Yazı yazarken masaüstü bilgisayarda olmaya gayret ederim. Araştırmaları daha rahat yapar ve yazıya daha iyi odaklanırım. Sanırım 90’ların çocuğu olarak buna alışmışım. Oyunları bile masa üstü bilgisayarda oynardık. O zamanlar sınırsız internet yok, biz de telefon hattını çıkarır aileden gizlice bilgisayara bağlardık. Bu sırada ev telefonu meşgul olurdu ama bu pek umurumuzda olmazdı. Daha sonra 3210, 3310 telefonlar çıktı ve efsane yılan oyunuyla birlikte, elde telefon oyun oynamaya başladık. Fakat koltuğa yaslanıp, tüplü bilgisayar ekranına bakmanın yeri benim için başkaydı. Telefonla daha çok e-postaları kontrol eder, sosyal medya hesaplarına bakar ve kısa araştırmalar yaparım. Şimdi Amerika Birleşik Devletleri’ne birkaç röportaj için geldim.. Malum ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı kabin yasağı yüzünden, telefondan büyük elektronik eşyalara bavul zorunluluğu var. Bakmam gereken bir kaç yazıyı geçtim bavulda başına bişey gelir mi, götürmesem mi acaba derken Türk Hava Yolları imdadıma yetişti. Hem elektronik eşyaları koruyucu kılıflara koyup teslim alıyor hem de havada cepten ücretsiz internet hizmeti sunuyor. Bu vesileyle THY’nin İstanbul – Chicago uçuşunda ilk defa bunu da denemiş oldum. Tek kelimeyle mükemmel... 

Şu an bir kaç araştırma ve röportaj için Florida'dayım ve malesef ki diz üstü bilgisayarımı kısa süreli olduğu için yanıma almadım. Malum 16 Nisan'da Türkiye'de yapılacak Anayasa Değişikliği Referandumu, yurtdışında 1 – 9 Nisan tarihleri arasında yapıldı ve oylama tamamlandı. Bu vesileyle bir yazı yazmam gerekiyor fakat bunu cep telefonu ile halletmek zorunda olmak düşüncesi bile korkutuyor. Uzanıyorum olmuyor, oturuyorum, dört dönüyorum, nıç olmuyor. Her şeyin bir ilki var elbet deyip telefona Word uygulamasını indirip yazmaya başlıyorum. Sanırım alışmak zorundayım. -Bu arada yazılarımı kendi cep telefonundan düzelten, sadece yazıları redakte ettiği için değil röportaj sırasında çektiği fotoğraflar için de buradan bir kez daha Rona Doğan'a teşekkürlerimi bir borç bilirim-

Yurt dışında oy verme işlemleri 9 Nisan'da tamamlandı demiştim. Oylar ilk uçakla Ankara’ya temsil edildi. Fakat çıkan sonuçlardan öte katılım çok önemli. 57 ülkede 120 temsilcilikte 2.972.676 seçmenden 1.400.046'sı bu referandumda oy kullandı. Toplam katılım oranı yüzde 47.1! Yani geçen seçimlere göre yüzde 14.3 artış var. Seçmen sandığa daha fazla ilgi gösterdi ve bu demek oluyorki sandığa da sahip çıktı. Almanya 1.430.127 Türk seçmen sayısıyla yurt dışında 1. sırada. Bu sayının 695.435'i oyunu kullandı. Fransa’da 326.375 seçmenden 148.431, Hollanda’da 252.841 kişiden 123.454, Avusturya’da 108.561 kayıtlı seçmenden 54.937, Amerika Birleşik Devletleri’nde 100.042 vatandaştan 34.522 ve Kanada’da ise 25.422 seçmenden 12.121'i oy kullandı. Referandum oylamasında yurt dışı seçmeninin dilediği ülkede oy kullanabiliyor olması Lüksemburg'da oy patlamasına yol açtı. Lüksemburg'da kayıtlı seçmen sayısı 571 iken, bu ülkede sandıklara atılan oy sayısı tam 9 bin 729 oldu. Komşu ülkeler Fransa ve Almanya'da kayıtlı olan seçmenler kendilerine daha yakın olduğu gerekçesiyle oylarını Lüksemburg'da kullanmayı tercih etti. 

Şu an Amerika Birleşik Devleri’nden bildiriyorum. ABD’de referanduma katılım oranı yüzde 34.7! Bu rakam Amerika coğrafyasını düşünce gerçekten yüksek. ABD’nin kendi vatandaşları seçimlere pek önem vermiyor ve sandığa katılım oranları çok düşük. Biz Türkler gibi siyasetle içli dışlı değiller, varsa yoksa kendi yaşadıkları eyalet. Dış dünyaya kapalılar. Zira ABD vatandaşları,  evine iki adım ötede bulunan alışveriş merkezi, okul, kilise ve nice yerlerde oy kullabilmelerine rağmen seçimlere katılım oranı yüzde 50. Donald Trump – Hillary Clinton yarışını kesinlikle Türkler daha yakından takip etti. Oy hakkı olanların çoğunluğu oyunu kullandı. Oy kullanamayan Türkler de siyasi heyecanlarını dindiremedi. Ve Türkler oy kulanmada Amerikalılar gibi şanslı değil çünkü sadece konsolosluklarda  ya da gümrük kapılarında oy kullanabiliyorlar. 

