olduğu, hanlık alâmeti şeklinde eski Türkler ’de, Çinliler ’de ve Hintliler’ de görüldüğü belirtilir. 

Çinliler ibadet yerlerinde “Koruyucu ruh” olarak tuğ kullanmışlardır.

Tuğ; Türklerde İslam’dan önce kullanıldığı gibi İslamiyet’i kabul ettikten sonra

da kullanılmıştır.

Osmanlılarda Tuğ ’un apayrı bir yeri vardır.

Osmanlılarda Tuğ; Hükümdarlık, vezirlik, beylerbeylik, sancakbeylik alâmeti olarak kullanılmıştı.

Tuğ; At kuyruğu kıllarından yapılırdı.

At kuyruğundan alınan çok sayıdaki kıllar al renge boyandıktan sonra bunun tepesine beyaz ve siyah renkte ince kıllardan yapılan saçaklı başlık konurdu.

Saçaklı başlığın üzerine de bakırdan altın yaldızlı büyük bir top ve onun da üzerine bir hilâl yerleştirilirdi.

Top; güneşi, Hilâl; ayı, at kılları da güneşin ışınlarını temsil ederdi.

Tuğ, mızrak şeklinde bir sırığın ucunda taşınırdı.

Hemen-hemen atla savaşan bütün ülkelerde Tuğ’lara rastlanmaktadır.

Uygur devrinde yazılmış Oğuz Kağan destanında geçen, “Güneş tuğumuz, gök de otağımız olsun” ifadesi Oğuz Kağan’ın kendi soyuna ve nesline buyruğu gibidir.

Ünlü Türk destanı Manas’ta, “Kızıl tuğun dibini yere sançınız, başını göklere yayınız” yazılıdır. 

Moğollar’ da da Cengiz Han’ın hanlık alâmeti tuğ ve davuldu. 

Timurlular döneminde öncüler fethedilen kale burçlarına tuğlarını dikerlerdi. Eski Türkler ’de aynı makamda kullanılan tuğ veya sancakların gönderlerinin tepesinde hâkimiyet unsuru sayılan çeşitli semboller bulunmaktaydı. Bunlar hayvan totemler ve göksel simgeler biçimindeydi. Bu tuğ tepelikleri kurt, kartal, şahin, yaban keçisi, ay, güneş gibi semboller yanında mızrak ucu şeklinde de olabilirdi. 

İslâmî döneme geçildiğinde özellikle Osmanlı devrinde hilâl, evren/güneş/dünyayı temsil eden küre, mızrak ucu biçiminde tuğ tepelikleri kullanılmıştır. 

İlk Osmanlı kroniklerinde Osman Gazi’ye bağımsızlık alâmeti olarak Selçuklu sultanı tarafından gönderilenler içinde tuğ da vardır.

Tuğlar, bayraklı ve bayraksız olmak üzere 2 kısım olarak kullanılmıştı.

Tuğlu bayraklar tepelerinde tuğu bulunan bayraklardır.

Tuğ; savaşlarda görüldüğü şekliyle çıplak bir gönderden ibaret değildir.

Bunlar turuncu ve al renkli kumaşlardan yapılmıştır.

Cengiz Han’ın beyaz tuğ kullandığı, Çinlilerin sarı renkli tuğ kullandıkları bilinmektedir.

Bayraksız tuğlar Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır.

Göktürk Türklerinin tuğlarının başlıklarında filmlerde izlediğimiz şekliyle kurt başı olup kağanların Otağının önüne dikilirdi.

Kırgızlar at veya öküz kuyruğu bağladıkları Tuğlarına “Töpük” demişlerdi.

Türkler, Çinliler ve o dönemde var olan milletler mızraklarının uçlarına tuğlar takarak savaşa giderlerdi.

Savaşlarda her komutan kendi rütbesine göre ayrı şekil ve sayıda tuğ kullanmışlardı.

Selçuklularda, Mumluklularda, Timurlularda, Akkoyunlularda ve Osmanlılarda Tuğ’ un çok önemli bir yeri vardı.

Osmanlılarda Padişah Tuğuna “Tuğ-u hümâyun” denirdi.

Osmanlılarda savaştan 60 gün önceden Padişah Tuğları uygun yerlere dikilir ve bu Tuğlar savaş hazırlığı işareti sayılırdı.

Padişah savaşa giderken Tuğ-u hümayunları beraber götürülürdü.

Osmanlıların kullandığı diğer Tuğları 16’ıncı yüzyılda baş tarafında bir yıldızlı top ile üzerinde gümüş hilâl bulunan bir sırığa ve topun alt kısmına takılmış uzun ve boyalı at kıllarından meydana gelmişti.

Tuğ; Mehterlerde de görülmektedir.

Mehter’in tarihçesine göz atacak olursak Türk'lerin milattan önce ordu ’da takım halinde müzik aletleri çaldıklarını görürüz.

Sekizinci yüzyılda yazılan ilk Türk belgesi olan Orhun kitabeleri, Mehter'in atası olarak kabul edilen TUĞ takımından söz eder.

Kaşgarlı Mahmut’un on birinci yüz yılda yazdığı Divân-ü Lugât-üt Türk'te; Hakan’ın huzurunda mehter ’an takımınca nevbet vurulduğu anlatılır.

“Nevbet vurmak” mehter takımı tarafından mehter müziği çalmak demektir.

Türklerin diğer milletlerden ayrı, kendine özgü bir müzik topluluğu bulunmaktaydı.

Bu topluluğa “Mehteran”, yaptıkları müziğe de “Mehter Müziği” denilmekteydi.

“Bulut kükredi, vurdu nevbet TUĞ. Şimşek çaktı, çekti Hakan TUĞ’unu”diyen Türkler iç Asya’dan Anadolu’ya geleneklerini taşımışlar, egemenlik simgesi davul, bayrak ve Tuğ töresi Türk’ler aracılığıyla tüm İslam âlemine yayılmıştır.

Karamanlılardan; Selçuklulara, İlhanlılardan; Mumluklara ve Osmanlılara nevbet geleneği hep devam etmiştir.

Kayı boyundan Osman beye Anadolu Selçuklu Hükümdarı tarafından bağımsızlık fermanıyla beraber hâkimiyet sembolü olarak TUĞ ve DAVUL gönderilmişti.

Soruda bahsettiğiniz tarihi filmlerde Tuğ; tıpkı kös ve davul gibi askerleri heyecanlandıran ve başarıya götüren bir etken olarak yıllarca varlığını korumuştur.

( sorularınız için: [email protected] )

Hoşça kalınız.