Adam dünya yıldızı, Brezilya Milli takımında, Real Madrid’de oynamış, futbolu bırakacağı dönemde de bir süre Fenerbahçe’ye katkı sağlamış. Sonra bu dünya yıldızı Roberto Carlos Sivas’a gelmiş ve Sivas’ın Teknik Direktörü olmuş.
Siz Sivas’ı bilir misiniz? Tipik bir Anadolu kentidir. Yemek yiyecek adam gibi bir restoranı, aperatif alınacak bir mekanı ve kalınacak doğru dürüst oteli yoktur. Esasen, muhafazakâr bir şehirdir. Tıpkı Trabzon ve diğer Anadolu kentleri gibi. Trabzon’da da tanınmış Teknik Direktörün ve Yıldız Futbolcuların barınması zordur. İşte diğer bir yıldız Cordoza oda Trabzon’dan ayrılmak istiyor. Türkiye’de İstanbul, İzmir, Ankara dışında sporcuların ve yabancı teknik adamların barınması cazip değildir. Buna rağmen, belki de biz Türkleri sevdiklerinden veya muhtemelen para için geliyorlar, ancak, sosyal yaşamı olmayan, çocuklarını gönderecek yabancı dilli okulları bulunmayan, bu şehirlerden kısa sürede kaçmak istiyorlar.
İşte, yukarıda bahsettiğim Türk dostu Roberto Carlos zorluklara göğüs gererek, Sivas’ta faydalı olmak istedi. Ancak, sonuç olarak barınamadı. Zira, ciddi ve disiplinli antreman yaptıran, bu dünya yıldızını futbolcular bilerek ve bilmeyerek, başarısız olarak ayrılmaya zorladılar. Aynı durumda daha öncede Tigana, Manchini, Prandelli, Delbasque, Löw, Reinkart, Zico, Gerets, Hector Cupper vb. gibi dünyanın tanıdığı işlerini ciddiye alan, başarıları tescilli değerleri tabiri caizse futbolcu medyası ve spor yorumcuları ayrılmaya zorladılar. Özellikle, futbolcular bunu hep yapıyor. Kötü oynayıp, kötü neticeler alırsanız, Türkiye’de bunun faturası, Teknik Direktörlere kesilir ve kovulurlar. Ama, futbolcular ve özellikle, yöneticiler yerlerinde otururlar.
Değerli Teknik Direktörlere reva gördüğünüz bu muamele sonucu, Türk futbolunun nerelerde olduğu aşikardır. Tabi Türk futbolunun yerlerde sürülmesinin bir nedeni de, adına spor yorumcusu denilen bir takım insanların çıkıp, saçma sapan konuşmalar yapmasıdır. Türkiye Milli Takımı dünya futbol arenasında yok. Yıllardan beri Dünya kupasına ve Avrupa Şampiyon kulüpler turnuvasına gidemiyor. Bu dönemde Türk Milli Takımının 2016 Fransa, Avrupa Futbol Şampiyonasına gitmesi mucizelere kalmıştır! Hollanda’yı Amsterdam’da ve Türkiye’de yeneceğiz… Ölme eşeğim, ölme… Ben size söyleyeyim, bizim gruptan gidecek takımlar Hollanda, İzlanda ve Çek Cumhuriyeti’dir. Sen Türk futboluna katkı ve fayda sağlayacak, Teknik Direktörleri kaçırırsan, yerlerine yerli olacak diye futbol bilgisinden yoksun ve uluslararası futbol arenasında tanınırlığı olmayan insanları getirirsen, işte, Türk futbolu böyle yerlerde sürünür.
2014-2015 süper ligin ilk yarısı kalitesiz futbolla, dolmayan statlarla ve zevksizlikle geçti. Pasolig diye bir şey icat ettiler ve seyircinin stada gelmesini önlediler. Bunun ne maksada matuf olduğunu anlamak mümkün değil! Tüm gelişmiş Dünya işleri kolaylaştırırken, biz zorlaştırıyoruz! Eğer Passolig ortadan kalkmazsa, seyirci gelmeyecektir.
Birinci devrede aklımda kalan bir hususta, futbolcuların sakallarıdır. Bu nasıl modadır, nasıl tutuculuktur, anlamak mümkün değil. Futbolcularında görüşünü aynen yobaz İranlı Mollalara benziyor. Bu bir ölçüde resmi bir iştir (TFF). Her yerin bir kılık kıyafet yönetmeliği vardır. Hani diyeceğim, Teknik Direktörler ve idareciler bu işe niye mani olmuyorlar, kendileri de aynı durumda sakallı… Türk Milli Takımı’nın seremonideki haline baktım, bir tek sakalsız futbolcu göremedim, utandım.
Liglerde akıllarda kalan diğer bir hususta, Belediye takımlarının durumudur. Belediyeler vatandaşa hizmet için vardırlar. Kaynaklarını ve topladıkları paraları futbolcu beslemeye ayırmamalıdırlar. Bu yanlıştır. Şimdi İstanbul’da Belediyenin takımı Başakşehir dolu dizgin gidiyor. Başında da Türk Milli Takımının 2014 Dünya Kupasına gidememesine neden olan, Teknik Direktör vardır. Aynı şekilde, Ankara’da da, Osmanlı İmparatorluğu Takımı var. Önümüzdeki yıl Kayseri’den 2 takımın olması muhtemel! Bana sorarsanız, Türk futbolunun gelişmesi için Anadolu’ya yayılmak şarttır. Bakınız, İzmir’den, Adana’dan, Antalya’dan, Erzurum’dan, Van’dan, Diyarbakır’dan, ezcümle, Anadolu’dan takım sayısı fevkalade az, İstanbul’dan tam 5 takım var. Eğer, Belediyeler takım bulundurmak istiyorlarsa, bir belediye ligi kurulabilir. Aralarında oynasınlar, süper ligde değil. Türkiye Süper Liginin de futbolun yaygınlaşması açısından 20 takıma çıkması gereklidir. Süper ligin birinci devresi ile ilgili olarak, ortada futbol olmadığından, söyleyecek başka bir şey bulamıyorum…
Not: Arda Turan kardeşim, Türk futbolunun krizde olduğu dönemde bir tek sen Avrupa’da oynuyorsun, başka Türk futbolcu ve Teknik Direktörümüz yok. Oysa, Uluslararası futbol arenasında Brezilya’nın 3600 futbolcusu oynuyor. Kıymetini bilsene. Kendini Atletico Madrid takımına versene. Zırt pırt İstanbul’da, gece alemlerinde, paparazzi, magazin dünyasında ne işin var? Senin yerin buralar değil, yeşil sahalardır. Bu yaşlar çabuk geçer. Avrupalılar bizim gibi değillerdir. Gözünün yaşına bakmazlar ve seni takıma almazlar. Zaten son zamanlarda ilk 11’e almıyorlar. Sonra köz köz dönersin. Sonra sen çağdaş Atatürk Türkiye’sini temsil ediyorsun. O gerici, yobaz, İran Mollaları tipi sakallar yakışıyor mu?...