Amerika Birleşik Devletleri sınırları içerisinde başkent Washington DC’de Washington Büyükelçiliği, Boston, Los Angeles,  Houston, New York, Miami ve Chicago’daysa  6 adet Büyükelçilik bulunmakta. ABD'de toplam 7 adet Türk temsilciliği bulunuyor.

ABD’de ayrıca, Baltimore, San Fransisco, Atlanta, Seattle, Flowood, Kansas, Detroit şehirlerinde de Fahri Konsolosluklarımız bulunmakta.

Washington Büyükelçiliği’nin Konsolosluk Şubesi’nin görev çevresi: District of Columbia, Maryland, Virginia ve West Virginia.

Boston  Başkonsolosluğu’nun görev bölgesi: Massachusetts, New Hampshire, Connecticut, Maine, Vermont ve Rhode Island

Houston Başkonsolosluğu’nun görev bölgesi: Arkansas, Alabama, Louisiana, Mississipi, New Mexico, Oklahoma, Tennessee ve Texas.

Los Angeles Başkonsolosluğu’nun görev bölgesi: Alaska, Arizona, Colorado, Idaho, California, Montana, Nevada, Oregon, Utah, Washington, Wyoming ve Hawaii 

New York  Başkonsolosluğu’nun görev bölgesi: New York, New Jersey, Pennsylvania ve Delaware 

Chicago Başkonsolosu görev bölgesi: Güney Dakota, Illinois, Indiana, Iowa, Kansas, Kentucky, Kuzey Dakota, Michigan, Minnesota, Missouri, Nebraska, Ohio ve Wisconsin 

Miami Başkonsolosluğu’nun görev bölgesi: Florida, Georgia, Kuzey Carolina, Güney Carolina ve Porto Riko

7 Türk temsilciliği var ve sizin eyalet nereye bağlıysa siz oraya gidiyor ve oy kullanıyorsunuz. ABD’de kayıtlı 100.065 Türk seçmenden 32.919 kişi bu referandumda oy kullandı. Katılım oranı bir önceki seçimlere göre arttı, oy kullanma oranı yüzde 34.7’ye yükseldi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde katılımın yüzde 11’lerde olduğu ABD, aslında yüzde 32.7’lere çıkarak büyük gelişme kayıt etti. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde bu oran yüzde 19,63’dü. 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde ise yüzde 26,69’du. Her seçim bir öncelikine göre dramatik olarak yükselmiş. 1 – 9 Nisan tarihleri arasındaki anayasa referandumu için ise ABD’ye göre rekor katılım yaşandı.

Uçuşların bile ABD sınırları içinde kimi yerlere 4–5 saat olduğunu düşünürsek, sandığa sahip çıktılar demek yanlış olmaz. Katılım daha da artabilir fakat 12-15 saat arabasıyla yol sürüp oyunu atanlar var. Düşünün 12 saatin bir de eve dönüşü var. Bulundukları şehirde konsolosluk olmasına rağmen gitmeyenlere ise söylecek pek söz yok.. Kararınız ne olursa olsun sandığa gitmek saygıdır. Türkiyeliler siyaseti konuşmayı sever ve uzun mesafelere rağmen sandığa gider, gittiler. Kimileri de gümrükler de kullandı. Ben de Facebook'tan takip ettim ve ABD’de seçim heyecanını yaşadım. Çoğu arkadaşım oyunu kullanmak için konsolosluğa gitti. New Mexico’nun Albuquerque şehrinde tanıştığım  emekli Başkomserim Rukiye Sayın, Mehmet Kokangül Usta ailece Teksas’a Houston Başkonsolosluğu’na 13 saat araba ile yol gidip oyunu kullandı. Daytona Beach’ten Miami’ye Ali Fuat Öztürk Ağabeyim de eşi Zeynep Öztürk ile deniz, kum, güneş için gitmedi sadece oyunu kullandı saatlerce yol araba sürdü fakat vatandaşlık görevini yerine getirdi. Değerli dostlarım farklı fikirlere sahip, önemli olan vatan dedi ve kendi özgür iradeleriyle oyunu kullandı.

ABD’de oy kullanan 32.919 kişinin dağılımı ise şöyle:

12.887: New York

4.573: Los Angeles

4.376: Washington DC 

3.213: Boston

3.140: Chicago

2.488: Houston

2.243: Miami

Siz, size 5 dk uzaklıktaki okula oy vermek için  gitmeye üşeniyor musunuz? Lütfen gidin ve oyunuzu kullanın. Gurbette insanlar saatlerce yolculuk ediyor ve vatandaşlık görevini yerine getiriyor. Sadece özel arabalarıyla değil yolunu paylaşanlar, partilerinin kaldırdığı otobüsler hepsi çok güzel çalıştı.

Haydi Türkiye sıra sende! 16 Nisan Pazar günü sandığa git. Hür iradenle oyunu kullan!

Yazı hiç bitmeyecek sandım yavaş yavaş alışacağım mobilden yazı yazmaya. Fakat masa üstü konforu paha biçilmez. Masa üstüne eli değmeyen yeni nesil de beni anlayamaz…