ANKARA

UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Real Madrid ile karşılaşacak Atletico Madrid, turnuvayı kazanması halinde turnuvayı namağlup tamamlayan 6. takım olacak.

Portekiz'in Lizbon kentinde Luz (Işık) Stadı'nda oynanacak final müsabakası, milli oyuncu Arda Turan'lı Atletico Madrid için farklı noktalardan birçok önem arz ediyor.

İspanyol ekibi, 40 yıl aranın ardından tarihinde ikinci kez adını finallere yazdırırken, Real Madrid'i yenmesi halinde ilk kez kupanın sahibi olacak.

Turnuvada bu sezon 12 maça çıkan Atletico Madrid, bu karşılaşmaların 9'unu kazanıp 3'ünde berabere kalarak yenilgi yüzü görmezken, Real Madrid'i elemesi halinde turnuvanın namağlup en çok maç kazanan takımı unvanını da elde edecek.

Rakip ağlara 25 gol bırakıp, kalesinde sadece 6 gole izin veren Atletico Madrid, Manchester United'ın ardından turnuvada finallere kadar en az gol yiyen takım unvanına da sahip oldu. "Kırmızı Şeytanlar", 2008'de düzenlenen UEFA Şampiyonlar Ligi finaline kadar kalesinde sadece 5 gol görmüş ve Rusya'nın başkenti Moskova'da yapılan ve normal süresi 1-1 sona eren maçta Chelsea'yi penaltılar sonunda eleyerek kupayı müzesine götürmüştü.

Şampiyonlar Ligi'nde üst üste 3 namağlup takım dönemi

Bugünkü adıyla ilk olarak 1992'de düzenlenmeye başlayan UEFA Şampiyonlar Ligi'nin ilk üç sezonunda sırasıyla Olympique Marsilya, Milan ve Ajax turnuvayı namağlup şampiyon tamamladı.

Olympique Marsilya, 1992-93 sezonunda ilk turda Kuzey İrlanda temsilcisi Glentoran ile karşı karşıya gelmiş, 5-0 ve 3-0'lık iki maç sonunda üst tura çıkmıştı. İkinci turda Dinomo Bükreş ile oynayan Fransız temsilcisi, bu maçı da 2-0 kazanarak gruplara kalmıştı.

Glasgow Rangers, Brugge ve CSKA Moskova'nın yer aldığı grupta 3 galibiyet ve 3 beraberlik alarak liderliğe ulaşan Olympique Marsilya, diğer grubun lideri Milan ile finalde karşılaşmış ve o maçı da tek golle kazanarak kupanın sahibi olmuştu.

Sonraki sezon ise İtalya'nın önde gelen kulüplerinden Milan, önceki sezonda finalde kaybederek elendiği turnuvayı namağlup kazandı.

İlk turda İsviçre'nin Aarau, ikinci turda Kopenhag'ı gol yemeden eleyerek gruplara kalan Milan, burada sadece 2 galibiyet ve 4 beraberlik almasına rağmen adını yarı finale yazdırdı. Monaco'yu 3-0'la geçerek finalde Barcelona'nın rakibi olmaya hak kazanan Milan, İspanyol temsilcisini de 4-0 mağlup ederek şampiyonluğa uzanmıştı.

Bu sefer Ajax, 1994-95 sezonunda gösterdiği başarıyla dikkati çekti. Yenilenen yapısıyla Şampiyonlar Ligi'nde 11 maça çıkan çıkan Hollanda temsilcisi, finale kadar çıktığı 10 maçın 6'sını kazanıp, 4'ünde berabere kalırken Avusturya'nın başkenti Viyana'da oynanan finalde Milan'ı 1-0 yenerek organizasyonun üçüncü namağlup ekibi oldu.

Manchester United'dan "mucize" geri dönüş

Manchester United, 1998-99 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde 6 beraberlik ve 4 mağlubiyet alarak adını finale yazdırdı. Nou Camp'da Bayern Münih'e karşı oynanan final maçını 90. dakikaya kadar 1-0 yenik götüren "Kırmızı Şeytanlar", umutların tükendiği uzatma dakikalarında Teddy Sheringham and Ole Gunnar Solskjaer ile üst üste iki gol bularak "mucizevi" bir galibiyete imza atmıştı.

Formatı yeniden değişen turnuvada Barcelona, 2005-2006 sezonunda 9 galibiyet ve 4 beraberlikle namağlup şampiyon olurken, aynı zamanda  Manchester United ile turnuvanın en çok maç kazanan takımı unvanına ortak oldu. Werder Bremen, Udinese ve Panathinaikos'un yer aldığı C Grubu maçlarıyla turnuvaya başlayan Katalan temsilcisi, bu karşılaşmalardan 16 puan çıkardı. Eleme maçlarında Chelsea, Benfica ve Milan'ı zorlanmadan geçen "Barça", finalde de Arsenal'i 2-1 yenerek kupayı İspanya'ya götürdü.

Manchester United, 1998-99'un ardından 2007-2008 sezonunda da Şampiyonlar Ligi'nden namağlup ayrılırken, bunu başaran tek kulüp oldu.

"Kırmızı Şeytanlar", 9 senenin ardından 2007-2008 sezonunda Cristiano Ronaldo'lu kadrosuyla 9 galibiyet ve 3 beraberlik alarak, UEFA Şampiyonlar Ligi'nden zaferle ayrılan aynı zamanda son kulüp oldu. Lyon, Roma ve Barcelona'yı eleyerek finale kalan Manchester United, uzatmalara giden maçta penaltı atışları sonunda Chelsea'yi 6-5 mağlup ederek kupayı evine götürmüştü.