Sosyal Medya, sosyal Medya Uzmanlığı, Sosyal Medya Paylaşımı, Sosyal Medya Reklamları ve maalesef Sosyal Medya linci…

Günümüzde çok sık kullanılan hatta paylaşmak deyince aklımıza ilk gelen terim sosyal medya...Geleneksel medya kültürünü bambaşka bir şekilde biçimlendiren, uzakları yakın eden, çarçabuk bilgiye ulaşmayı ve bilgiyi paylaşmayı sağlayan,dakikalar içerisinde binlerce kullanıcıya ulaşabildiğimiz, geleneksel medyanın tek taraflı bilgi akışının aksine çok küçük bütçelerle hedef kitle ile karşılıklı etkileşim kolaylığı da sağlayan sosyal medya ne demektir?

Sosyal medya kişisel veya kurumsal sayfalar aracılığıyla dijital bir içerik oluşturup, fikirlerinizi, çeşitli toplumsal, ekonomik vs… olaylara bakış açınızı,günlük yaşamınızı, nerelerde bulunduğunuzu, yaşadığınız, rastladığınız önemli olayları, kişisel fotoğraflarınızı insanlara ulaştırabilmenizi sağlayan on-line bir ağdır…

Ve hızla büyümektedir…

Uzakları yakın eden, tanıdık çevremiz dışında olan ülkenin ve dünyanın bambaşka yerlerinde yaşayan insanlarla takipçi ağıyla saniyeler içerisinde iletişebildiğimiz bu on- line ağ yaşamımıza bambaşka bir kavramı da zamanla beraberinde getirdi….

Sosyal Medya Linci…

En sıradan şeylerin bile büyütüldüğü, çoğunlukla adını, sanını, fotoğrafını,kimliğini saklayan, sosyal medya linci intihara sürükledi haberleri ile  ürkütücü boyutlara ulaştığı gözlenen, insanların nefretlerini kustuğu, günün popülist söylemlerinin rüzğarına  göre bazen yel değirmenlerine savaş açtığı, bazen şeytan taşladığı, kanepelerinin ya da tuvalet klozetlerinin konforlu ve “güvenilir” ortamında otururken kişilerin ya da kurumların itibarlarını saniyeler içerisinde adeta yerle yeksan edebildikleri bir alanda yaşanıyor sosyal medya linci… 

Şu asri zamanlarda (!) Arsen Lupen 07 ya da Monte Kristo Kontu 54 gibi sahte isimlerine rağmen binlerce takipçisi olan hesaplar adı sanı, işi gücü  belli insanların hayatlarını kolaylıkla karartmaya, söylediklerini çarpıtmaya muktedir…

Bir kişi de çıkıp demiyor ki hemen her konuda bir yergisi olan sen kimsin? Bu soruyu onlar size soruyor çoğunlukla…

Çizmeyi aşıp engellendiklerinde ise sizin fotoğrafınızı kopyalayarak

“Bakın beni engellemiş!”

“Eleştirilmeye tahammülleri yok, demokrasi diye bişiy var!”

Gazeteciye bak yazım yanlışı yapmış!

 Türkçe öğren önce ulan sen!

Abla biraz da Islahat ver! İzahat değil!

Engelleyen hatun da güzel hatunmuş ama!

Yazmış da olabilirler utanmazca…

Bu insanlar kimler sahi? Vicdanları nerede? Nasıl her konuda fikir sahibi olabiliyorlar? Bu öfkenin, karşısındaki kişiyi küçük düşürmenin, açığını aramanın, aşağılamanın, bir böceğin üzerine basar gibi üzerinize basmaya çalışmasının altında yatan güdü nedir?

Sosyal kıyaslama mı?

Sen oradasın, ben buradayım ve sen orada olmayı hak etmiyorsun mu?

Sen oradasın ve keşke ölsen mi?

Toplumsal Kıskançlık, kompleks, haset, sosyal medya hesapları üzerinden aşikar gözlemlenebiliyor…

Gerçek yaşamında evli, çocuklu, iş güç sahibi görünürde mazbut bir ev erkeği görüntüsü olan bir adam abuk sabuk bir isim ve ilgisiz bir fotoğrafa sığınıp aklına esen her zırvalığı nasıl aymazca ortaya döküyor?

Peki gerçek adıyla açtığı hesabı üzerinden memlekette olan onca hadiseye karşı samimiyetle tek kelime etmeyecek kadar korkak olan bir adam, bir film kahramanının, bir filozofunun ya da bir roman karakterinin fotoğrafı ile bezenmiş hesabı üzerinden nasıl vatanperverlik, şeref, haysiyet, ekonomi, siyaset, bilim, ahlak, etik, politika ve yurttaşlık kavramları üzerine had bildirebilir? Muhatabımız kim? Hedeflerinde ki kişileri karalayan, aşağılayan, yakıp, yıkan, kınayan, siber ortamda hedef gösteren, alay eden bu insanlar kim? Ne yapmak amaçları? Bu insanı öldürmek değil belki ama bir ismi, bir itibarı, hoşlanmadıkları antipati duydukları kişilerin karakterini öldürmek amaçları…

İnsanoğlu her gelişmeyi elbette teknolojiyi de hem kendi iyiliği için hem de kötülüğü için kullandı… Kullanıyor… Kullanacak…

Bir bıçakla meyve soymak ya da bir canlıyı yaralamak hatta öldürmek o bıçağı elinde tutanın niyetinde saklı değil midir? 

Kusur zarar vermek isteyenin niyetinde midir?

Bıçakta mıdır? 

‘’Bir gün herkes on beş dakikalığına şöhret olacak!’’diyen 

Andy Warhol, bu günleri görmüş olsaydı bu ünlü sözünü 

“Bir gün herkes sosyal medya lincini tadacak…”

Diyerek değiştirir miydi  bilemiyorum. 

Allah insanı bu siber ortamın sahte isimli muktedirlerinden, bu mecradaki şöhretinin takipçi sayısının, beğenilerinin rüzgarına kapılmış ünlü ve ünsüz tüm klavye kahramanlarının küstahlıklarından ve şerrinden korusun…