Türkiye’nin tarihine, her açıdan damgasını vurmuş, büyük devlet adamı, Başbakan, Cumhurbaşkanı  Sn. Süleyman Demirel’i, aramızdan ayrılışının birinci yılında, rahmetle, özlemle anıyoruz.
DPT yıllarında, Sn. Demirel ve Sn. Özal’la birlikte çalıştık. Kalkınma planları vasıtası ile ülkemize, büyük hizmetler, eserler, projeler kazandırdık. Son  40 yılda yapılan proje ve işlerin çoğunda, Sn. Demirel’in katkısı, imzası vardır. Sn. Demirel, Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı, Çankaya Köşkü’nde, Büyük Atatürk’ün makamında, üstün başarı ile görev ifa etmiş, Atatürk’e layık olarak, o makamın hakkını vermiştir. 
Hep şunu düşlerim, eğer, Demirel Cumhurbaşkanı, Özal da Başbakan olarak görev yapsaydı, Türkiye uçardı. İkinci olarak, eğer Sn. Demirel, biraz daha genç olarak, bu iktidarın karşısında olsaydı, Gökkubbeyi, bunların başına geçirirdi. Sn. Demirel’in muhalefeti, iyi bilinir. Sn. Demirel’in, Türk siyasetine armağan ettiği, deyimler, her zaman geçerli olmuştur. 
Örneğin, “Neyin olacağını görmek için, neyin olamayacağını görmek gerekir”. “Siyasette 24 saat fevkalade önemlidir”. “Ege, Yunan gölü değildir, Ege, Türk gölü de değildir, Binaenaleyh, Ege, göl değildir”. “Beyefendi, Ecevit’in elini sıkmışsınız, Gardeşim neresini sıkacaktım?” “Dicle’nin kıyısında, bir kuzu  gaybolursa, Başbakan olarak ben sorumluyum.” “Enflasyon, yükselirse benden, inerse, sebze, meyveden biliyorlar”. “Türlü çeşitli desiselerle, bir yere varamazsınız. Kargadan korkan, darı ekmesin”. “Barışmayı bilmeyen, gavga etmesin”. “Siyasette  küslük olmaz”. 
Benim en ağırıma giden hadiselerden birisi de, baştan başa, Demirel’in projesi olan, 1. Boğaz Köprüsü’nün açılışına çağrılmaması, adının geçmemesi, köprüye  hiç bir katkısı olmayanların, köprüyü açmalarıdır. Benim için o, köprünün adı, Demirel  Köprüsü’dür. Sn. Demirel ve Sn. Özal’ın Türkiye’ye kazandırdığı hizmetlere, eserlere hala ulaşılamamıştır. 
Devlet adamı olmak, kaliteli, bilgili, tecrübeli, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak, vatansever, prensip insanı olmak, bambaşka bir seymiş. Bugün Türkiye’yi yönetenleri gördükçe, insan bu farkı, çok daha iyi anlıyabiliyor. Sn. Demirel’in, Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konserinin sonunda söylediği o anlamlı söylemi hep hatırlıyorum. “İşte  Atatürk’ün laik, modern Türkiye’si, işte Atatürk’ün sanatçıları ve çocukları…
Aramızdan ayrılışının birinci yılında, Cumhurbaşkanı  Sn. Demirel’i, saygı, özlem ve rahmetle  anıyoruz…