Herkesi yakından ilgilendiren bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim.

“Sporun yaşı olur mu?”

Genelde ne zaman spor yapmaya kalkışsak etrafımızdaki birileri  “Ne işin var senin sporla? Başka işin gücün yok mu? Yaşın kaç olmuş senin? Bu yaştan sonra bir yerlerini sakatlama” gibi alaycı sözlerle üzerinize gelebilir. Ama  sporun en önemli ilacı da inanmaktır.

Yaşınız kaç olursa olsun mutlaka bir şeyler yapmalısınız. Özellikle de bıçak kemiğe dayanmadan önce.

Geçenlerde Amerika Birleşik Devletleri’nde oynanacak en önemli karşılaşmalardan biri olan Deontay Wilder (31) - Gerald Washington(34) ağır siklet boks maçını seyrettim. 37 maçta 37 galibiyeti bulunan ve bunların 36'ini nakavt ile kazanan Deontay Wilder, 19 maçtır yenilmeyen  Gerald Washington ile karşılaştı. Maç, Wilder’in 5.  raundda nakavtı ile sona erdi.

Bu maçta dikkatimi çeken şey ise maçı yorumlayan spikerin, dünyaca ünlü 2 boksörün hayatları hakkında verdiği bilgi sırasında çok dikkatimi çekti. Bu, Sporsal yaşamlarına aslında çok da erken başlamamışlardı. Özellikle dövüş sporlarında profesyonel dövüşmek için yıllarca emek harcamanız lazım ve bu spora çok küçükken başlanılması lazım. Tabii bu bizim en büyük tabumuz.

Wilder, bu spora 19 yaşında başladı ve şuan dünya ağır sıklet boks şampiyonu. Rakibi Washington ise bu hayatına 29 yaşında başlamış ve 4 yıl içinde profesyonelleşerek böylesine büyük organizasyonlara katılmaya hak kazanmış.

Görüyoruz ki her iki boksör de bu kariyerlerine küçükken başlamamış. Wilder, küçük kızını iyileştirmek için bu maceraya atılıyor ve daha sonra yıldızlaşıyor. Washington ise daha önce bir askerken hobi olarak yaptığı boksta profesyonelleşerek yıldızlaşıyor. Demin de söylediğim gibi bu işin ilacı inanmaktır. Siz de inanırsanız ve azmederseniz her yaşta spor yapabilirsiniz. Ne de olsa sporun yaşı yoktur.

Sağlıklı ve huzurlu olmak için spor yaparak geleceğinize yön verin.

Kim geride kalmak ister ki?

Biraz hareket lazım değil mi sizce?

  “İşleyen demir pas tutmaz” diye atalarımız boşuna mı demiş?

O zaman haydi yürüyüşe, haydi koşuya…