Hitler başbakanlığa geldikten sonra Nazi propagandası bu olayın kaçınılmaz olduğu düşüncesini işlemiştir. Hitlerin iktidara gelişi, yeniden doğmakta olan büyük bir ulusun ayaklanmasıdır. Hitler serbest seçimlerle hiçbir zaman %37 den fazla oy alamamış, hatta 1932 Kasım’ında yapılan seçimlerde 2 milyona yakın oy kaybetmiştir. Geri kalan %67 oy dağılmasa ve muhalefet tek cephede toplansaydı Hitler, serbest seçimle iktidara gelemezdi. 

Zaten olaylar, Hitler'in kulis entrikalarıyla başbakanlığa getirildiğini göstermiştir. Bazı Nazi ileri gelenlerinin ileri sürdüğü gibi, 

Hitleri başbakanlığa atayan Hindenburg da değildir. Cumhurbaşkanına telkinler yapılarak, bundan sonra Hitler ve partisinin çoğunlukla iktidara geleceği fikri üzerine. Hindenburg onu başbakan atamıştır. 

Hitler'in 247 milletvekilliğine Merkez Partisi' nin 70 sandalyesi de katılınca rahatça çalışan bir koalisyon sağlanabiliyordu. İlk kurulan Hitler'in hükümetinin belli başlı bakanlarına bakıcak olursak. Dışişleri Bakanı, Muhafazakâr von Neurath, Savunma Bakanı General von Blomberg, Çalışma Bakanı Frick ve Devlet Bakanı Goering Nazi Partisinden di. Hitler, 30 Ocak Pazartesi günü saat beşte büyük bir tantanayla ilk kabine toplantısını yaptı. Ve ortam her iki partinin anlaşması için uygun değildi. Toplantı çok tartışmalı geçti. Hitler merkez partisine sert çıkış yapıp istediği yasaların çıkmaması durumunda, yeni seçimlere gidileceğini sezdirdi. 

Ertesi gün, Merkez partisi başkanı Monsenyör Kaas ile konuşup durumu ona da anlattı. Monsenyör Kaas, hükümet ve meclisin çalışacağı kanısındaydı. Yasalara uyulduğu takdirde, hükümetin görevini yapacağına inanıyorum dedi. Oysa Hitler, kararını çoktan vermişti bile, meclisi fesheden kararnameyi Hindenburg'a imzalattı. Hindenburg daha sonra von Papen'e Meclisin oluşumundan hiçbir iş çıkmayacağı ortadaydı, demiştir. Seçimlerin yenilenmesi kararına en çok Merkez Parti karşı çıktı. Bir, iki sokak çatışması olduysa da sonuç değişmedi partiler, bir yıl içinde beşinci kez seçim mücadelesine koyuldular. Propaganda Bakanlığı yapmış, Alman politikacı Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşı olan, Goebels daha sonra hatıralarında şöyle yazmıştır. Artık yanılmayacağız. Sonuç az çok bellidir. Devletin bütün araçları ve kuvvetleri elimizdedir. Radyo, basın bize hizmet edecekler. Propaganda sanatının bütün araçlarına sahibiz. Hem bu kez paramız da var. Yukarıda yazıldığı gibi,

Demokrasiden uzak tutum sergilenmiş ve Çok zalimce bir tertiplemeyle başa geçmiştir. Taçsız imparator.