Maçı değerlendirmeden önce,26 bin 500 kişilik Letzigrund stadyumunda,km yollar kat ederek, Fenerbahçe'yi yalnız bırakmayan binlerce futbol severi; tebrik ederek, yazıma başlamak istiyorum.
 *  *  *
Fenerbahçe,  ilk maçta aldığı  farklı  galibiyetin vermiş olduğu rahatlıkla başladığı karşılaşmada,maçın ilk çeyrek bölümünde,  tatsız tuzsuz bir mücadele izlemek zorunda kaldık.İlk yarı genel olarak; doldur boşaltlarla,gol ararken; bir kez daha gördük ki özellikle Hasan Ali, uzun yıllar Fenerbahçe'ye hizmet etmek istiyorsa yaptığı ortalarla veya attığı paslarda kendisini daha fazla geliştirmesi gerekiyor.İlk yarı genel olarak keyifsiz,mücadele derecesi düşük,kısaca Fenerbahçe'ye yakışır şekilde futbol izleyemedik.
 *  *  *
İkinci yarı daha organize,daha mücadeleci Fenerbahçe izleyeceğimizi düşünürken; yine hayal kırıklığı yaşadık.Yine aynı başarısız ataklar, yine dikine değil yana oynanan paslar..Değişen tek şey dakikalar oldu.Tam mücadele böyle biter dediğimiz dakikalarda,Van Der Wiel,maçın başından itibaren hücum hattımızın, bir türlü atamadığı gol pasını Van Der Wiel atarak, golde ciddi pay sahibi oldu.Hani bir maç izlersiniz ya ilk 60-70 dakika uykunuzu getirir, son 20 dakika da öyle mücadele sergilenir ki soluksuz maçı izlersin.İşte mücadelenin son 20 dakikası öyle oldu.Zaman zaman disiplinsizliği yüzünden eleştirdiğimiz Stoch, iki maçta attığı 3 golle Fenerbahçe'nin gruplara kalmasında başrol oynadı.Umarım;bu akşam yapılan hatalardan ders çıkarır,grup maçlarında Fenerbahçe'ye yakışır mücaleler izleriz..