Sevgili okurlarım, internette ulaşımda sorun yaşıyorum. Sayfa arkadaşlarıma “Sevgili okurlarım, Face ve Twitter’e ulaşmakta sıkıntı yaşıyorum. Bu sorun yalnız bende mi? Yardımcı olursanız sevinirim.” Dedim.
Okurlarımın çoğunluğu sorunun kendilerinde olduğunu yazdı. İçlerinden bir tanesiyse: “Siz uzayda mı yaşıyorsunuz?” Dedi. 
Bu sorunun arkasında gelecek sorulara hazırlıklıydım daha doğrusu tahmin ediyordum. Gülümseme ifadesi yolladım ve: “Antalya’da yaşıyorum.” Dedim.
Beyefendiyse tartışmaya zemin hazırlamıştı istediği amaca ulaşamayacağının farkında değildi: “O zaman ülkede neler olup bittiğinden haberiniz yok ve çok duyarsızsınız. Bu gün bizlere yapılanlar yarın sizlere yapıldığında da biz sessiz kalacağız. Hani bizler kardeştik?” Dedi.
Beyefendinin anlatmak istediği milletvekillerinin tutuklanması ile alakalıydı. Kendisi yalnızca isim kullanmıyordu. “Siz sorunuzu yanlış kişiye sordunuz. Bu soruyu kardeşlikten anlamayanlara soracaksınız.” Dedim.
Beyefendi Facebook sayfasına yazdığı için yüz ifadesini göremiyordum, ama öfkelendiği sorularından ve cevabından belliydi: “Yazıklar olsun herkes Tayyip ağzıyla konuşuyor. Bu ülkede kendi fikri olan yok k, kulaktan duyma sözlere inanıyorlar.” Dedi.
Burası internet zaten baştan sorduğu sorudan da belliydi. Devlete karşı nette gerçek düşüncesini yaymaya ortalıkta kargaşa çıkarmaya çalışıyordu: “Beyefendi sizin sorduğunuz soruyla ve benim okurlarıma sorduğum soruyla Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’nın ne alakası var acaba? Lütfen beni aydınlatır mısınız?” Dedim.
Ülkede ve dünyada o kadar vatan haini, vatan karşıtı densizler varken ülkenin kamburu asla doğrulmaz. Tahminim doğruydu beyefendi: “Hani Diyarbakır’da bombayı PKK üstlenmişti? Bunu devlet size yutturuyor. Sizlerde inanıyorsunuz. Asıl hedefin HDP vekilleri olduğunu bilmiyorsunuz.” Dedi. 
Evet, ülkemde belki bazı şeyler yanlış gidiyor olabilir. Lakin ben başkalarını sorumlu tuttuğum şeylerde bu vatan evladıysam kendimin de sorumlu olduğu bilincindeyim. Beyefendiye herhangi bir parti savunucusu olarak değil yüreğimden geleni yazdım: “Beyefendi ben bir vatandaş olarak Cumhuriyet Başsavcılığı çağırdığında gitmek zorundaysam milletvekillerinin benden üstün özelliği yok onlarda gitmek zorundalar. Savcıya gitmezse zorla götürme talimatı benim için nasıl geçerliyse milletin seçtiği milletvekilleri içinde geçerli. Olay bu kadar basit.” Dedim.
Beyefendi ikna etme gücünü kullanıyordu. Lakin başkalarının fikirlerine saygı duyan, ama kendi düşünceleriyle yaşayan bir kişiye: “Olaya çok basit yönden bakıyorsunuz. Anayasaya tamamen aykırı olmasına rağmen dokunulmazlığı kaldırıyorsunuz. Apar topar acilen yakalama kararı çıkartıyorsunuz. Olaya bu yönden baksanız gerçeği anlayacaksınız.” Dedi.
Verecek olduğum cevaba nasıl bir karşılık vereceğini düşünmeden: “Beyefendi Devlete Bayrağa Millete işlenmiş olan herhangi bir suçta kimsenin özelliği yoktur. İşinize geldi mi? Yasalar dokunulmazlıklar kanunlar diyorsunuz. İşinize geldi mi? Aynı dokunulmazlıktan aynı yasalardan aynı kanunlardan şikayet ediyorsunuz. Şunu unutmayın ülkede doğrular varsa hepimizin doğrularıdır. Yanlışlar varsa hepimizin yanlışlarıdır. Bunu hepimiz kabul etmediğimiz sürece sorunlar yaşamaya devam edeceğiz.” Dedim.
Hem Yaradan’a inanırız hem de Yaradan’a yasalara karşı suç işleyince intizara kalkarız. Beyefendide yazışmanın sonundaysa onu yapıyordu: “Umuyorum ki, sizin vekillerinizde gece yarısında evlerinden apar topar potlu yüzlerce polis eşliğinde emniyete götürülür. Bu duyguların nasıl olduğunu sizde yaşarsınız. O zaman bana söyleyeceğiniz sözünüz kalır.” Dedi.
Beyefendinin son sözlerine etkileneceğimi düşünmüş olsa gerek birde teşekkür etti. “Beyefendi sorunda orada işte kendi ağzınızla söylemiş oldunuz. Sizin vekilleriniz. Bizim vekillerimiz ayrımcılık bu işte. Tutuklanan vekiller Türkiye Cumhuriyetinin vekilleridir.” Dedim.
Yurdum için yüreğimin istediği mozaik olan anavatanımda bütün renklerin ön yargısız bir arada yaşaması. Birbirimize özgürce yaşama sansı tanınmasıdır. Politikayı politikadan anlayan politika okumuş büyüklerim yapsınlar benim öyle bir niyetim yok. Yurdum insanıyla aramızda geçen bir sohbeti paylaştım. 
Sevgi ve saygılarımla