Saygıdeğer Önce Vatan okurlarım, farkında mısınız, yapraklar yavaş yavaş sararmaya, havalar ise hissedilir oranda serinlemeye başladı. Yani, sonbahar mevsiminin ilk uyarıları gelmeye başladı. Hemen heyecanlanmaya gerek yok. Peki, ne mi yapacağız? Tabii ki tedbir alacağız. Nasıl mı? İşte sizlere bazı ipuçları: Biliyoruz ki; yaz mevsiminden sonbahar mevsimine geçişte güneşin etkisininin azaltması ile ısı değişimlerine maruz kalan cilt ve metabolizma, soğuk hava ile daha kolay mücadele etmek için yavaşlamaya başlar.  Güneşin etkisinin azalması nedeniyle,  anksiyete, depresyon ve yorgunluk hissinde artış görülür. Ayrıca, havaların soğumaya başladığı mevsim geçişlerinde soğuk algınlığı, grip ve bronşit gibi hastalıklara yakalanma riski de artmaktadır. Olayı sağlık boyutunda düşündüğümüz zaman midedeki zararlı bakteriler de reflu ve gastrit oluşturarak, derin, deliksiz uykuyu engelleyebilir. Aynı zamanda anemiye de neden olabilir. Böylece vücudumuzda dolaylı olarak yorgunluk şekillenebilmektedir. Bu durumda, şayet enerji seviyeniz aşırı derecede düşükse kan değerlerinizin tespitinde büyük yarar vardır.
Sonbahar aylarında nasıl besleneceğimizi ve nelere dikkat edeceğimizi bildiğimiz takdirde yukarıda dile getirdiğim fizyolojik ve psikolojik sıkıntılarla karşılaşma olasılığınızı büyük ölçüde azaltmak mümkün olabilir.
Bilinen şudur ki, İnsan beyninden salgılanan serotonin ve  endorfin adılı iki hormon salgılanmaktadır. Bu hormonlar, rahatlık, mutluluk ve huzur gibi duyguları bize vermektedir. Son yıllarda yapılan bir araştırma, sebze, meyve ve faydalı yağlar içeren diyet ile beslenenlerde, işlenmiş ve yağlı besinlerle beslenenlerden yarı yarıya daha az anksiyete ve depresyon oluştuğunu ortaya koymaktadır.
Bilmemiz gerekli diğer bir konu, vücudumuz için çok yararlı bir antioksidan olan Omega 3 yağ asidi, depresyonu büyük ölçüde önlediği ve depresyon tedavisinde kullanıldığıdır. Balıkta, cevizde ve sebzelerden semizotunda bol miktarda omega 3 bulunmaktadır. Bu mevsim, yani sonbahar ayları balıkların da bollaştığı ve balık tutma yasağının kalktığı aylardır,  Bu nedenle haftada en az 2 kez balık tüketmek büyük yarar sağlamaktadır.
Diğer önemli konu ise, B12 vitamini eksikliği depresyon üzerinde etkili olduğunun bilinmesidir. Yumurta, et, süt ve yoğurt  gibi hayvansal ürünlerde yoğun olarak bulunmaktadır.  Ayrıca yüksek proteinli besinler endofrin ve serotonin hormonunu önemli ölçüde artırdığından sonbahar aylarında beslenmenizde protein içeriği yüksek besinlere daha çok yer vermemiz gerekmektedir. Bunlara ilaveten, folik asit ve selenyum eksikliği de depresyona, mutsuzluğa ve karamsar düşüncelere neden olabilmektedir. Yeşil ve lifli sebzeler, yumurta, tam tahıllar ve ton balığı ise selenyum zengini besinler olarak değerlendirilmektedir.
Diğer önemli konu ise sonbahar aylarında toksin atımını hızlandırmak ve vücudumuzu canlandırmak için günlük en az 2.5 litre su tüketmeyi ihmal etmemek, bununla birlikte taze sıkılmış bazı meyve ve sebze sularının da tüketimini artırmak çok yararlıdır.
Özellikle bu mevsim C vitamini ihmal etmemeli, bağışıklık siteminizi güçlü tutarak kolay hastalanmamızın önüne geçmeliyiz. Kuşburnu, adaçayı, melisa, turunçgiller, domates, biber, maydanoz, soğan, sarmısak, kabak, brokoli ve yeşil salatalar C vitamini yönünden çok zengin besin kaynaklarıdır.
Bazı kişiler sabahları, tabiri caizse ayılabilmek (!) için, kahve veya çaya yönelmektedir. Bu yöneliş, iki nedenden dolayı yorgunluğumuzun temel kaynağı olabilmektedir. Şöyle ki; Birinci neden, fazla tüketildiğinde, kahve uyuyan metabolizmanızın birdenbire aşırı çalışmasına yol açması. İkincisi neden ise, kafeinin su kaybına neden olan etkisidir. Uyandığınız zaman, uzun süre su içmediğiniz için metabolizma su kaybı yaşama eğilimindedir. Burada önemli olan kafeini ölçülü tüketmek ve su kaybını (dehidrasyonu) önlemek için kahvenizle aynı zamanda dolu bir bardak su içmek, çözüm olabilir. Aktarmış olduğum bu bilgilerden daha da önemlisi, Allahın vermiş olduğu nimetlerden nefsimizi köreltmek amacıyla az da olsa yiyelim, ancak asla GAM yemeyelim.  Çünkü sıkıntı ve stres tüm hastalıkların tetikleyicisidir.
Sağlıklı günler diliyor, saygılar sunuyorum.