Din konularında yayın yapmak üzere gazeteler yayınlamış, muhabirlik yapmış, pir olmuş bir ağabey ile görüşmemizde eski bir meseleden söz açtı. Eski ama hala yürürlükte olan bir meseleden.
2003 yılında konu gündeme gelmiş, belki de müteaddid olarak gündeme gelmiş bir konu. Savaş Ay imzasıyla bir tam sayfa yayınlanmış, Vakit gazetesi yazarı Atilla Özdür köşesinde günlerce yazmış, Ortadoğu Gazetesi manşet yapmış ve Sabah Gazetesi arka sayfasını tamamen bu konuya ayırmış. Ama hedefe ulaşılamamış.
Bir de refikimiz Yenigün Gazetesi arka sayfasını 13 yıl aradan sonra bu konuya tahsis etti.
Bazı küçük şeyler aslında çok büyük şeydir. Toplum, insanlar, idareciler, amirler, emirler işin farkına varamayabiliyor.
Kutsallarımız var. Ama kutsallar arasında da bir sıralama var. Bazen küçük gibi görünen bir kutsal sonuçları itibarıyle en büyük kutsala dayanabilir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ kuruluşu bir arma yaptırmış yıllar evvel. İstanbul’u temsil etmesi için 4 minare yan yana sanat eseri olarak işlenmiş ve arma, amblem haline getirilmiş. O gündür bu gündür o arma İSKİ çalışmalarında, yollarda, duvarlarda, istinad duvarlarında kullanılıyor.
Armayı hazırlayan kişi dini bütün birisi olmalı muhakkak. Minareleri öylesine güzel işlemiş ki adeta Allah lafzını andırır biçimde işlemiş. Bunu yaparken muhakkak çok büyük bir cihad yaptığını ve sevap işlediğini ummuştur.
Gelgelelim o arma İSKİ’nin mazgal kapaklarında da kullanılıyor. Mazgal kapakları da İstanbul’un atık sularının aktığı kanallara kapak oluyor. Bu yetmiyor kapaklar yollarda, zeminlerde olduğu için ayaklar altında kalıyor. Şimdi gördünüz mü cihad  ettiğini sanarken nasıl bir günaha zemin hazırladığını o dindar dostumuzun.
Mısır Çarşısının Yenicami girişinde tam da öyle bir yere gelmiş ki mazgalın yeri, giren çıkan herkes ona basmak zorunda kalıyor.
İşte kimi vatandaşlarımız böyle küçük şeylere takıyorlar.
E herkes 4 partiden nasıl bir koalisyon çıkacağı konusunda kafa yoracak değil elbette.
Şimdi bu İSKİ arması 2003 yılında söz konusu edildiğinde belediye başkanı ve İSKi müdürü olanlar bütün bu basın yayından haberdar olmalarına rağmen meseleyi çözüme ulaştırmadılar.
Söylemeye gerek yok ki hepsi de, bu kutsalı hafife almaktan sorumludur.
Bu mazgal kapakları derhal kaldırılarak yerine başka armalı ya da armasız kapaklar konulmalıdır.
Bu işin maliyeti de yok. Çünki İSKİ’nin başka kapakları var. O halde suni heyecanlarla vatandaşı meşgul etmek yerine bu vatandaşın manevi duygularını rahatsız eden duruma bir son vermek en acil bir kamu görevi olduğunu düşünüyorum.