ERZURUM - Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Mehmet Erol Yarar,AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada yaz ve kış olimpiyatları olmak üzere iki büyük spor organizasyonu bulunduğunu, Türkiye'nin de 4 kez yaz olimpiyatlarına aday olduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin kış olimpiyatlarındaki şansının çok daha büyük olduğunu belirten Yarar, "Çünkü dünyanın her tarafında yaz olimpiyatı yapabilirsiniz ama kış olimpiyatı yapamazsınız. Kış olimpiyatı yapmanız için dağlarınız, tesisleriniz, kayak yapabilecek sistemleriniz lazım" diye konuştu.

48,5 milyar avroluk proje

Türkiye'nin kış sporlarına yatırım yapmasını, Avusturya, İsviçre ve kuzey İtalya, doğu Fransa gibi dünya kayağını temsil eden, kayak dendiği zaman akla gelen bir ülke olmasını istediklerini ifade eden Yarar, şöyle devam etti:

"2026, Türkiye'nin kış olimpiyatları hedefidir. Bunun için de bir 2026 kış olimpiyatları vizyonu, 48,5 milyar avroluk yatırım projeksiyonu ile 40 milyon turisti yaz aylarında getiren Türkiye'nin 10 milyon bir turist de kış turizminden elde ederek, artık dünyada yaz-kış bütün turistik faaliyetleri içeren, kongre turizmleriyle beraber dünyada bir numara olmasını istiyoruz. Bir numara olmamız için mutlaka kışı da eklememiz lazım. Onun için biz bu vizyonu Kayak Federasyonu olarak Türkiye'ye veriyoruz. Bu yatırımlar 12 yıllık bir perspektifte yapıldığı takdirde, bu ve bunun çok fevkinde turistler Türkiye'ye gelecek. Türkiye'ye her yıl 10 milyar avronun üzerinde bir gelir akışı olacak. Onun için bu Türkiye için çok önemli bir proje. İnşallah hükümetimizle yerel yönetimlerimizle ve federasyonla beraber bunu başaracağız."

Devlet ve özel sektör yatırımları, sportif başarılar 

Bu projenin hayata geçirilmesi sürecinde 3 temel öge olduğunu vurgulayan Yarar, devlet, özel sektör yatırımları ve sportif başarıların büyük önem taşıdığını bildirdi.

Yarar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tanesi altyapı. Ben buna yol, su, kanalizasyon ve elektrik diyorum. Bu devletin yapacağı iş. Nedir bu? Dağların işlenmesi, liftlerin yapılması, oradaki yol, su kanalizasyon ve çevre düzenlemesi faktörlerinin yapılması, bunlar devletin görevi. Bu da işin 3'te biri. Diğeri özel sektörün yapacağı turizm yatırımları. Oteller, kafeler, restoranlar, çarşılar, alışveriş merkezleri de bunun bir ayağı. Üçüncü ayağı da sportif yönü. Kulüplerimiz, antrenörlerimiz, yarışmalar, işte o dünya şampiyonaları, kupalar ve bunun getireceği heyecan. İnşallah bu üçünü bir araya getirdiğimizde müthiş bir şey ortaya çıkacak ve Türkiye dünyada zaten turizmde ilk 6'da, bunu da yaptığımız zaman birincilik, altın madalya Türkiye'nin olacak."

"Türkiye marka olacak"

Yarar, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1983 yılında yaz turizmiyle ilgili bu konuyu gündeme getirdiği zaman, Türkiye'yi Yunanistan'la kıyasladığını anımsatarak, "Biz artık Türkiye'yi kimseyle kıyaslamıyoruz. Ben Türkiye'nin marka olacağına inanıyorum. Türkiye kendiyle rekabet eder hale geldi. Alternatif turizm araçlarımızı ortaya koymaya çalışıyoruz. Türkiye'nin yaz turizminden sonra getirebileceği en büyük turizm potansiyeli, kış turizmi. Onun için Türkiye'yi bir marka yapmamız lazım. O turkualite dediğimiz, turizmde de işlediğimiz şeyi, ben Türkiye'nin beyaz altını diyorum. Dağlardaki beyaz altınımızı da buna eklememiz lazım ve bunun endüstrilerini de buna eklememiz lazım" şeklinde konuştu.

Ülkede "kış turizmi tekstili"nin yok denecek kadar az olduğunu ve altı ayda bunu kazandırdıklarını anımsatan Yarar, böylece bir endüstrileşmeyle de Türkiye'nin işsizlik sorununa da 1 milyon kişiyi istihdam edecek projeyle katkıda bulunacaklarını sözlerine ekledi.