Merhumu nasıl bilirdiniz? 
Yaşadığı dönemde  Ne yaparsa yapsın, insanımızın doğasından olsa gerek, kişi öldükten sonra arkasından kötü şey konuşmayı sevmedikleri gibi, cenaze namazı kılındığında da imamın "usulen"sorduğu "merhumu nasıl bilirdiniz?" sorusuna "iyi bilirdik", sonrasında da hakkınızı helal ediyor musunuz?" sorusuna da "ediyoruz" diye cevap verilir.
Ölene küfretmek, arkasından sövmek bizim geleneğimizde yok. Kendi adıma söylüyorum; ölen sevilmese bile arkasından kötü konuşulmaz bizim ailede. Böyle gördük. 
Ancak katliam yapmış, saltanat uğruna halkına zulm etmiş, çocuk kanıyla beslenmiş, yüz kızartıcı utanç duyulacak işler yapmış psikopat tipler ölünce kendi aramızda lanetleriz. 
Şimdi sizin kafanızda kocaman bir soru işareti belirdi değil mi?
Durduk yere bütün bunlar nerden aklına geldi diye soracaksınız. Siz sormadan ben hemen cevap vereyim. Malumunuz geçtiğimiz günlerde terör rejimi İsrail"in eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres hayata veda etti. 
93 yaşında hayatını kaybeden Peres, yarım yüzyılı aşan hayatının sonunda aslında bir katil olarak öldü.
İsrail de 2007 ile 2014 yılları arasında cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Siyonist Peres, Eylül de felç geçirmiş ve hastaneye kaldırılmıştı. 
Şimon Peres kimdi?
Şimon Peres 1923 yılında Polonya da dünyaya geldi. 1934 yılında ailesiyle birlikte Filistin'e göç eden Peres, İsrail'in bağımsızlık savaşında çeşitli görevlerde bulundu. 
Peres, İsrail Parlamentosu Knesset’e ilk kez 1959"da girmiş ve tam 48 yıl orada kalmıştı. 12 kez bakanlık, iki kez Başbakanlık görevini üstlendi.
İsrail siyasetinde sol, ya da ortanın solu olarak kabul edilen beş ayrı partide kimi zaman başkanlık, kimi zaman da başkan yardımcılığı yaptı. 
Dışişleri bakanlığı sırasında Nobel barış ödülüne kayık görüldü. İsrail nükleer geliştirme programının babası olarak adını duyurdu.
ONE MİNUTE" OLAYI
Türkiye-İsrail ilişkilerindeki tarihi anlardan birinin baş aktörüydü. Peres, 2009 yılında İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Formu"ndai dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  "one minute" çıkışının hedefindeki isimdi. 
Şimdi gelelim kafanızda beliren soru işaretinin cevabına. 
Eğri oturup doğru konuşalım! 
Yıllarca İslam düşmanlığı yapmış ve bunu hayatı boyunca benimsemiş, müslüman olan insanlara eziyet, işkence, zulüm ve abargolar uygulamış olan bir insanın ölümü aramızda kaç kişiyi üzmüş olabilir? 
Parmakla sayılacak kadar azdır diye düşünüyorum. 
Bu konu da pek de haksız da sayılmayız. Çünkü o bir islam düşmanıydı ve  yüzlerce çocuğun katiliydi. Tıpkı ondan öncekiler ve onun yolundan devam eden islam düşmanları gibi.
İslam düşmanları için müslüman insanları öldürmek haktır beslendiği ilkeliğe göre.
Çocukların kanından kına yakarlar. Kimi kandan kına yaktıkça cennete gireceğine inanır, kimi de o kanla kutsandığına.  
Ancak tüm bu düşüncelere sahip olanların unuttukları bir şey vardı. Hedefini, gününü ve saatini şaşırmayan Azrail'in bir gün onların da kapısını çalacağı gerçeği.
Evet sevgili dostlar! 
Dünyanın gelip geçici olmadığına inanarak sürdürülen bir yaşam biçiminin sonunda ilahi adalet önünde "hesap verme" kaçınılmaz bir sondur. Üstüne bir de "hakkımı helal etmiyorum" diye sözler çıkıyorsa milyonların ağzından. Zor bir durum. 
Yazımı noktalamadan büyük bir heyecanla beklediğiniz o can alıcı soruyu soruyorum.
Sevgili okurlarım!
Şimon Peres'i nasıl bilirdiniz? 
Yıllarca öldürttüğü çocukların verdiği acıyla canımızı acıtan, bizi ağlatan Şimon Peres'e hakkınızı helal ediyor musunuz?