İSTANBUL - Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) Başkanı Sir Craig Reedie, Türkiye'nin dopingle mücadelesini takdirle karşıladığını söyledi.
Reedie, WADA'nın İstanbul'da düzenlediği "Bilim ve Araştırmalar Sempozyumu"nun ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dopingle mücadelede gayret gösteren ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.
Türkiye'de doping konusunda müthiş gelişmeler yaşandığını, istatistiklerin çok etkileyici olduğunu anlatan Reedie, dopingli madde kullanımının yüzde 14,5'tan 1,5'a indiğine dikkati çekti. Reedie, "Bu, çok büyük bir gelişme. Sıfır tolerans gösterildiği açık. Bunlar Sayın Bakan ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından da ifade edildi" dedi.
Reedie, Türkiye'nin dopingle mücadele konusunda WADA'ya destek için adım atan ilk ülke olduğunu da vurgulayarak, "Şu anda Ankara'dan WADA'ya 250 bin dolar geldi. Bunu gerçekleştiren ilk ülke Türkiye. Bunları takdirle karşılıyorum" diye konuştu.
İngiliz spor adamı Craig Reedie, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın doping maddelerine narkotik maddeler gibi davranılması gerektiği sözlerini de değerlendirdi. Bakan Kılıç'ın WADA Toplantısındaki ifadelerine katıldığını belirten Reedie, "Evet Bakan Kılıç haklı ama sporcuların yargılanması doğru değil. Bu konuyla ilgili Türk yasaları nasıl bilmiyorum. Burada bunun altını çizmeliyiz. Yasaklı maddeler için bunlar getirilmeli, sporcular için değil. Bakanın da bunu sporcular için söylediğini düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
"Sporcular doping yüzünden hapse atılmamalı"
Doping yapan sporculara hapis cezası verilmesini kesinlikle onaylamadığının altını çizen 73 yaşındaki WADA Başkanı Reedie, şöyle devam etti:
"Hapis cezasını kesinlikle istemiyorum. Sporculara suçlu muamelesi yapılmasını istemem. Ben sporculara bu ilaçları veren ve yasa dışı maddeleri ithal edenlerin suçlu muamelesi görmelerini istiyorum. Bazı ülkeler bunu uyguluyor. Mesela İtalya. Bazı ülkelerde bu yasalar var bazılarında yok ama sporcuların hapse atılmalarını istemem."
Doping yapan sporcuların spordan men cezasının 2 yıldan 4 yıla çıkartıldığını, ancak bundan daha uzun süreli bir ceza düşünmediklerini ifade eden Reedie, spor kamuoyunun da bu süreyi onayladığını vurguladı.
Ömür boyu men cezasının hukukta kabul görmeyeceğinin altını çizen Reedie şunları kaydetti:
"Hukuki prensip, yaptırımların suçla orantılı olması gerektiğini söylüyor. Eğer karınızı ve iki çocuğunuzu öldürürseniz büyük ihtimalle uzun süre hapis yatarsınız. Eğer yapmamanız gerektiği halde steroid hormonu alıp hile yaparsanız yasa, 'hapiste 30 yıl çürümeyi hak ediyorsunuz' demez. En son yapacağımız şey ömür boyu men gibi bir yaptırım getirmek ki bu yüksek ihtimalle hemen mahkemeye taşınır ve mahkeme de bize 'üzgünüm ama bu orantılı değil, bunu yapamazsınız' der.
Şu anda 4 yıl, kamuoyunca da genel olarak desteklenen bir yaptırım. IOC de bunu destekliyor çünkü sporcunun bir sonraki olimpiyat oyunlarına girmesini engelliyor. Ülkemde ömür boyu men cezasını destekleyen birçok sporcu da var. Ayrıca 'tamamen uzaklaştırın bunları" diyenler de bulunuyor. Biz cezayı 4 yılda bırakacağız. Ömür boyu men cezasını bence şu anda sürdürmemiz zor olurdu. Tabii eğer kamuoyunun fikri değişir, 10 yıl sonra bu cezanın yeterli olmadığını beyan ederlerse biz de ona göre pozisyon alırız."
"Temiz spor şu an için hayal"
Temiz sporun şu an için bir hayal olduğunu ancak bunun gerçekleşmesi için hiç durmadan mücadele edeceklerini söyleyen Reedie, "Toplumda madde bağımlısı insanlar var. Buna bulaşmış insanların olmayacağını söylemek saflık olur. Bana kalırsa sorunumuz buna bulaşan insanların sayısını olabildiğince aza indirmek. Sporcuların, bu sorunun sağlıklarına zarar verdiğini ve sporun ruhuna aykırı olduğunu anlamaları gerekli. Sonuçta eğitim gerekli ve bu zaman alacak. Bunun için hiç durmadan mücadele edeceğiz."
"Afrika'nın dopingle mücadelede yetersiz kaldığı ve Afrikalı sporcuların denetlenmediği" iddialarıyla da ilgili WADA Başkanı Reedie, "Batı Afrika’yı ele alırsak şu anda Ebola krizi ile boğuşuyorlar. Onlardan dopingle savaşla uğraşmalarını beklemek gerçek dışı olur. Yakın zamanda Kenyalı bakanlar ve diğer devlet makamlarıyla bir toplantı gerçekleştirdik. Bize düzgün işleyen ulusal bir ajans kuracaklarının teminatını verdiler. Afrika çok farklı zorluklarla karşı karşıya. Bunların farkındayız. Kenya dopingle savaşın güzel bir örneği. Büyük bir gelişme" değerlendirmesinde bulundu.
